Yeni normaller

Riva DUVENYAZ Köşe Yazısı
25 Haziran 2025 Çarşamba

Yüksek maliyetli iş modelleri var. Örneğin mağazacılık. Karlılığı arttırmak için yeni dükkan açmanın mantıksız olduğu bir devirdeyiz. Sabit maliyetleri her yeni dükkanla arttırmak yerine satış rakamlarını e-ticaretle arttırmak artık daha akıllıca.

Yine de dijital platformlardan satış yapan pek çok marka mağazalarını korumaya devam ediyor. Zira çoğu tüketici ürünü mağazada inceleyip sonra evine gidip internetten almayı tercih ediyor. Buna showrooming deniyor. Buna direnmek ve kızmak (bakıp bakıp almayan müşteri kitlesi) yerine bu davranışı strateji olarak benimseyen markalar inanılmaz başarılar elde ediyor.

Showrooming artık bir tehdit değil, perakendenin yeni normali. IKEA, Zara gibi markalar bu trendi benimseyerek hem maliyet avantajı sağlıyor hem de müşteri memnuniyetini artırıyor.

Doğru lokasyonda şık bir mağaza, markanın dev bir reklam panosu gibi çalışıyor. Görsel hafıza tetikleniyor. Ayrıca mağaza e-ticaret için bir geri bildirim merkezi gibi işliyor. Hangi ürünlerin tekrarlanacağına dair bir data oluşuyor. Mağaza, markanın vitrini oluyor.

Kendimce en güzel showrooming örneği: Kitapevleri. Kitap keşfedilmeyi bekler. Göz atılmak ister. Bu kültürün yaygınlaştığı toplumda mutlaka okuma alışkanlığı da artar. Yüksek maliyetleri düşünmeyip showrooming’e izin vermesi gereken bir sektör kitap… Yazar okuma ve imza günleri, çok satanlar panosu gibi teşvik edici etkinlikler, dijital satışları da olumlu etkiler.

Şimdi aynı mantığı kolay olmasa da YouTube ve geleneksel medya üzerinden kurmaya çalışacağım: İçerik üretenler ve yapımcılar YouTube ile geleneksel medya arasında bir iş birliği kurmaya çalışmalıdır.

Geleneksel TV kanallarında yayıncılık yapmak genellikle yüksek maliyetli ve zorlu bir süreç. Ayrıca da bu maliyetleri karşılayan tepe kurumun politikalarına sadık kalma şartı var.  Öte yandan YouTube, sesini duyurmak, ilgi alanlarını paylaşmak ve yaratıcılıklarını sergilemek isteyen herkes için eşsiz bir fırsat.  YouTube, içerik üretiminin demokratikleşmesine büyük katkı sağladı. Bugün YouTube, izleyici etkileşimini detaylı bir şekilde ölçebilen bir kaynak.

Bu durum niş içeriklere ve yaratıcılığa fırsat tanıyor. YouTube'un bu özelliği, platformun kuruluşundaki temel vizyonu olan ‘yarının yayıncıları’nı yaratma hedefini gerçeğe dönüştürüyor.

Kanımca, geleneksel medyanın YouTuberlara bütün imkanlarını sunması gerek. Halihazırdaki stüdyoların ve kadroların YouTube gibi bağımsız özgür içerik üreticilerine hizmet etmesi bir sinerji doğurabilir. Bu geçiş dönemini iyi değerlendiren yapımcılar medyanın geleceğinde de söz sahibi olacak.

İzleyici de giderek özgün içerik kadar profesyonel çekimler talep edecek. Birileri kalıcı olacak birileri gidecek…

Bizim medyada bu biraz zor. İçerik üretenlerin sürekli finansman kaynağına sadık kalma şartına uyması beklenecektir. Halbuki keşke bağımsız ve hür düşünce için yapımcılar içerikleri hiç baskılamayıp serbest bırakabilse… ortalama içeriklerden yaratıcı özgürlüğe geçebilsek… Risk alsak, deneysel ve niş işlere fırsat tanınsa…

İşte o zaman geleneksel medyanın showroom misyonu ile pek çok farklı anlayıştan içeriğe maruz kalsak…

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün