Vayhi peraşasında, Yaakov Avinu Yosef’i çağırır. Bu çağrıya Yosef oğullarıyla birlikte gelerek karşılık verir. Yosef oğullarının Yaakov gibi bir tsadikten beraha almasını istemektedir. Bu görüş aslında Asenat’a aittir. Yaakov torunlarını ‘kendi oğulları’ seviyesine yükselterek bir anlamda Yosef’e ‘behor’ gibi iki kar pay vermiş olur.
Yaakov Avinu’nun Yosef’ten istediği en önemli şey Erets Yisrael’e gömülmektir. Bu noktada Yosef’in bazı soruları vardır. Rahel Mearat Amahpela’ya değil yol kenarına gömülmüştür. Bu ziyaret aynı zamanda Yosef için bir hesap sorma, açıklama isteme zamanıdır. Ancak Tora bu konuda Yaakov’un Yosef’e kısaca açıklamalarda bulunduğunu açıklar. “Ben Padan’dan geldiğimde, Rahel yolda, Kenan topraklarında, Efrat’a varmadan öldü ve onu orada, Efrat’a giden yolda ki Bet Lehem’de defnettim.”
Raşi aslında bunun neden gündemde olduğunu sorgulamaktadır. Yaakov, Erets Yisrael’de gömülmek istediğini söylerken, Yosef’in annesine bunu yapamadığını ve nedenini açıklamak zorundadır. Raşi konuyu şu sözlerle açıklar; Yaakov Yosef’in kalbinde babasına karşı bu olaydan dolayı bir kırgınlık olduğunu bilmektedir. Bu noktada Yaakov bu definin Tanrı emri ile yapıldığını Yosef’e anlatır.
İşin bir de farklı yönü vardır. Atalar Tora verilmemiş bile olsa Tora kurallarına uymuşlardır. Tora, hayatta iken iki kız kardeşle evlenmeyi yasaklar. Yaakov hem Lea hem de Rahel ile evlenmiştir. Bir görüşe göre bunu Erets Yisrael dışında olduğu için yapmıştır. Erets Yisrael’e girdiklerinde Rahel Erets Yisrael sınırında vefat eder. Bu hikâye çok üzücü görünmektedir.
Özellikle arka planı düşündüğümüzde: Rahel, kız kardeşini utançtan kurtarmak için Yaakov ile sözleştiği işaretleri ona söylemiştir. Kendisini feda eden kahraman bir eylem yapmış, fakat erken öldüğünden yol kenarına gömülmüştür. Bu noktada Raşi bunun tamamen Tanrısal bir plan olduğunu açıklar: Tanrı burada ‘gözyaşları ile sürgüne giden çocukları yakardığında onlara yardım edecektir’ görüşündedir. Talmud bunu biraz detaylandırır.
Mişna, Yahudilerin sürgüne gitmekte oldukları zaman, Tanrı’nın onları tamamen yok etmeyi planladığını söyler. Avraam, Yitshak, Yaakov ve herkes, Yahudi halkını kurtarması için Tanrı’ya yakarmış ancak bu yakarışlar cevapsız kalmıştır. İşte bu sırada Rahel Tanrı’nın huzuruna çıkar. Rahel Yaakov’un kendisini çok sevdiğini ancak kız kardeşini utandırmamak için işaretleri nasıl Lea’ya verdiğini anlatır. Tanrı bu noktada Bene Yisrael’in ‘avoda zara’ yapmasından dolayı üzgün ve öfkelidir. Rahel ‘avodah zara’nın ikinci bir eş gibi olduğunu söyler. Nasıl kendisi kocasını ablasına vermişse Tanrı’nın da ‘avoda zara’ durumunu affedebileceğini ifade eder. Onun bu talebi, Yahudi halkının tamamen yok edilmesinden kurtulmasına vesile olmuştur. Bu bizim için önemli bir mesajdır.
Yirmiyau Peygamber otuz birinci bölümde bu konuya işaret etmektedir.
“Tanrı şöyle diyor: Rama'da yüksek sesle ağlama sesi duyuluyor, acı ağlamalar var. Rahel, çocukları için ağlıyor, tesellisi yok çünkü onlar artık yoklar. Tanrı şöyle diyor: ‘Ağlamayı bırak, gözyaşlarını sil. Çünkü yakarışlarının karşılığını alacaklardır. Onlar düşman topraklarından geri döneceklerdir. Tanrı ‘çocukların için bir umut vardır’ diyor. Oğulların geri, kendi sınırlarına dönecekler.’”
Bu metin, Rahel'in çocukları için duyduğu derin acıyı ve gelecekteki kurtuluşları simgeliyor. Bu Aftara da Roş Aşana’nın ikinci gününde gelecek için bir umut ve bir bekleyiş olması adına okunmaktadır.
Dışarıdan bakıldığında, Yosef, annesinin yol kenarına terk edilmesine üzülüyor gibi görünür. Yine dışarıdan bakan biri “Zo Tora vezo sehara/Tora’yı uygulamanın ödülü bu mudur?” şeklinde bir görüş bildirebilir. Mearat Amahpela’nın ne kadar önemli olduğunu, Avraam’ın bunun için nasıl mücadele ettiğini ve tüm ataların oraya gömülmek istediğini biliyoruz. Nasıl olur da Rahel yol kenarında terk edilmiş gibi bir yerde defnedilmiş olabilir? Ancak bu serzenişin cevabı bellidir. Eğer Rahel olmasaydı, Yahudi halkı olmazdı. Rahel ödülünü Yahudi halkının yok olmamasıyla almıştır. Bu da yapmış olduğu ‘vitur’ yani fedakârlığın gerçek ödülüdür. Bunu hemen görmek elbette mümkün değildir. Asıl büyük resmi görebilmek ancak Rabilerin öğretileriyle mümkün olabilmiştir. Büyük bir seviyede olan Yosef bile bunu ilk bakışta anlayamamıştır.
Bize verilen mesajı şimdi doğru okumak gerekir. Çevremizde olan bazı şeyleri anlamayabiliriz. Bazen büyük insanlar fedakârlık yapar, bu da ters tepebilir. Güzel insanlar kaybetmiş gibi görünebilir. Ama büyük resme bakınca bunun doğru olmadığı anlaşılabilir. Son çizgiyi beklemek ve gerçekten büyük çerçeveyi görmek gerekir ki bu konuda kazanan Rahel olmuştur.