Terminal J…

Joelle PİNTO Köşe Yazısı
12 Haziran 2025 Perşembe

Seyredenleriniz bilir; Tom Hanks’in başrolünü oynadığı ‘Terminal’ (The Terminal) adlı bir film vardır. Yaklaşık 20 sene evvel izlediğim bu film, her havalimanı aksiliği yaşadığım zaman aklıma gelir. Filmi seyretmemiş olanlar için çok kısaca özetlemek gerekirse, Tom Hanks’in canlandırdığı karakter olan Viktor kurgusal bir ülkeden New York’taki JFK havalimanına gelir. O esnada ülkesinde darbe olur ve ülkesi resmi olarak tanınmamaya başlanır. Ülkesi tanımadığı için New York’a yani ABD’ye giremez, ülkesine de geri dönemez ve havalimanındaki terminalde aylarca yaşamaya başlar. Orada kendine mecburen yeni bir yaşam oluşturur.  Havalimanı tuvaletlerinde hijyen ihtiyaçlarını görür. Havalimanında para kazanma yöntemleri keşfeder. Terminalde çalışan insanlarla arkadaşlık kurar, kendine o terminalde kaldığı süre boyunca yeni bir yaşam üretir. Bütün bunları yaparken, bir de üstüne İngilizce öğrenir.

***

Trajikomik bu film, çoğu Hollywood filmi gibi mutlu sonla biter. 2004 yapımı bu filmi bazı detaylarını unuttuğum için –sanırım 20 senede bazı detayları unutmak kabul edilebilir- belki bir gün tekrar bulur izlerim. Seyahat etmeyi hem yeni yerler görmeyi hem de sevdiğim ülkelere tekrar gitmeyi çok seven biri olduğum için, havalimanlarında çok vaktim geçer. Havalimanı stresi yaşamayı sevmem, bir gün önceden uçağa check-in yaparım, pasaport ve evraklarımın tam olduğuna emin olurum, havalimanına vakitlice giderim. Kıtı kıtına yetişeceğime, havalimanında bir kahve içmeyi tercih ederim. 

Siz seyahatinizle ilgili her prosedürü doğru yapsanız bile, bazen kontrolünüz dışında olan gelişmeler sizi bulur. Bu sene de bayram öncesi çıktığım bir yurt dışı seyahatini, bayram başlangıcında İstanbul’a dönecek şekilde organize ettim.  Vakitlice gittiğim havalimanında zaten 11,5 saat uçacak olmamın verdiği zihinsel yorgunluğun üstüne, saatler süren iki rötarın ardından tam uçağa bineceğimi zannederken sabahın 01.30’unda uçağın iptal edildiği anonsu yapıldı.  Valizlerimi geri alıp, havayolunun yerleştirdiği otele doğru yola koyuldum.  Birkaç saat dinlendikten sonra tekrar havayolunun araçları tarafından alınarak 5 saat evvel havalimanına geri getirildik. Tekrar aynı kontuarda aynı görevliye denk gelince, tekrar valizleri verip aynı işlemleri yaptıktan sonra, yine artık ezberlediğim J Terminalinde, çarşambadan cumaya kadar üstümde kalacağını asla tahmin etmediğim eşofmanımla dolanmaya başladım. Bir yemek, iki dergi, bir film ve üç kahve sonrasında uçağa bindiğimde, terminalde iki günde 11 saate yakın harcadığımı hesapladım. Bir gün evvel tanışıp sohbet ettiğim, İstanbul’a kesin dönüş yapan iki çocuk, on valiz ve iki kediyle seyahat eden çifti görünce, halime şükrettim.

***

Geçtiğimiz yaz da yine aynı tarihlerde, başka bir ülkede yine saatlerce bekletildikten sonra döndüğüm bir seyahatte değişik bir terminalde 13 saatim geçmişti. Bu sene de Terminal filmindeki Viktor karakterini anmış oldum.  Bayram tatilinde tüm yoldan döneceklerin sağ salim ve az maceralı dönmesi dileğiyle…

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün