COVID aşısından sonra ani kalp krizleri arttı mı?

Selin KANDİYOTİ Köşe Yazısı
24 Ocak 2024 Çarşamba

Başlıktaki soruyu milyonlarca izleyicisi olan Yılmaz Özdil gibi soralım: “İnsanlar daha önce hiç olmadığı kadar kalpten, pıhtı atmasından ölmeye başladı. İstatistikler ortada. Sebebi COVID aşısı mı? Bizden ne saklıyorsunuz? Sabah programlarına bile çıkan bilim kurulu nerede?”

Korku salmak ne kadar kolay öyle değil mi? Ratingler de cabası. Şimdi etrafımız hiç COVID aşısı olmadıkları için bize hava atanlarla çevrildi.

Temeli olmayan bu sansasyonel iddiaların aksini bir sürü bilimsel makale okuyarak ispat etmeye çalışmak ise -yalan değil- sıkıcı. Yine de bilimsel çalışmaları yetersiz bulacaklar olacaktır. Ne de olsa Özdil’in deyimi ile “-70 derece soğuk zincirinin bozulduğu” BionTech aşıları için çalışma yapılmadı. Madem öyle şunu da çalışalım mı? -53 derecede kalan BionTech’lerin mıknatıs özelliğinden mütevellit madeni parayı kolunda tutabilenlerde pıhtı vakaları… Ayrıca acaba bilim kurulu üyelerini televizyonlarda görmeme sebebimiz Sağlık Bakanlığının COVID’i önemsememe eğilimine geçmesi olabilir mi? Yani “Ah biz ne yaptık ülkenin yüzde 85’ini aşılattırdık, şimdi hepsi ölecek, yüzlerine bakamayız” diye düşündükleri için değil. Ülkemizde artık COVID testleri yapılmadığı gibi COVID vakası sayısı da paylaşılmıyor. Pekiştirici aşılardan söz edilmiyor bile. COVID gündem değil o yüzden bilim rafa kaldırıldı. İstatistiklerin ortada olmasına gelince TÜİK verilerine göre yıllara göre dolaşım sistemi kaynaklı ölüm oranlarını veriyorum. 2023 bu haziran ayında açıklanacak. 2016-yüzde 39,5, 2017-yüzde 39,7, 2018-yüzde 38, 2019-yüzde 36,8, 2020-yüzde 36, 2021-yüzde 33,5 ve 2022-yüzde 35,4.

COVID aşılarını 2021’de olmuştuk. Aşı olmadan önceki senelerde daha çok kalpten ölmüşüz.

Son bilimsel çalışmalar

1-     COVID aşıları ve kalp iltihaplanması ilişkisi

Kalp iltihaplanması ve COVID aşıları arasındaki korelasyonu incelemek için yapılmış en son ve en kapsamlı bilimsel çalışma Aralık 2023’te yayınlandı. Çalışmada EudraVigilance veri tabanı kullanıldı. EudraVigilance, Avrupa İlaç Ajansının, ilaçlara yönelik şüpheli reaksiyonların raporlanması için yönettiği veri işleme ağı. Sisteme -18 Aralık 2021’e kadar- aşı ile ilişkili 16.514 miyokardit (kalp kası iltihabı) ve perikardit (kalp zarı iltihabı) vakası raporlandı. Bu vakaların büyük çoğunluğu 30 yaş altı erkeklerde ve aşının ikinci dozu alındıktan ortalama dört gün sonra görüldü. Aynı tarihe kadar Avrupa’da 708 milyon doz aşı yapıldı. Bu şu anlama geliyor her 1 milyonda, mRNA türünden 22 BionTech, 40 Moderna, viral vektör tabanlı aşı türünden 15 Astra Zeneca ve 15 Johnson&Johnson aşılı insan aşıyı olduktan sonra bu rahatsızlıkları bildirdi. (Ülkemizde yapılan Çin açısı Sinovac viral vektör tabanlıdır.) Ölüm ile sonuçlanan vakalar ise her 10 milyonda BionTech’de 1,5, Moderna’da 3, Astra Zeneca’da 2 ve Johnson’da 5.

https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S2352906723001112?via%3Dihub

2-     COVID hastalığı ve kalp rahatsızlıkları ilişkisi

Şubat 2022’de yapılan bir çalışma COVID hastalığının (aşılarının değil) uzun vadede kalp ile ilgili olarak ortaya çıkarabileceği emboli, inme, kalp krizi, aritmi, kalp yetmezliği gibi tüm rahatsızlıkları inceledi. 155 bin COVID geçirmiş insan (hastaneye yatırılmamış, hastaneye yatırılmış, yoğun bakıma girmiş) bir yıl boyunca takibe alındı. Bu insanlar, COVID henüz ortaya çıkmamışken ve COVID dönemi olsa da COVID kapmamış altışar milyon insanla karşılaştırıldı. COVID geçirmiş insanların hastalıktan bir yıl sonrasına kadar kalp ile ilgili şikayetlerinin azımsanmayacak bir şekilde diğer iki kontrol grubunu geçtiği sonucuna varıldı. Bu çalışmada COVID hastalarının aşılı ya da aşısız olma durumları göz önünde bulundurulmadı.

https://www.nature.com/articles/s41591-022-01689-3

3-     COVID aşılarının kalp rahatsızlıkları ilişkisi

Şubat 2023’te yayınlanan bu çalışma yukarıda yazdığım ikinci çalışmanın eksikliğini gidermek adına yapıldı. ABD’nin en geniş COVID vakası N3C veri tabanından alınan 2 milyon COVID vakası ile yapılan çalışmada, 200 bin hasta COVID aşılıydı. Takip süresi bir-iki hafta olan birinci çalışmanın aksine burada katılımcılar aşı olduktan sonra 180 gün boyunca takip edildi. İki milyon hastada 14 bin kişi (3 bini ölümle sonuçlanan) majör kalp rahatsızlıkları geçirdi. Bu insanların 12.700’ü aşısızdı (%0,7),1.055’i iki doz aşılıydı (%0,5) Bu şu demek aşılı olmak majör kalp rahatsızlıkları geçirebilme riskinizi yüzde 30 azaltıyor. (Aşılı grupta hem mRNA hem de mRNA olmayan aşı olanlar vardı.)  

https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S073510972207601X?via%3Dihub

4- COVID aşılarının pıhtı ile ilişkisi

Şubat 2023’te Buffalo Üniversitesinin yayınladığı bu çalışmada COVID aşısı olan 855 bin kişi ve 321 bin aşı olmayan kişi iki sene boyunca takip edildi. Hiçbir deneğin hayatlarında COVID hastası olmadığı testlerle doğrulandı. Aşı olan her bin insanın 1,3755’inde; aşı olmayan her bin insanın 1,3744’ünde emboliye rastlandı. İki oran arasındaki fark 1 milyon insanda 1,4 kişi demek oluyor. Bu o kadar ufak bir rakam ki aşıların emboliye yol açtığı saptaması yapmak için son derece yetersiz.

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC10052419/

Dr. Moşe Arditi: “COVID aşıları ölüme yol açıyor demek verisiz kara cahillik”

 

Moşe Arditi ve Selin Kandiyoti (Arşiv)

Bu çalışmaların üzerine yine de şeytanın avukatlığını yapayım ve COVID-19 hayatımıza girdiğinden beri başta gazetemiz olmak üzere medyada birçok kez beyanlarda bulunmuş Dr. Moşe Arditi’yi sorularımla bezdireyim.

COVID aşılarını kalp sorunlarıyla ilgili ölümlere bağlayabilir miyiz?

Bu şekilde bir ilişki kurulması karşısında müthiş bir şaşkınlık yaşıyorum hem de önde gelen gazetecilerden Yılmaz Özdil yapıyor bunu. Sinovac özelinde Çin’de böyle bir şey görülmüş olsa yazılırdı. mRNA aşılarına suç atmak ise tam aşı karşıtlarına göre bir hareket. Böyle bir durum olsa onlarca yayın yapılırdı. Ayrıca Buffalo Üniversitesi çalışması tam olarak bu iddiaları asılsız kılıyor.

 

ABD’de pıhtı atma, kalp krizi gibi nedenlerle ölümler arttı mı?

Yapılan araştırmalarda böyle bir artış bulgusu yok. Kaldı ki pıhtı atma o kadar çok nedene bağlıdır ki. Türkiye özelinde ise pıhtı vakası arttıysa da bunu aşıya bağlayabilecek, böyle bir istatistiğe ulaşabilecek sağlık sistemi altyapısı zaten yok.

Her şey bir kenara 2021’de olduğumuz aşının iki üç senelik yan etkisi gibi bir olgudan söz edebilir miyiz?

Tabi ki hayır. Öyle bir şey yok, olsa yine yazılırdı.

Çok kalp krizi duymaya başladık diyenlere ne diyeceksiniz?

Gerçek şu ki kışın kalp krizi oranları artar. Sebebi ise griptir. Yani influenza virüsüdür. Belli bir yaşın üstünde gripli bir insan -kimseyi korkutmak istemem ama- altı kat daha kalp krizi riski taşır. Bu yüzden grip aşıları kalp krizi sayılarını doğrudan azaltır. Bugün gördüğün kalp krizi artışlarını grip dururken nasıl COVID aşısına bağlayabilirsin, akıl alır gibi değil. Verisiz kara cahillik bu. Aşılar tam tersine COVID aşısı dahil bu majör kalp hastalıklarına karşı koruyucudur. COVID aşısı Long-Covid’e karşı da engelleyicidir. Dünya asıl şu anda Long-Covid konuşuyor.

Türkiye’de ise hiç konuşulmuyor. Sayenizde biz taşıyalım bu konuyu gündeme. Nedir son gelişmeler, tedavi bulunabildi mi?

Yale* müthiş kapsamlı bir çalışma yaptı. Long-Covid’de, COVID virüsünün parçaları vücutta kalıyor ve bağışıklık sistemi sürekli mücadele için çalışıyor. Yıllarca sürebilecek semptomları yorgunluk, hızlı kalp atışı, beyin sisi, nefessizlik gibi sayılabilir. COVID hastalarının -hafif geçiriyor da olsalar- Long-Covid olma ihtimalleri yüzde 12. Aşı bu oranı yüzde 30 azaltıyor. Ve maalesef henüz tedavisi bulunamadı. ‘Ne olacak, COVID artık grip gibi’ deyip geçmeyin ya Long-Covid olursanız? Kendinizi koruyun. ABD’de pekiştirici aşı oluyoruz, maske de takıyoruz gerektiğinde.

Son olarak vurgulamak istediğiniz bir şey?
Şimdi tam grip zamanı. Grip aşısı olun.

*https://www.yalemedicine.org/news/long-covid-symptoms

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün