Hayatımıza ipotek koyan aşklar!

Zehra ÇENGİL Köşe Yazısı
31 Ocak 2024 Çarşamba

Sevdiğiniz kişiyle ‘aşk mevsiminizin’ aynı ana denk gelmesi yani duygunuzun, tutkunuzun karşılıklı olması ne kadar güzel bir şey değil mi? İnsana yaşam enerjisi veren, kanımızı kaynatan, aklımızı yerinden oynatan bir yanı var sevda dediğimiz şeyin…

Platonik aşklar var bir de… Sevmek Zamanı’ndaki Halil’in de dediği gibi: “Resminle benim aramdaki bir durum, seni ilgilendirmez. Ben senin resmine âşığım.” Bazen aşkınıza karşılık beklemezsiniz, sadece sevmek de yeterlidir sizin için.

Fakat en kötüsü nedir biliyor musunuz? ‘Sen kenarda dur, belki bir gün bakarız’ aşkları. Yani cepte tutulmak… Karşınızdaki kişiye körkütük aşıksınızdır fakat o size duygularından emin değildir ve başka seçenekleri de denemek ister. Denemek ve yanılmak ister. Çünkü siz oradasınızdır. Her zaman! Kollarınız açık, kalbiniz çarparak en sevimli halinizle o taptığınız kadını ya da erkeği bekliyorsunuzdur. O da beklendiğini biliyordur ve bu bilme hali, ona bir hoyratlıkla birlikte sizi kırma hakkını da verir. En azından daha çok sevilen kişi böyle düşünür çoğu zaman.

İşte yönetmen koltuğunda Murat Şeker’in oturduğu ‘Aşk Mevsimi’, hikayeleri henüz çok gençken Bozcaada’da başlayan Şirin ve Ali Yaman’ın ilişkisinin zaman geçtikçe nasıl içinden çıkılmaz bir hal aldığını ve farklı zamanlarda aşk mevsimine kapılmanın ne kadar yıpratıcı olduğunu anlatıyor. Filmin başrollerini Dilan Çiçek Deniz, Cem Yiğit Üzümoğlu, Duygu Sarışın paylaşıyor. Senaryo ise Ali Tanrıverdi ile Murat Şeker’e ait.

Hayat arkadaşı mı, hayatının aşkı mı?

Bozcaada’nın müthiş görüntülerinin, Sezen Aksu, Evdeki Saat, Sufle, Mehmet Güreli, Cem Adrian’ın içinize dokunan müzikleriyle harmanlandığı bu romantik filmin sonunda “Hayat arkadaşı mı, hayatının aşkı mı?” sorusunu kendinize sorduğunuz bir zaman dilimi geçireceksiniz.

Aşk Mevsimi’nde, içindeki çocuğu her daim besleyen ve saf bir sevgiyle Şirin’e (Dilan Çiçek Deniz) aşık olan Ali Yaman’ın (Cem Yiğit Üzümoğlu); sevdiği kadının “Belki bir gün…” sözleri üzerine, kendisini esir alan ve “Hayatıma ipotek koydu” diyeceği kadar ruhunu adadığı bir aşktan yavaş yavaş vazgeçirilme sürecini izliyoruz.  

Ali Yaman, uğruna gelin arabasından kaçtığı, kendine hiç uymamasına rağmen düzenli bir iş sahibi olmak adına sigortacılığa başladığı, yıllarını adadığı bu aşkta sonsuz kez hayal kırıklığına uğrayınca, onun da tesellisi ‘hayat arkadaşı’ diyebileceği Bade (Duygu Sarışın) oluyor. Ama kader bu tabii, tam da vazgeçtim dediğiniz yerde size oyunlar oynamayı hiç ihmal etmez biliyorsunuz. Ali Yaman’a durmadan büyümesini söylerken, büyüdükçe içinde boşluklar oluşan Şirin, asıl kıymetli olanın böyle kuvvetli bir şekilde sevilmek olduğunu anladığında iş işten geçiyor mu, yoksa aşk her şeyin üstesinden geliyor mu onu da bu akıcı filmde bazen zevkle, bazen hüzünle seyretmeyi sinemaseverlere bırakıyoruz.

Pavyondaki Dilber’le, uzaydaki Alper arasında gidip gelen Türkiye!

Hala twitter demekten vazgeçemediğim X platformunda ‘Abrek’ adlı kullanıcının şu cümlelerini okudum geçen gün… Ne kadar da doğru bir tespit: “Ülke pavyondaki Dilber’le uzaydaki Alper arasında gidip geliyor.”

Son günlerde en çok konuştuğumuz konular, Yılmaz Erdoğan’ı yıllar sonra ekranlara döndüren ‘İnci Taneleri’ dizisinde Hazar Ergüçlü’nün can verdiği Dilber karakterinin pavyon dansı ve uzaya çıkan ilk Türk astronot Alper Gezeravcı’nın selfie’leriyle renklenen maceraları oldu.

Haftalardır yeni açılan pavyon dansı kurslarını, birden satışa çıkarılan kırmızı güllü Dilber elbiselerinin stoklarının tükenmesini, dizide şarkıyı söyleyen Sincanlı Erkal’ın kaşesinin 4 bin TL’den 300 bin TL’ye fırlamasını ağzımızdan düşürmedik.

Bir kısmımız toplumun stres atmaya, eğlenmeye ihtiyacı olduğunu ve böyle küçük mutluluk simülasyonlarını onlara çok görmememiz gerektiğini savunurken; geri kalan kesim ise pavyonların kadınlar için aslında nasıl bir cehennem olduğundan ve ne zor şartlarda, nasıl yıkılmış aileler ve hikayelerle oralarda çalıştıklarından dem vuruyor…

Alpay’ın şarkısında ‘Fabrikada tütün saran ve sararken de hayal kuran’ emekçi fabrika kızını güzellediğimiz zamanlardan, Dilber güzellemesi yaptığımız zamanlara geldik.

Baş döndürücü bir şekilde değişen ülke gündeminde önümüzdeki günlerde hangi neon ışıkları kimlerin üzerine dönecek ve bizler hangi karakterlerin cosplay’ini yapacağız merakla bekliyorum.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün