14. Leo

Selin BARLAS Köşe Yazısı
14 Mayıs 2025 Çarşamba

Michelangelo’nun tavanlarını süslediği Cappella Sistina “Yeni Papa kim olacak?” sorusuna cevap arayan kardinallerle dolup taşarken; biz dışarıdan beyaz veya siyah dumanın çıkacağı bacada oturan martıları televizyonlardan izliyorduk…

Martı kanatlarını açtı, uyudu, arkadaşları geldi gitti derken vakit geldi…

Beyaz duman bacadan süzüldü…

Ve Habemus Papam (Papamız var) dediler…

***

Kimdi peki yeni Papa?

14. Leo ismini alan Peru vatandaşlığına sahip ilk Amerikalı Papa, Peru’da yirmi yıl misyonerlik yaptı…

13. yüzyılın ortalarında doğan Augustinian hareketinin takipçisi oldu.

14 Eylül 1955’te Chicago’da doğan Robert Francis Prevost, babasının tarafından Fransız ve İtalyan, annesinin tarafından ise İspanyol asıllı.

Nasıl biri 14. Leo?

Kilise yüzyıllarca akıl yürütse bile, bir Papa ilk dakikalarda yargılanır. Leone L’Americano’nun (Amerikalı Leo) ilk dakikaları bize ona dünyaya selefinden çok farklı bir formda sunulduğunu anlatıyor. Mütevazı kıyafetler yoktu (kırmızı mozzetta geri döndü), iyi bir arkadaştan buona sera “iyi akşamlar” yoktu, sadece iki elinde tuttuğu bir kâğıt parçası vardı… Konuşmasında birkaç dakika içerisinde dokuz kere ‘barış’ kelimesini telaffuz etti ve bunu ‘silahsızlandırılmış ve silahsızlandırıcı’ sıfatlarıyla birleştirdi; bu da Aziz Augustinus saflarından gelen matematikçi ve filozofun inceliğini ele veriyor…

Neden Leo ismi seçti sorusu aslında bu Papa’dan neler bekleyebileceğimizin cevaplarını da ihtiva ediyor…

Corriere della Sera’da bir makalede “Leo’yu seçmek bir duruş sergilemektir” yazıyordu…

Üzerine düşündüm açıkçası…

13. Leo kimdi ve nasıl bir miras bıraktı da Prevost o ismi alarak kendine dair neler söylüyor acaba dedim kendi kendime…

13. Leo moderniteyle gerçekten ilgilenen ilk papaydı ve kilisenin her yerde adaletsizliğe karşı bir siper görevi gören sosyal öğretisinin temelini atan kişiydi…

Bu devrimci Papa hakkında biraz bilgi tazelemeye ihtiyaç duyanlar için; bunun neden bu kadar önemli olduğunu açıklayalım…

Papa 13. Leo’dan önce Katolik Kilisesi modern dünya şartlarında etkileşime girmeye büyük ölçüde direnmişti. Dünya hızla değişiyordu; artık tarımsal, aile merkezli yaşam norm değildi. Sanayii Devrimi tüm hızıyla devam ediyordu: insanlar şehirde iş bulmak için topraklardan kaçıyordu. Yoksulluk yaygındı…

Fabrikalar yeni norm haline gelirken, çocuklar acımasızca sömürülüyordu. Çalışma koşullarıyla ilgili hiçbir düzenleme yoktu. Marksizm yükselişteydi.

13.Leo tüm bunları gördü ve benzeri görülmemiş bir şey yaptı. 1891’de Katolik tarihinin en önemli belgelerinden birini yayınladı: Rerum Novarum (yeni düzen).

Bu genelge, zamanın toplumsal krizine peygambervari bir yanıttı; işçilerin haklarını savunuyor, emeğin onurunu teyit ediyor ve işçilerin sendika kurma hakkını destekliyordu… Leo, hem düzenlenmemiş kapitalizmi hem de sosyalist kolektivizmi kınadı ve insan onuruna, ortak iyiliğe ve adalete dayalı üçüncü bir yol çağrısında bulundu…

Toplumsal değişime yanıt vermekte genellikle yavaş olan bir kilisede 13. Leo cesurdu…

Ve Papa 14. Leo onun adını alarak aynı yolda yürümeye olan bağlılığını işaret ediyor, kendi zamanımızın acılarına ve çalkantılarına açıkça sesleniyor olabilir…

Yeni Papa 14. Leo ilk konuşmasında halklar, yaralar, nesiller ve umutlar arasında bir ‘köprü’ olmayı umduğunu söyledi…

Kilisenin kadim bilgeliği ile modern yaşamın yeni gerçekleri arasında bir köprü…

Eğer bu yeni Papalık Rerum Novarum’un vizyonunu sürdürürse, yenilenmiş bir ahlâkî ses duyabiliriz; sadece kalbe değil, aynı zamanda sokağa, işyerine, sandıklara ve unutulmuşlara hitap eden bir ses…

Adaletsizliği adlandırmaya cesaret eden bir ses…

Duvarlar yerine köprüler inşa eden bir ses…

Ve hakikaten bu ismin anlamı buysa, o zaman sessizce büyük bir kırılmanın ve devrimin başlangıcını görüyoruz demektir…

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün