NİTSAVİM - Sisera'nın annesi

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
17 Eylül 2025 Çarşamba

Tora Roş Aşana’yı betimlerken ‘yom terua’ ifadesini kullanır. Emor peraşasında bunu ‘zihron terua’ olarak zikreder. Pinhas peraşasında da diğeri kullanılır.

Gemara Masehet Roş Aşana 33B’de ‘terua’ kelimesinin gerçekte ne anlama geldiğini açıklamaya çalışır. Bunu yaparken de Targun Onkelos’taki ifadeye bakar. Onkelos bunu Arameik olarak ‘yababa’ olarak paylaşır. Gemara bu sözcüğün Şofetim kitabında da kullanıldığına dikkat çeker. Devora zamanında Sisera komutasındaki ordu Bene Yisrael tarafından bozguna uğratılır. Sisera o zamanlar Keniler ile aralarındaki dostluk nedeniyle Keni şefinin çadırına yani Yael’in yanına sığınır. Yael Devora’ya çok yakın biridir. Sisera’yı öldürür ve savaşın bitimini sağlar. Bu arada Sisera’nın annesi oğlunun güvenli bir şekilde eve dönmesi için ağlamaktadır. Burada kullanılan ifade nedeniyle Onkelos o ifadeyi ‘terua’ sözcüğünün karşılığı olarak kullanır. Bu nedenle de birçok kaynakta Şofar çalarken kullanılan ‘terua’ sesi bir ağlama veya hıçkırma sesi olarak betimlenmektedir.

Sormamız gereken soru Sisera’nın annesinin bu ağlaması ile Roş Aşana arasında nasıl bir bağ kurulabileceğidir. Cevap Tanrı’nın hepimizin iyi ve olması gerektiği şekliyle O’na dönmemiz için döktüğü gözyaşı benzetmesi olarak verilebilir.

Roş Aşana'da, Tanrı göklerden aşağı bakar ve tabiri caizse, sevgili çocukları için ağlar. Ne kadar güçlü olduğumuzu, ne kadar potansiyelimizin olduğunu, ne kadar harika olabileceğimizi bilir. Ve ‘ağlar’ çünkü bizim gerçek benliğimize ‘eve’ dönmemizi, meydan okumaya göğüs germemizi, hayatın savaşında ‘zafer’ kazanmamızı, başarmamız gereken büyüklüğe ulaşmamızı özler. Göklerdeki babamız bizim için ağlar. Ne kadar güçlü olduğumuzu bilir ve bizim kazanmamızı, muzaffer olmamızı istediği için ağlar.

Teşuva kurallarında RaMBaM Roş Aşana’da Şofar çalınmasının nedenini ‘uyanma çağrısı’ olarak niteler. Bu, bizi sabah uyandıran alarm gibidir. Çoğumuz hayatımızı ‘uyuyarak’, mutlu bir şekilde yerimizde kalarak, tam potansiyelimizi gerçekleştirmek için çalışmadan geçiririz. Savaşmak, kazanmak, başarmak, büyümek için dışarı çıkmak yerine yataklarımızda rahatça kalırız. Bu yüzden Tanrı, çocuklarının ‘uyanmasını’ ve bizim yapmamız gerekeni yapmamızı umarak sembolik olarak ‘ağlar’.

Bizlerin de aslında bu sesle yaptığımız yanlışlardan dolayı pişman olup düzelmek amacıyla bir adım atmayı hedeflememiz gerekir. Kendimizi ‘uykudan’ uyandırmak ve olmamız gereken büyük insanlar olmak için çalışmaya karar vermek bayramın hedefi olmalıdır. Nitsavim peraşasında Moşe’nin bizlere söylediği gibi hayatı seçmek esastır. “Uvaharta bahayim.”

TİZKU LEŞANİM RABOT

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün