Geçtiğimiz hafta sonuna ne ülkemiz ne de dünya olarak iyi girebildik.
Pazar günü dünyanın en büyük 8. Yahudi nüfusuna sahip yaklaşık 117 bin Yahudi’nin yaşadığı Avustralya’da Bondi Beach’te meydana gelen antisemit terör saldırısında bir baba oğulun açtığı ateş sonrası şimdiye kadar 16 kişi hayatını kaybetti ve onlarca yaralı var.
Masum bir kalabalığa, sivillere ateş açan bir baba oğul ve diğer yanda onları engellemeye çalışan bir başka kişi, Ahmed el-Ahmed. Pazar günü yaşanan elim antisemit terör saldırısında tüm dünyanın gündemine kameralarda Ahmed’in kendi hayatını riske atıp saldırganı durdurması oturdu. Suriye’den Avustralya’ya göç etmiş bir manav olan Ahmed el-Ahmed’in bu cesur tavrı işte bizlere insanları stereotipleştirmememizi ve her toplumda da iyi ve kötü insanların olabileceğini bir kez daha hatırlattı.
Pazar günü Bondi Plajı’nda Hanuka mumlarını yakmaya hazırlanan yaklaşık 8000’e yakın Yahudi’nin bulunduğu tahmin edilen topluluğa yapılan terör saldırısı maalesef Yahudi toplumlarının maalesef en güvenli bile gözüken ülkelerde dahi güvende olmadıklarını da gösterdi. Vicdanı olan herkes, can havliyle kaçışan kalabalığı ekranlarda izlerken orada kendinin, ailesinin olsaydı ne durumda olabileceğini yaşadı, hissetti. Terör bir kez daha amacı olan korkuyu yaşatıp, umudun, ışığın bayramını maalesef kana buladı.
Ölenlere Tanrı’dan rahmet, yaralılara da acil şifa dileklerimizle…
“Bu nasıl bir sınav?? Nasıl dayanılır??”
Tanıyan tanımayan herkesin pazartesi günü sosyal medyadaki fotoğraflarda içi dağlandı. “Bir kardeşi hangi kelimelerle uğurlayabilirsiniz ki?” diye soran CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in gerek vefat haberi sonrası gerekse de cenaze törenindeki sözleri bir yol arkadaşını, dostunu kaybetmenin acısını hepimize hatırlattı.
Manisa’nın ilk kadın Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ın 37 yaşında hayata veda edişi sadece Manisa’da değil tüm ülkede üzüntüyle karşılandı. Geriye mücadelesini, güler yüzünü ve cesaretini hatırlatacak fotoğrafları kaldı. Yolu ışık olsun.