Nesil farkı hazinesi

Tülay GÜRLER KURTULUŞ Köşe Yazısı
23 Temmuz 2025 Çarşamba

Benim gibi geç çocuk olanlar; çok şanslıdır, neden biliyor musunuz?

Her yaştan insanla anlaşabilme becerileri çocuk yaşta gelişir; çocukla çocuk, yetişkinle saygıda kusur etmeden samimiyetle dost olmak gibi özellikleri farkında olmadan olgunlaşır.

Zamanından önce büyür aslında…

Aileye belli bir süre sonra armağan gibi katılan çocuk, büyüklerle büyür. Büyüklerle büyürken de biriktire biriktire, izleyerek, fark ederek, dikkat ederek, özenerek yaşamayı öğrenir. Bir müddet sonra da bir bakar ki yaşıtlarından yıllarca ileriye gitmiş ama hâlâ genç…

Bunun çok büyük bir hazine olduğunu düşünüyorum.

Hayatımda benden büyük, benden yaşça çok küçük arkadaşlarım, dostlarım, canım kadar sevdiğim yakınlarım oldu hep… Kimilerine yol gösterdim, kimilerinden de akıl aldım. Fikir soracaklarım da fikir vereceklerim de oldu her zaman, hâlâ da var…

Zamanında benden on yaş küçük kuzenlerimi kolej ve üniversiteye hazırladım; şimdi onların çocuklarıyla benim kızım arkadaş… Hepsinin hem anne babalarıyla hem büyükanne ve dedeleriyle hem de kendileriyle arkadaşlık yapabilme lüksü, zannederim yalnızca bana ait. Hatta böyle giderse çocuklarına da faydam dokunacak çünkü henüz gencim.

Ne ilginç değil mi?

Üstelik de hayatının hiçbir döneminde sıkılmıyor insan, her zaman hatır soracak, merak edecek, nasılsın diyecek, hayatını takip edecek, her yaştan, candan yakınları oluyor. Bu da hayatı çok daha nitelikli, anlamlı, hazine gibi bir hayat yapıyor.

Nesli farkı, bana göre her zaman mucizeler saklıyor insan için. Büyüklerden eskiyi, küçüklerden yeniyi eş zamanlı öğrenerek hem dünü hem bugünü hatta yarını takip edebiliyor insan. Üstelik de amacı yalnızca sevdiğiyle vakit geçirmekten ibaretken oluyor bütün bunlar…

Birçok öğrencimle arkadaş oldum seneler sonra… Ben, bizim okula geldiğimde yirmi dört yaşındaydım. Otuz sene önce on iki yaşında olanlar, şimdi kırk iki oldu. Zevklerimiz, hayata bakış açımız; kendimiz ve çocuklarımız için gelecekten beklentimiz o kadar aynı ki onlarla olmak, benim için inanılmaz bir keyif… Onlar, hem benim çocuklarım hem arkadaşlarım…

O senelerde elli yaşında olanlarsa şimdi ileri yaşın tadını çıkarıyorlar. Anne ve baba gibi bana örnek olmaya, yol göstermeye, başım dara düştüğünde fikir vermeye devam ediyorlar. Hem küçük hem büyük olmanın aynı anda tadına varabilmek kadar büyük bir değer olabilir mi insan için?

Bu durumun zor ve üzücü olan tek yanı; insanın gençliğini ve orta yaşını bildiği insanların yaşlandıklarını görmesi… Sağlıkla yaşlanıyorlarsa şükrederek ama tersi bir durumda dua ederek geçiriyor günlerini… Aileden bir ferdi takip eder gibi  izini sürüyor sevdiklerinin… Bazen de maalesef kaybediyor onları… Acılarını da içinde hissediyor ama inanın bana, aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, ne olursa olsun; o engin tecrübeler, o keyifli zamanlar, o öğreti dolu anlar, asla kaybolmuyor hatta taptaze duruyor insanın içinde… İnsan, hazine dolu bir sandığın kapağını açıp bakıyor yaşananlara ve yardımcı oluyor kendi kendine… Öte yandan gençlerle, olgunluk yaşına yeni yeni erişmiş eski küçüklerle de zamanın hızını yakalıyor, gelişmeleri yakından takip ediyor ve bilmediği hatta hiç ilgilenmeyeceğini düşündüğü ayrıntıların içinde buluyor kendini…

Hem büyük hem küçük oluyor aynı anda… Hem yaşlı hem genç hatta bazen de kendi çocuğu yaşındakilerle çocuk…

Eline doğanların çocuklarını okuturken eline doğduklarının torunlarına hatta onların çocuklarına aynı anda bakabiliyor. İstediklerine, istediği zaman soru sormak ya da kendine danışanlara yardım etmek gibi keyifli lüksleri aynı anda yaşıyor.

Bundan büyük mucize mi var?

Nesil farkının farkına varmak ve onun tadını çıkarmayı bilmek, en büyük hazine…

Yaşı sizden büyük ya da küçük dostlarınız varsa dünyanın en şanslı insanlarından biri olduğunuzu hiç unutmayın…

Ben öyleyim…

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün