Merhabalar sevgili okur. Bir transfer dönemini daha hemen hemen geride bıraktık. Neden hemen hemen diyorum? Aslında Türkiye ligi için transfer sezonu ayın 12’sinde bitse de Avrupa’da oynayacak olan oyuncuların listesi 2 Eylül tarihinde UEFA’ya verildi. Dolayısıyla bu saatten sonra transfer edilecek oyuncular Avrupa’da bir sonraki transfer dönemine kadar oynayamayacaklar.
Peki dönelim başlığa.
Sizin de bildiğiniz gibi bu transfer sezonunda da Türkiye’de transfer rekorları kırıldı. Tabiri caizse Fenerbahçe ve Galatasaray gövde gösterisi yaparak ligde zaten çoktan açmış oldukları makası ligdeki diğer bütün takımlara karşı daha da açtılar.
Galatasaray ile başlayalım. Galatasaray Osimhen, Leroy Sane, İlkay Gündoğan ve son olarak Trabzonspor’un file bekçisi Uğurcan Çakır’ı transfer etti. Yani inanın yazarken, bu isimlerin bilgisayar oyununda bile yan yana getiremeyeceğim oyuncular olduğunu, orada bile hayal olacağını hissettim. Fakat Galatasaray gerçekten çok üst düzet oyuncular aldı. Osimhen dünyanın sayılı forvetlerinden, fazla bir açıklamaya gerek yok..
Sane keza. Bayern’in kaç senelik ilk 11 oynayan kanat oyuncusuydu.
Gelelim Fenerbahçe’ye.
Fenerbahçe, Asensio, John Duran, Edson Alvarez, Kerem Aktürkoğlu, Dorgeles Nene ve son olarak Manchester City’nin kalecisi Ederson’u renklerine bağladı.
Yani şu listeye bakar mısınız?
Futboldan çok az haberi olan okurlarımız için şöyle anlatalım bu oyuncuları…
Bu oyuncuların her biri dünyada tanınan ve Play Station oyunlarında herkesin oynamak isteyeceği oyuncuların başında geliyor.
Galatasaray ve Fenerbahçe’nin transferleri yukardaki gibi. Bundan 4-5 sene önce hayal bile edilemeyecek oyuncular.
Peki asıl soruya gelelim. Ne için?
Bu transferler kimin için?
Borç içinde yüzen Anadolu takımlarına karşı üç değil beş gol atmak için mi?
Rekabetin iki takım arasında kaldığı, Beşiktaş’la bile makasın inanılmaz derece açıldığı bu ligde 102 puan toplamak için mi?
Yoksa şampiyonuna sadece 4-5 milyon euro veren bu süper lig için mi?
Lütfen bana Avrupa demeyin. Makas hiç açılmamak üzere derken, bu konuya değinebilmek için de attım bu başlığı. İspanya - Türkiye maçını izlediyseniz bu işin transferle değil mentaletiyle olduğunu anlayabilirsiniz. Yani isterseniz İspanya’daki bütün oyuncuları Türk yapın. İspanya başka bir 11’le bize yine 6 atacak. Fener ile Galatasaray’da aynı böyle işte. İstediğiniz kadar transfer yapın, antrenman sistemin, ülkedeki spor anlayışın, mentaliten değişmedikçe bir arpa yolu boy alamazsın. Futbol parayla değil, beyinle de yönetilmeli.
Neyse, biz dönelim anamızın ligine… Borç içinde yüzen Anadolu takım topçularına karşı açılan bu makas artık kapanmamak üzere açılmıştır. Bundan böyle ligimiz artık iki takımın heyecan duyabilmesi adına oynatılan bir lig olmuştur. Daha önce gördüğü en iyi Avrupa takımı Slovenya’nın orta sıra takımları olan oyuncularla kurulu bir stoper hattı Osimhen’e ne yapabilir? Veya bu ayarda bir kaleci Asensio’nun şutunu nasıl çıkartabilir?
Tabii yazımı bitirmeden önce de şunu yazalım. Ne Osimhen büyük Galatasaraylı ne de Ederson büyük Fenerli. Hiç birine senelik (vergiler dahil) 21 milyon euro veya 13-14 milyon euro verilmiyor.
Çok da haksız değiller gibi bu parayı vermeyenler.
Dünyada Çaykur Rize’ye veya Karagümrük’e gol atsın diye 20 milyon euro verecek başka iki takım var mıdır?
Sanmam..
Avrupa’da maksimum çeyrek final görür anamızın ligine döneriz. Makası açtık, iki takıma iyi eğlenceler dileriz!