Tufan öncesinde olduğu gibi olay sonrasında da bir takım gelişmeler önem arz etmektedir. Zohar’a göre Tanrı ile Noah arasında tufan sonrasında geçen konuşmada Noah Tanrı’yı tufan nedeniyle sorgular. Tanrı’nın merhametli ve iyiliksever olduğunu dile getirir ve neden bu olaya izin verdiğini anlayamadığını ifade eder.
Tanrı bu çıkıştan dolayı Noah’a öfkelidir. İnsanları önemsemeyi neden şu anda her şey olup bittikten sonra hatırladığını sorar. Zohar’ın sözlerinin çevirisi ile devam edelim:
“Sana ne yapmayı planladığımı söylemiştim. Sana bir gemi inşa etmeni emrettim çünkü tüm dünyayı yok edecek bir tufan getirecektim. Gemiyi inşa etmek için 120 yıl harcadın. Müdahale etmek, dua etmek, yardım etmek, bu felaketi önlemek için çalışmak için bolca zamanın vardı. O zaman neredeydin? Sadece kendini ve aileni kurtarmakla ilgileniyordun. Şimdi gelip Bana bunu nasıl yaptığımı mı soruyorsun?”
Avraam, Tanrı’nın Sedom şehrini yok etmeyi planladığını duyduğunda, hemen araya girer ve Sedom adına dua eder. İnsanları kurtarmak için elinden gelen her şeyi yapar. Noah bunu yapmaz. Sadece kendisini ve ailesini kurtarmak için gemiyi inşa eder.
1923’te, dünyanın en büyük Rabilerinden yüzlercesi Agudat Yisrael topluluğunun ilk büyük kongresi için Viyana'da toplandı. Bu hahamlar arasında Hafets Hayim de vardır. Bu toplantıdaki konuşmacılardan biri, Polonya’daki Hachmeh Lublin yeşivasının başkanı olan efsanevi Rav Meir Shapiro'ydu. Rav Shapiro, bu etkinlikte, binlerce insanın bugün bile katıldığı günlük Gemara çalışma programı olan Daf Yomi fikrini ortaya atar.
Rav Shapiro konuşmak için ayağa kalktığında, Avraam ile Noah arasındaki bu farkı dile getirir. Noah’ın sadece kendisiyle ilgilendiğini, Avraam’ın ise evrenselliğini öğretir. Rav Shapiro, bu toplantının sebebinin, dünyada yaşayan bütün kardeşlerimiz için bir şeyler yapmak gereğinin bilinmesi şeklinde tanımlanabileceğini öğretir. Sadece kendimizle ilgilenmemizin anlamlı olmayacağı, aksine Yahudi toplumunun tamamıyla bir şeyler paylaşmanın önemine işaret eder.
Aslında Noah o çağda yaşayan bir tsadik olarak bir şeyler yapmak istemiştir. Noah neslin yok olmasına seyirci kalmak arzusunda değildir. Ancak Noah kendisinin değişim yaratabileceğine inanmayan biridir. Bu yüzden Zohar’a göre Tanrı tarafından eleştirilir. Bir fark yaratamayacağımızı, katkıda bulunamayacağımızı düşünmek akıllıca değildir.
Genelde toplumlar Noah’ın çocukları olarak adlandırılır. Bene Yisrael ise Avraam Avinu’nun çocuklarıdır. Onun mirasını, her insanın bir etki yaratma gücüne olan inancını taşırlar. Başaracak, verecek veya ekleyecek anlamlı bir şeyimiz olmadığını iddia ederek yardım etmekten, dahil olmaktan, gönüllü olmaktan ve katkıda bulunmaktan kaçmazlar. Avraam Avinu’nun çocukları ve mirasçıları olarak, yeteneklerimize inanmalı ve elimizden gelen her şekilde hareket edecek özgüvene sahip olmalıyız. Yardıma ihtiyacı olan çok sayıda insan ve onlara yardım etmenin çok sayıda yolu vardır. Her birimiz katkıda bulunabileceğimiz bir alan, fark yaratmanın bir yolunu bulabiliriz. Bunun için kendimize inanmamız ve gerçek bir etki yaratmak için elimizden geleni yapmamız gerekir.