Pinhas peraşası ile başlayan ve üç hafta devam eden gitgide yükselerek Tişa BeAv gününde doruğa çıkan yas sürecine ‘ben ametsarim’ adı verilir. Matemi anlatan iki oruç günü arasındaki bu süreç bu isimle bilinir. Nadir durumları katmazsak bu süreç Pinhas peraşası ile başlar. Matot ve Mase peraşalarının okunduğu hafta da Roş Hodeş Av ilan edilir. Bu gün Av ayının ilk günüdür.
Gemara günlük üç dua ile ilgili Alahik tartışmalara yer verir. Bu Alahik tartışmaya öncelikle yakından bakmaya çalışalım. Gemara Masehet Berahot 27B’de Tanaim arasında oluşan bir tartışmayı görürüz. Buna göre Arvit duası zorunlu mudur veya isteğe bağlı mıdır tartışması gündeme oturur. Rabi Yeoşua’ya göre Arvit duası ‘reşut’ yani isteğe bağlıdır. Sabah okunan Şahrit ve öğleden sonra okunan Minha Alahik olarak zorunludur. Zaten ‘tamid’ dediğimiz korbanların yerine bu dualar okunmaktadır. Korbanların kalan kısımlarının yakıldığı Arvit için bu zorunluluk Alaha olarak da yok gibidir. Ancak Yahudiler pratikte Arvit duasını bir sorumluluk olarak kabul etmiştir. Bu noktada İzmir’in eski zamanlarındaki bir uygulamayı da söyleyelim. İzmir Yahudileri ‘İkiçeşmelik’ olarak tabir edilen yerde otururken orada bulunan Bikur Holim Sinagogu her akşam onlarca kez Arvit duasının söylenmesine tanıklık etmiştir. İşinden evine dönenler önce Arvit için sinagoga gider sonra da evine gitmek için yoluna devam edermiş. Bu da Arvit duasına verilen önemi basit bir örnekle açıklayabilmek için yeterlidir.
Gemara 26B’de ‘tefilot avot tiknum/dualar atalar tarafından getirilmiştir’ ifadesine yer verilir. Bilindiği gibi Avraham tarafından Şahrit duası belirlenirken Yitshak Minha, Yaakov da Arvit duasını belirler. Daha önce yazılarımızda açıkladığımız gibi Avraham’ın hayatı genellikle olumlu seyreder. Bu yüzden Avraham sabahla alakalıdır. Sabah güneşinin git gide parlaması misali grafiği genellikle yükselendir. Yaşlandıkça maddi ve manevi anlamla daha da yükselir. Bu yüzden de Şahrit onunla özdeştir.
Yitshak öğleden sonra gibidir. Önceleri büyük bir refah içindeyken gitgide alçalan güneş misali maddi anlamda sıkıntılar çekmeye başlar. Gerek Peliştiler gerekse Esav yüzünden çektiği sıkıntılar nedeniyle alçalan bir grafik çizer. Bu da Minha zamanında güneşin alçalması gibi görünür.
Yaakov’un hayatı ise çoğunlukla gece gibidir. Şiddet yanlısı bir kardeşin takibinden kaçarken ahlaktan yoksun dayısının yanında geçirilen yirmi yıl yaşar. Geri dönüş yolunda Dina kaçırılır ve Şimon ile Levi, Yaakov’u zor durumda bırakan bir eylem gerçekleştirir. Yosef köle olarak satılır. Kenaan topraklarındaki kıtlık nedeniyle sıkıntı yaşar. Bu karanlık dönemleri geçiren Yaakov’un akşam dualarını temsil etmesi bir tesadüf değildir. Yine de Yaakov’un son yılları mutluluk ve huzur içinde geçer.
İşte bu nedenle Arvit duasının okunması bir zorunluluk teşkil etmez. Bizler tüm karanlık dönemlerin elbet geçeceğine ve bir aydınlıkla sonlanacağına inanırız. Alaha Arvit’i zorunlu kılmaz çünkü gece kalıcı ve uzun değildir. Şu an bile karşılaştığımız her türlü zorluk bir gün ışığıyla aydınlığa kavuşacaktır. Karanlık dönemler geçicidir.
Bu hafta ile birlikte yas dönemi Av ayının ilk on günlük döneminde doruğa çıkar gibi görünse de hemen arkasından başlayan ‘umuda yolculuk’ ile yedi hafta süren bir aşamalı teselli sürecine evrilir. Bu evrim bizi Roş Aşana gününe kavuşturur. Yeni umutlar ve başlangıçlar inancımızı ve Tanrı’ya olan güvenimizi bir kez daha tazeler.