Ülkenin üçte ikisinin nefeslerini tutacağı derbinin zamanı geldi de çattı. Fenerbahçe ile Galatasaray, Süper Lig’in 14. haftasında karşı karşıya gelecek. Aralık ayının ilk gününde oynanacak derbiden çıkacak sonuç, son yıllarda olduğu gibi yine ligin zirvesini şekillendirecek.
Kadıköy’deki zorlu karşılaşma öncesinde Galatasaray, Fenerbahçe’nin bir puan önünde lider konumda bulunuyor. Ne var ki Sarı-Kırmızılılarda son dönemde yaşanan sakatlıklar ve bu sezon diğer derbilerde alınan iki beraberlik, bu maç için de ilk planın yenilmemek üzere olabileceğini işaret ediyor. Evinde oynadığı Beşiktaş ve Trabzonspor derbilerinden birer puanla ayrılan Galatasaray, Fenerbahçe’ye kaybetmediği sürece hem zorlu bir Kadıköy deplasmanını geçmiş hem de liderliği kaybetmemiş olacak. Dolayısıyla derbiden alınabilecek muhtemel bir beraberlik, Galatasaray’ı çok rahatsız etmez düşüncesindeyim. Elbette bir galibiyetin değeriyse paha biçilmez olacak. Zira bu senaryonun gerçekleşmesi halinde zirvedeki puan farkı dörde çıkacak.
Son haftaların en formda takımı ve ligin namağlup tek ekibi Fenerbahçe’de ise moraller hayli yerinde. Oynadığı son beş maçı da kazanan, son iki deplasman karşılaşmasında 2-0 geriye düşmesine rağmen sahadan üç puanla ayrılan Fenerbahçe’de teknik direktör Domenico Tedesco ile kimya uyuşmuş görünüyor. Şampiyonlar Ligi’nden elenilmesi, Jose Mourinho’nun görevine son verilmesi, başkan ve yönetim kurulunun değişmesi derken sezonun ilk bölümünde üst üste birçok büyük badire atlatan sarı lacivertli kulüpte şimdilerde bahar rüzgârları esiyor. Üstelik Galatasaray karşısında elde edilecek bir galibiyet, liderlik manasına da geliyor.
Derbi öncesinde terazide ağır basan taraf Fenerbahçe. Hem ev sahibi olma avantajı hem de yakalanan momentum nedeniyle ibre Fenerbahçe’den yana. Galatasaray’da üst üste yaşanan sakatlıklar ise takımın belini bükmüş durumda. Bununla birlikte iki takımın hafta arasında Avrupa arenasında oynadıkları maçlarda aldığı sonuçlar da derbiye doğrudan olmasa bile dolaylı yoldan etki edecektir.
Ve tabii ki maçın hakemi… Ne yaparsa yapsın, hangi kararı verirse versin maçtan sonra en çok konuşulacak kişi yine o olacak. Saha içinden çok saha dışının, teknik - taktikten çok polemiğin ‘iş yaptığı’ bu topraklarda, hakem hiç kuşku yok ki yine maçın çok çok önüne geçecek.
Son yıllarda kadrolarına olağanüstü yatırımlar yapan, bu yatırımların karşılığını alıp almadıkları büyük tartışma konusu olan iki ezeli rakip, ne ilk ne de son olacak bu zorlu derbide birbirlerini tartacak. Dileriz, iki takımın büyüleyici kadroları değerlerini sahaya yansıtır ve bizler de gerilim yerine sürükleyici bir macera filminin baş aktörlerini izleriz…