VAYİŞLAH Neden Yaakov?

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
3 Aralık 2025 Çarşamba

En ilginç bölümlerden biri Yaakov ile gizemli bir kişi arasındaki mücadeledir. Gece boyunca süregelen mücadele Yaakov’un galibiyeti ile sonuçlanır. Ancak Yaakov uyluğundan sakatlanır ve bu yaralanma onu aksatır. Rabiler bu mücadeledeki yabancının aslında insan değil Esav’ın koruyucu meleği olan Sameh-Mem olduğunu öğretirler. Melek Yaakov’un ilerlemesini, büyümesini ve Bene Yisrael’in inşasını engellemek amacıyla Yaakov’a saldırmıştır.

Daha önceki öğretilerimizde de belirttiğimiz gibi Sameh-Mem daha önce atalarımıza bir atak gerçekleştirmemiştir. Ne Avraam ne de Yitshak’ın böyle bir tecrübesi yoktur. Tanrı’nın özel ulusunun yükselişini engellemeye çalışmak için üçüncü ata olan Yaakov'un ortaya çıkmasını beklemiştir. Bunun nedenini anlamak için ataların her birinin özellikle neyi temsil ettiğine bakmak gerekir. Bu konuya Rabi Elhanan Wasserman’ın öğretisi uyarınca bakacağız.

Avraam Hesed’in, nezaketin, cömertçe ve özverili bir şekilde başkaları uğruna kendini uzatmanın niteliğini temsil eder. İleri yaşta Berit Mila'nın acı verici prosedüründen geçtikten sonra bile, davet edebileceği ve yardım edebileceği misafirperverliğe ihtiyaç duyan yorgun gezginleri bulmayı umarak dışarıda oturur.

Yitshak, kurban ve dua yoluyla Tanrı'ya hizmet eden ‘Avoda’ niteliğiyle ilişkilendirilir. Bu nitelik, onun Tanrı’ya kurban olarak bir sunağa yerleştirilmiş olmasıyla en iyi şekilde örneklendirilir. Günümüzde Bet Amikdaş’ın yokluğunda, esas olarak dua yoluyla yapılan Tanrı’ya adanmış hizmeti temsil eder.

Yaakov ise Tora öğrenimini ve değerini temsil eder. Yaakov ‘çadırlarda oturan’ olarak tanımlanır. Çadırlar Tora öğreniminin yapıldığı yerleri anlatır. Esav’ın onu öldürmekle tehdit etmesi nedeniyle ayrılmak zorunda kaldığında bile öğrenimini sürdürür. Esav’a yolladığı mesajda “İm Lavan garti / Lavan ile yaşadım” ifadesindeki ‘garti’ sözcüğü altı yüz on üç mitsva anlamına gelmektedir.

Rabi Elhanan’a göre üç niteliğin tümü Yahudi yaşamının hayati önem taşıyan bileşenlerdir. Bu niteliklerden üçüncüsü yani Tora öğreniminin sürekliliği bir ulus olarak hayatta kalmamızı garantilemektedir. Bir Yahudi elbette nezaketle hareket etmelidir, ancak bu özellik yalnızca bizim topluma özgü değildir. Diğer uluslar da Hesed'in büyük değerini kabul eder ve birçok Yahudi olmayan kişi harika bir şekilde nazik ve cömerttir. Aslında, tüm vatandaşlarının haklarını garanti altına alan ve hatta dezavantajlılara yardım etmek için refah sistemleri bulunan bir ülkede yaşamak bir ayrıcalıktır. Açıkça Hesed sadece bir Yahudi değeri değildir.

Aynısı ‘Avoda’ için de geçerlidir. Tüm dinlerin takipçileri dua eder ve kendilerine göre ritüelleri vardır. Ne yazık ki Tanrı’ya dua eden ancak Yahudiliğin temel inançlarını kabul etmeyen veya Tora yaşam tarzı yaşamayan birçok Yahudi vardır.

Bizi diğerlerinden ayıran ve böylece ayrı bir millet olarak devamlılığımızı ve varlığımızı güvence altına alan değer Tora ve onun öğrenimidir. Kutsal metinlerimize odaklanmak, kadim bilgeliğimizi özümsemek, bol miktarda bulunan cazibelere ve baskılara direnmemizi, etrafımızdaki güçlü kültürel etkilere dayanmamızı ve inancımızı korumamızı sağlayacaktır.

Sameh-Mem’in özellikle Yaakov tarafından tehdit edildiğini hissetmesinin nedeni budur. Sameh-Mem için Yahudi halkının Hesed'e olan olağanüstü bağlılığı veya dolup taşan ibadethanelerimiz konusunda endişelenecek bir şey yoktur. Çünkü bunların hiçbiri Yahudi toplumu için sonsuzluğu garanti etmez. Sameh-Mem, yalnızca Tora öğreniminin kalesi olan Yaakov Avinu'yu gördüğünde harekete geçer. Yahudi toplumunun nesiller boyunca hayatta kalmasını sağlayan en temel şey sürekli Tora çalışmasına olan bağlılıktır.

Sözünü ettiğimiz gibi, Sameh-Mem Yaakov'u ortadan kaldıramamış olsa da, uyluğuna bir darbe indirerek Yaakov'u sakatlamayı başarır. Zohar, uyluğun Tora destekçilerini sembolize ettiğini belirtir. Bacakların vücudu desteklemesi gibi, Tora eğitimini finanse eden cömert bağışçılar da Yahudi Halkını geçindirenlerdir. Sameh-Mem Şeytan Yaakov'u yok edemeyeceğini anladığında, uyluğa, Tora’nın desteğine zayıflatıcı bir darbe indirir. Gerçekten de, Tora öğrenmekle ilgilenen Yahudilerin sayısı hiçbir zaman azalmasa da, ancak Tora öğrenimini finanse etmekte sıklıkla zorluk yaşanır hale gelmiştir.

Tora öğreniminin, Yahudi varlığını sürdürmek için sahip olduğumuz en iyi ‘sigorta poliçesi’ olduğunu akıldan çıkarmamak gerekir. Eşi benzeri görülmemiş ruhsal zorluklarla karşı karşıya olduğumuz, ne yazık ki kitlesel ölçekte asimile olmaya tanık olduğumuz bir zamanda, devamlılığımızı sağlamanın en iyi yolu devamlı ve titiz bir Tora öğrenimidir. Hesed ve dua kritik derecede önemlidir, ancak yeterli değildir. Günümüzün olumsuz güçlerinin amansız saldırılarına, yolumuza koyduğu zorluklara dayanabilmemiz için kendi Tora öğrenimimiz için zaman ayırmalı. Ayrıca Tora kurumlarımızı desteklemek için gereken kaynakları tahsis etmek bir zorunluluktur.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün