Grafik sanatçısı Ruth Bessoudo ile farklı dünyaları keşfetmek

On yıl önce, 19 Mayıs 2015´te, İstanbul Yahudi´si bir aileden gelen tanınmış grafik sanatçısı Ruth Bess veya tam adıyla Ruth Bessoudo Courvoisier, 100 yaşında hayatını kaybetti. Hamburg´da dünyaya gelen ve eğitim gören Ruth 1990 yıllarda Latin Amerika´nın en ünlü sanatçılarından biri haline geldi. Eserleri dünyanın birçok ülkesinin yanı sıra Amerika kıtasının her iki yanında sergilenen sanatçı, Türkiye´de ise pek tanınmıyor.

Perspektif
25 Haziran 2025 Çarşamba

Corry Guttstadt

Ruth Bessoudo 14 Temmuz 1914’te, oyuncu Clara Böhm ve İstanbullu Yahudi halı satıcısı Hayim İzak Bessoudo’nun kızı olarak Almanya Lübeck’te doğdu. Babası, 19. yüzyılın sonlarında Almanya İmparatorluğuna yerleşen ilk Osmanlı Yahudilerinden biriydi. O dönemde Osmanlılar genellikle Berlin veya Hamburg’a yerleşiyordu. Bessoudo da 1894’te Hamburg’un kalbindeki Alsterdamm 14’te (bugünkü Ballindamm) kendi halı şirketini kurdu ve en saygın oryantal halı ithalatçılarından biri oldu. Sefarad Yahudi’si Bessoudo, sadık bir Osmanlı olarak, kısa ömürlü olacak ‘Osmanische Vereinigung / Osmanlı Derneği’nin de üyesiydi.

Kızları Ruth Bessoudo, 1932 yılında dönemin en saygın sanat okullarından Hamburg Güzel Sanatlar Üniversitesine (HfbK) kaydoldu. Fritz Schleifer, Hugo Meier, Karl Lang ve Rudolf Neugebauer gibi dönemin önemli sanatçılardan ders alma imkanı buldu. Geçtiğimiz sonbaharda HfbK dikkat çekici bir sergi düzenlendi. ‘Yeni Kadın - Kadın Sanatçılar ve Tasarımcılar Modernizmi Nasıl Şekillendirdi’ başlıklı sergi, 1896’da kurulan bu kurumda 1907’den itibaren eğitim gören 14 kadın sanatçı ve tasarımcının eserleriyle hayat hikayelerini sergiledi. 1919’dan önce Almanya’daki devlet sanat akademilerinin kadınları kabul etmediklerini hatırlayınca, bu 14 kadının başarısı daha önemli hale geliyor. İşte bu 14 sanatçıdan biri Ruth Bess idi.

(Serginin fotoğraflarına ve broşürüne ulaşmak için https://hfbk-hamburg.de/en/aktuelles/kalender/die-neue-frau-wie-kunstlerinnen-und-gestalterinnen-die-moderne-pragten/)

Ancak Ocak 1933’te Nasyonal Sosyalistlerin (Nazi) iktidarı ele geçirmesiyle, ilerici duruşlarıyla bilinen öğretim üyeleri birer birer görevden alındı. Bessoudo ise sanat çalışmalarını Kopenhag’daki Kunsthåndværkerskolen’de devam etti. 1935’te Paris’e giderek ünlü grafik sanatçısı Paul Colin’den poster tasarımı eğitimi aldı. Fransa'da 1934’te gerçekleşen sağcı bir darbe girişimi, geniş çaplı bir anti-faşist seferberliği tetikledi ve sonunda 1936’da sol kanattaki Front Populaire’i (Halk Cephesi) iktidara getirdi. Bu siyasi-sosyal ortamda Bessoudo ileride kocası olacak, babası Bulgar Komünist Partisi’nin kurucularından olan solcu gazeteci Amy Bakaloff Courvoisier ile tanıştı.

Almanya'da ailesine yönelik antisemit baskılar nedeniyle Ruth Bessoudo 1939’da ailesinin yanına dönmek zorunda kaldı. Ancak burada kendisi de artan antisemit kanunların ve saldırıların hedefi oldu. Birçok Sefarad Yahudi’si gibi Hayim Bessoudo da İspanyol vatandaşlığı elde etmişti. Nazi rejiminin ilk yıllarında bu onu bazı antisemit uygulamalardan korumuştu. Alman hükümeti, Reich’ın dış politikası üzerindeki yankılarından korktular için, yabancı Yahudiler ilk başta mülklerinin soyulmasından (yani Aryanizason) bir süre muaf tutulmuştu.

Ancak 1938’de hayali bir cezai kovuşturma ile işine el konulmaya çalışılan Hayim Bessoudo 1939’da İspanya’ya göç etti. Ancak İspanya, Türkiye'nin politikasına benzer şekilde Yahudi vatandaşlarının geri dönmesini veya girişini engellemeye çalıştı. Türkiye yurt dışında yaşayan birçok Osmanlı/Türkiye vatandaşı Yahudi’nin vatandaşlığını iptal ederken, İspanya da Yahudilerin ülkede kalmasına izin vermiyor ve İspanyol Fas’ına yolluyordu; Hayim Bessoudo’nun başına gelen de bu oldu. Bir zamanlar Hamburg’da zengin ve saygın bir halı tüccarı olan Bessoudo, Ocak 1942'de Fas'ta beş parasız hayata gözlerini yumdu.

Ruth Bessoudo ise aynı dönemde Nazi yasalarına göre ‘yarı Yahudi’ olarak sınıflandırıldı ve Reich Milli Eğitim Propaganda Bakanlığı’nın emriyle grafik tasarımcısı olarak mesleğini icra etmekten men edildi. 1940-1944 arasında Hamburg’da bir reklam şirketinde sekreter olarak çalıştı. Ancak 1945'te savaşın bitmesinin ardından grafik tasarımcı olarak mesleki lisansını geri alabildi. 1951'e kadar Hamburg'da grafik tasarımcı ve illüstratör olarak çalıştı.

Paris'te kaldığı yıllardan arkadaşı Amy Bakaloff Courvoisie, Fransa'nın Alman işgali sırasında direnişe katılmıştı. Direniş'in ünlü ‘Liberté - j'écris ton nom’ (Özgürlük – Senin adını yazıyorum) şiirinin yazarı Paulo Eluard gibi çok sayıda sol görüşlü entelektüelle yakın temas halindeydi. Eluard'ın desteğiyle Amy, 1945'te kendi şiir kitabını yayınladı.

1947’de, Amy Venezuela'nın Karakas şehrine göç etti, film festivalleri düzenledi ve bir dergi kurdu. Ruth 1951'de onu takip etti ve onun sayesinde illüstratör olarak iş buldu. Courvoisier, Fransız sinemasının yurtdışındaki yarı resmi tanıtım ajansı olan Unifrance’ın Latin Amerika temsilciliğini alınca çift Rio de Janeiro’ya taşınarak 1961’de evlendiler.

Brezilya’da Ruth, Modern Sanat Müzesi'nde çalışan ünlü sanatçı Roberto de la Monica’dan bakır gravür tekniğini öğrendi. 1964-1969 arasında kendisi gibi Nazilerin Yahudilere zulmü nedeniyle Almanya’dan kaçan ve modern renkli gravürün öncüsü kabul edilen Jonny Friedländer ile birlikte çalıştı. 1967’de 9. São Paulo Bienali'nde ilk kez sergi açtı.

Ruth Bess konularını Güney Amerika'nın fauna ve florasında buldu, tapir ve armadillo en sevdiği motifleri oluşturdu. Daha sonra müzeden ayrılan Ruth’un, renkli gravürleri, 1967-1990 arasında dünya çapında yaklaşık yüz sergi ve bienalde sunuldu. Karakas’ta 1990’da düzenlenen bir sergisinin kitapçığında belirtildiği gibi “çiçeklerin ve hayvanların uyumla birleştiği fantastik bir dünyanın düşsel vizyonunu” olarak tanımlandı eserleri. Bu dönemde Latin Amerika'nın en ünlü sanatçılarından biri haline geldi.

Kocasının rahatsızlığı nedeniyle çift Paris’e geri döndüler. Ancak Courvoisier kısa bir süre sonra, 1984’te vefat etti. Ruth bu kaybın ardından sanat çevresini yakından tanıdığı Venezüella’ya geri döndü. 1990'da Karakas’taki Güzel Sanatlar Müzesi’nde gerçekleşen ‘Los Armadillos de Ruth Bess / Ruth Bess'in Armadilloları’ adlı solo sergisi, sanatsal kariyerinin en önemli noktası olarak kabul edilir.

Bu sergiden kısa bir süre sonra yeniden Paris’e taşındı. Sonraki 15 yıl boyunca gravürlerini Fransa ve Avrupa’daki çeşitli sergilerde sundu. Bessoudo, hayatının son on yılını Alzheimer hastalığıyla boğuştuğu Paris’te Vaugirard Hastanesi'nde geçirdi ve 19 Mayıs 2015'te 100 yaşındayken hayatını kaybetti.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün