Vayera peraşasında Avraam’ın yeğeni Lot’un hikâyesi de yer alır. Lot daha önce okuduğumuz gibi Avraam ile yollarını ayırmıştır. Sedom şehrinde bulunan Lot ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyadır. Sedom ve Amora şehirlerinin yok edilmesi öncesinde Lot, Avraam sayesinde Tanrı’nın kurtuluşunu hak eder. Tanrı Sedom’a iki melek gönderir. Lot Tanrı inancına sahip bir kişi olarak damatlarına durumu açar. Zira kurtuluş listesinde onlar da vardır. Ancak onlar Lot’un bu yaklaşımını ‘komik’ olarak nitelendirir. Lot iki kızı ve eşi ile birlikten şehirden çıkar. Karısı arkaya bakmama emrini ihlal edince bir tuz kalıbına döner. Lot ve iki kızı Tsoar şehrinde bir mağarada yaşamaya devam ederler.
Kısaca Lot’un bulunduğu durumu anladıktan sonra kim olduğunu anlayabilmek için Avraam ile geçmişine kısaca bakmaya çalışalım.
Avraam Erets Yisrael’e doğru yola çıktığında Tora Lot’un konumunu “Vayeleh ito Lot/ Lot onunla gitti” şeklinde verir. Erets Kenaan’da bulunan kıtlık sebebiyle geçici olarak Mısır'a taşınmak zorunda kalırlar ve Mısır'dayken çok zengin olurlar. Mısır seyahati sonunda Avraam Erets Yisrael’e geri dönerken Lot da onunla beraber döner. Bu zenginlik bir süre sonra yer konusunda sıkıntı çıkarır. Avraam ve Lot’un çobanları arasında tartışma vardır. Bu bölümün başında Tora “Vegam leLot aoleh et Avram / Avram ile olan Lot’un da” şeklinde bir giriş yapar. Bu cümlelerde Tora Lot’un Avraam ile olduğunu anlatmak için farklı sözcükler kullanır. Bazen bu sözcük ‘ito’ şeklindedir. Bu sözcük ‘onunla’ anlamını taşır. Sözcük bazen ‘et’ olarak kullanılır bu da benzer bir anlam taşır. Bazen de Tora ‘im – birlikte’ veya ‘imo / onunla birlikte’ ifadesini kullanır. Öncelikle Tora’nın benzer anlamlar için neden farklı sözcükler kullandığını anlamaya çalışalım.
Birlikte şehre gitmeye karar veren iki arkadaş veya kardeşi hayal edelim. Metro istasyonunda buluşurlar, birlikte trene binip şehre giderler, birbirleriyle konuşurlar ve birlikte olmaktan çok heyecan duyarlar. Şimdi birbirleriyle hiç tanışmamış ve birbirleriyle hiçbir alakaları olmayan iki kişiyi, metroda yan yana otururken, birbirlerinden neredeyse hiç uzak olmadıklarını hayal edelim. Her iki durumda da iki kişi metroda ‘birlikte’ seyahat ediyor, ancak bunlar çok farklı ‘birliktelik’ türleri olarak karşımıza çıkar.
Tora’da ‘im / birlikte’ kelimesi, insanların tesadüfen bir arada olmadıkları, bunun yerine gerçekten bir çift olarak birlikte oldukları ilk birliktelik türünü tanımlar. ‘Et’ veya ‘ito’ sözcükleri insanların tesadüfen bir arada olduğu, ancak gerçekten bağlı olmadıkları ikinci birliktelik türünü tanımlar. Fiziksel olarak birliktedirler, ancak ‘birliktelikleri’ tesadüfidir.
Avraam ilk kez memleketinden ayrıldığında, nereye gittiğini bilmeden, Tanrı’nın emrine uyarak ilerler. Burada Lot ona katılır. Cümle ‘vayeleh ito Lot’ demektedir. Çünkü babası öldüğü için başka kimsesi olmadığından her ne kadar amcasıyla birlikte olmak konusunda hevesli görünmese de belirsiz bir geleceğe doğru yolculuğa katılır. Mısır seyahati sonrasında Tora farklı bir sözcükle anlatıma devam eder. ‘VeLot imo / Lot ile birlikte.’ Bunun nedeni Mısır’da kazanılan servettir. Lot burada Avraam’la birlikte olmanın bir sonucu olarak sahip olduğu iyi talih için heyecanlı ve mutludur. Ancak daha sonra, otlak bulmakta sorun yaşadıklarında, Tora yine farklı bir anlatımla, Avraam’la birlikte olmak konusunda pek hevesli olmadığını yazar. Bunun sonunda da Lot Avraam’ı terk eder ve Sedom şehrinde yaşamaya karar verir. Bu ayrılık Lot’un kendini Avraam’a bağlı hissetmek istememesinin bir sonucudur. İstek kavga etmemek adına Avraam’dan gelmiştir. Zira Avraam yeğenini çok iyi tanımaktadır.
Yahudilikte bazen ‘koşullu’, bazen de ‘koşulsuz’ Yahudiler olduğunu görürüz. Koşul öne sürmeyenler her ne olursa olsun Tanrı’ya ve mitsvalarına sadıktır ve onları yerine getirmek için bir şartın oluşmasını beklemezler. Yaşadıkları iyi de olsa, tersi de olsa durum değişmez. Onlar anladıkları veya henüz anlamadıkları mitsvaları da yerine getirirler. Uygun olsalar da olmasalar da ‘alaha’ dediğimiz kuralları takip eder ve uygularlar. Bazıları ise nedendir bilinmez Tanrı’ya olan bağlılığını bir koşula bağlı olarak yerine getirir. Anladığı mitsvaları yerine getirirken henüz anlayamadığı veya kafasına yatmayan mitsvaları yerine getirmek için çaba göstermez. Mitsvalar onun için uygun olduğunda, anladığında, kafası karışmadığında, programına denk geldiğinde uygulanabilirdir. Mitsvalar uygulamak istediği diğer şeylerin önüne geçmemelidir.
İşte Avraam ile Lot arasındaki fark budur. Lot ikinci gruba girer. Aslında iyi bir insandır. Avraam’a ve onun değerlerine bağlılığı ancak belirli şartlarda mümkün olmuştur. İşler yolunda gittiği sürece, Avraam’la gerçekten ‘birliktedir’, inancına ve değerlerine bağlıdır. Ancak işler zorlaştığında, artık amcasıyla gerçekten ‘birlikte’ değildir.
Peraşamızda Avraam’ın neden özel bir görev için seçildiği Tanrı tarafından belirtilir. “Lemaam aşer yetsave et banav veet beto aharav lişmoret dereh Ad…” Çünkü Tanrı Avraham Avinu’nun öğretilerini çocuklarına aktarmada başarılı olacağını ve torunlarının inancını ve değerlerini benimsemesini sağlayacağını bilir. Ne yazık ki Lot bu kadar başarılı değildir. Çocuklarından bazıları Sedom’a ne olacağı konusundaki uyarılarına alaycı bir şekilde güler. Onunla birlikte kurtulan iki kızı ise babalarıyla birlikte olarak büyük bir yanlışı gerçekleştirirler.
Tutarlı olduğumuzda, uygun olmadığında bile, iyi bir ruh halinde değilsek, bazen tam olarak nedenini anlamadığımızda bile mitsvalara bağlı kalırsak çocuklarımızı da aynısını yapmaya teşvik etme şansımız daha yüksek olur. Tutkulu ve tavizsiz bağlılığımızı, şartlar koymadığımızı ve nasıl davrandığımızı görürlerse, o zaman bizim örneğimizi takip etme olasılıkları daha yüksektir. Lot bu konuda iyi bir örnek değildir.
Yapmamız gereken her koşulda Tanrı’ya koşulsuz bağlı Yahudiler olarak mitsvaları uygulamak ve gelecekte bunu yapacak çocuklar yetiştirmektir.