Bamidbar peraşası her zaman Şavuot Bayramı’ndan önce okunur. Peraşamızı okuduğumuz zaman Şavuot Bayramı ile arasında bir bağlantı kurmanın çok da kolay olmadığını görürüz. Ancak eğer bu peraşa bu zamanda okunuyorsa bunun mutlaka bir nedeni vardır.
Peraşamız bize Bene Yisrael’in çölde kurduğu kampı detaylarıyla anlatır. Her kabile kendine özgü sancağının altında bulunur ve orada yaşar. Herkesin kendine ayrılmış bir yeri vardır. Bu kampın merkezinde Tanrı’nın varlığı yani Şehina konuşlanmış durumdadır.
Bu düzenleme, Yahudi halkının her biri farklı iş yapma biçimlerine sahip farklı gruplardan oluşmasına rağmen, sonuçta hepimizin tek bir ulusun, tek bir varlığın parçası olduğumuz ve yaşamımızın merkezinde olması gerekenin Tanrı’ya bağlı olduğumuz gerçeğini simgelemektedir.
Rabi bir keresinde ders verdiği topluluğa bir soru sorar. Soru şöyle: “Bir otobüste otururken bir yanınızda dindar bir Yahudi, diğer yanınızda ise farklı inançtan biri oturursa hangisi ile daha çok ilişki kurmaya meyilli olursunuz?”
Rabi’nin beklediğinin aksine gençler Yahudi olmayanlarla ilişki kurmaya daha meyilli olduğunu iletirler. Kendi yaşamlarının, aynı teknolojiyi kullanmayan, farklı gelenekleri gözlemleyen, daha katı standartları izleyen dindar Yahudilerin yaşamlarından ziyade Yahudi olmayanların yaşamlarına çok daha fazla benzediğini söylerler. Bunun nedeni birçoğumuzun dışsal olanlarla meşgul olmamızdan, temel kimliğimizi gözden kaçırmamızdan kaynaklandığı bellidir.
Kendimizi iPhone'umuza, Instagram sayfamıza, izlediğimiz videolara, yaşadığımız evlere, gittiğimiz tatillere, giydiğimiz kıyafetlere göre tanımlarsak kendimizi elbette daha geniş topluma yakın hissederiz. Bu yaşam şekli hoşumuza gidiyor olabilir ama gözden kaçırdığımız bir şeyler yok mudur?
Bizler varoluşumuzdan beri kendimizi Tanrı’ya olan bağlılığımızla ortaya koyan bir toplumuz. Yahudi yaşamının olmazsa olmazı öğrendiğimiz Tora, yerine getirdiğimiz mitsvalar ve inandığımız emuna ilkeleridir. Temel kimliğimizi böyle tanımlarsak o zaman yaşam tarzları ve gelenekleri bizimkinden ne kadar farklı olursa olsun, tüm Yahudi kardeşlerimizle özel bir akrabalık ve bağ hissetmemiz olağandır. Geriye kalan elbette önemlidir ancak bu önem daha sınırlıdır.
Bene Yisrael Sina Dağının eteklerinde Tora’yı almayı beklerken “Vayihan şam Yisrael neged aar” ifadesi Tora’da yer alır. Burada Tora ‘vayahanu’ yerine tekil formu yani ‘vayihan’ sözcüğünü kullanmıştır. Raşi ünlü açıklamasında Bene Yisrael için kullanılan tekil formun nedeninin “Keiş ehad belev ehad/ tek kişi ve tek yürek” olduğunu paylaşır. Çölde birlik olmaktan uzak olan toplum Tora’yı almadan önce birlik haline gelebilmiştir. O zaman Tora’nın bizleri bir yaptığı gerçeğini düşünerek aramızdaki farklılıkları ortadan kaldırmak için düşünmeye başlamak gerekir.
Bu nedenle Bamidbar peraşası her zaman Şavuot'tan önce okunur. Her biri kendi bölgesinde ve her biri kendi ‘bayrağı’, kendine özgü özellikleri ve iş yapış biçimleri olan farklı ‘kabilelere’ bölünmüş olabiliriz. Ancak farklılıklarımıza rağmen birbirimizle yakın olmak bir zorunluluktur.
Moadim lesimha.