Göçmen kuşlar yine uçtu…

Joelle PİNTO Köşe Yazısı
3 Eylül 2025 Çarşamba

Geçtiğimiz hafta uzun bir aradan sonra bu yaz ilk defa gittiğim Büyükada’da havalar çok sıcak olmasına rağmen, göçmen kuşları görünce çocukluğuma ve çocukluğumun Büyükada’sına dönüp hüzünlendim. O zamanlar yılın yaklaşık üç buçuk ayını geçirdiğim Büyükada ve günümüzün Büyükada’sı mukayese edilemeyecek kadar farklı. O bambaşka bir yazı konusu… Paralel evren kadar farklı çocukluğumun Büyükada’sında değişmeyen birkaç şeyden biri ağustos sonu göçmen kuşları görünce hissettiğim hüzün.

Çocukluğumun Büyükada’sında göçmen kuşlar demek yaz bitti demek idi. Tıpkı ceviz ağaçlarının olgunlaşmasının okula başlama tarihinin habercisi olduğu gibi.  O yaşlarda akıllı telefon hatta internet diye bir icat henüz olmadığı için, bir çocuk olarak hayatın planını doğaya, yani Büyükada’nın doğasına göre aklımda tutardım. Çok sevdiğim çocukluk arkadaşlarımın evinde bulunan dut ağaçlarından dut yediğimiz (bugün için inanılmaz ama yıkamadan) günler yazın başıydı. Daha okulların açılmasına çok vardı, yazın keyfini çıkarabilirdik. Şu anda kapanan adadaki ünlü manavda dört gözle beklediğim sarı kiraz yazın ilk yarısını bitirdiğimizi, ama hala yaz keyfi yapabileceğimizi anlatırdı bana. İncir ağaçların olgunlaşması artık yazın son ayında olduğumuzu, yakında okul ve forma alışverişi için İstanbul’a ineceğimizi haber verirdi. Göçmen kuşların uçması, yaz sonunu simgeler ama hala adada bir iki haftamız daha olduğunu hatırlatırdı. En kötüsü ise ceviz ağacıydı, cevizler olgunlaştı mı artık okullar açılırdı. Cevizin geri dönüşü yoktu…

***

Bugünkü Büyükada’dan ise bir hafta sonu geçirdikten sonra hemen kaçıyorum.  Yollarda fayton ve yayalar yerine artık minibüsler, otobüsler ve taksiler var.  Güvenle yürüyüp, rahatça bisiklete bindiğimiz sokaklardan eser yok. Ada vapurlarının sayısı azaldı, deniz otobüsleri tarihten bir anı oldu. Sevdiğim çoğu esnaf dükkanını kapattı, zincir marketlere veya incik boncukçulara devretti.  Fayton kuyruğu otobüs ve taksi kuyruğu oldu. Ulaşım için ödenen paranın yerini Ada Kart, İstanbul Kart aldı. O sıcakların altında makinelerden İstanbul Kart doldurmak, ada için çok sevimsiz ve zahmetli. Telefona yüklen İstanbul Kart ve QR kodlu ödeme Büyükada taksilerinde kabul edilmiyor. Nakit para istenmese bile kredi kartıyla dokunmatik ödeme opsiyonu geliştirilmeli.  Ada her sene daha yorucu bir hale geliyor. 

Büyükada’da benim için aynı kalan şeyler İskelede Meydanı’ndaki meşhur saat, lale şeklindeki ünlü doğal dondurma ve sahildeki balıkçı restoranları. Bir de ağustosun son haftası uçmaya başlayan göçmen kuşlar… Gerisi paralel evren gibi. 

***

Yazın bitmesi her yaş için sorumlulukların artması demek. Okulların, sınavların başlaması, işlerin tekrar yoğunlaşması demek. Bir sonraki okul tatili veya bayram tatiline kadar kadar çalışmaya devam demek. Birçok şehirde havalar Eylül sonuna kadar çok keyifli. Göçmen kuşların aksine, kendi şehrinizde de sonbahardan bolca yaz günü çalabilmeniz dileğiyle…

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün