Olup bitenlerden kaçmak için

Tülay GÜRLER KURTULUŞ Köşe Yazısı
18 Ekim 2023 Çarşamba

Kendime bir ter bulamadığım, kendime sığamadığım, hangisini önce düşüneceğime karar veremedim; sıkıntılı, korku dolu, gergin günlerden geçerken aşağıdaki depoyu elden geçirmeye karar verdim ki aklımı boş şeylerle meşgul edeyim. Tabii vermeye kıyamadığım kitaplarım var bazı kolilerde… Birkaç tanesini alıp yukarı çıktım.

Bir kere daha anladım ki her yaşa kitap var. Çünkü okumak, yaşa bağlı bir keyif değil… Çünkü okumak, en önemli rengi hayatın... Başka birinin hayal gücüyle sizinkinin çakıştığı sayfalarda macera dolu bir seyahat okumak… Düşlerin gerçek olması, kişinin yönetmen olup kendi filmini çekmesi sanki… Göz okurun, akıl okurun, düş gücü okurun, tahayyül okurun… Ortaya çıkan ne varsa hepsi okuyan kişinin…

Herkes bu yeteneğe sahip aslında ama ne kadar farkında? Her yaşa kitap var, unutmayın.

Hele bana bol bol… Derslerim hep okul sonrası saatlerde olduğu için, istediğim gibi okumaya vakit buluyorum. Nefis bir lüks bu diyebilirim ki üniversite yıllarıma geri döndüm.

Dünya tam bir ateş topuyken bazı şeylerden korkmamak, sevdiklerimi çok merak ettiğimi sık sık düşünmemek için, son günlerde eski kitapların kapılarını aralıyorum. Hatta bunu eş zamanlı yapıyorum. Üç kitaba aynı anda devam ediyorum mesela…

Bunlardan biri, ‘Bir Genç Kızın Gizli Defteri’…

Neden yazarız? Daha doğrusu neden anı defteri tutarız? Yaşamımızın her döneminde ama özellikle ilk gençlik çağında, sorunlarımızı, mutlu mutsuz anılarımızı bizi yargılamadan dinleyen, paylaşan birilerine gereksinim duyarız.
Ve bu biri, evet, bildiniz, anı defterimizdir.
On beş yaşındaki Serra tüm duygularını, düşüncelerini anı defteriyle paylaşıyor. Annesiyle babası neden tuhaf davranıyorlar?
Yoksa yolunda gitmeyen bir şeyler mi var?
Çeşme’de tatil günlerinde tanıştığı yeni arkadaşları, Serra’nın yaşamında ne gibi değişikliklere neden olacak?
Tüm bu soruların cevaplarını Serra’nın anı defterinde bulacaksınız...

Okumayan var mıdır İpek Ongun’un ‘Bir Genç Kızın Gizli Defteri’ni? Eğer varsa hemen alıp okusun. Yaşı kaç olursa olsun hem de… Alsın çocuğuna hediye etsin, oturup onunla beraber okusun hatta. Çünkü gençlik her zaman, her devirde aynı gençlik! Birileri günlük tuttu, ötekiler telefonla haşır neşir; ama duyguları düşünceleri, umutları, hayal kırıklıkları aynı hepsinin…

Tam on sene önce 100. baskısını yapmıştı kitap...

Serra’nın tuttuğu anı defteriyle onun gizli dünyasına adım atıyor, hayatın bir genç kızı nasıl derinden etkileyebileceğine şahitlik ediyoruz kitap boyunca. Öğreniyor, hissediyor, ümitleniyor ve gençliğin ne kadar eşi bulunmaz bir dönem olduğunu bir kere daha hatırlıyoruz.

İddialı bir tanıtım yazısı vardı başka bir kitabın da:

 “Beni Kişisel Gerilim ve Dişisel Gerilim kitaplarından bilen bilir.

Bendeniz, insanları kıramayan, kendi kırıklarımla dalga geçerek hayata tutunmaya çalışan Dila! Âşık olduğum adam tek taş yüzüğü gösterip de vermedi diye, depresyonda değilim. Hatta evliliğe meydan okuyor ve tatile gidiyorum. Bundan sonra özgür kadın olacağım! Olympos’lara tırmanıp oradan balıklama Kaş’a atlayacağım, istersem o tek taşları dizi dizi sıralayıp ayak bileğime halhal yapacağım.

Nihayet gerilimleri, mutlu sonlanamayan aşkları geride bıraktım, Çeşme’ye gidiyorum... Pardon Alaçatı’ya. Üç çeşit ot yemek için, üç hafta önceden rezervasyon yapıp, üç maaş bağlayacağım restorana gitmeyi iple çekiyorum! Çekmek demişken, bacak aramdan deniz manzaraları çekeceğim beach club’lar, beni bekleyin! Orada mankenler, ünlüler ve benim gibi gönüllüler hepimiz biriz... Desem de inanmayın!45 kiloya kaç beden göğüs taktırttığın, şişkin cüzdanınla ne kadar önde şezlong kaptığın kadar varsın. Ha bu arada, kiminle mi gidiyorum? Tabii ki benim aklı beş karış havada, rahatı her daim en ön planda, son model Y kuşağı eski stajyerim Delfin ve onun deli arkadaşlarıyla...”

Çok keyifli bir roman yazmıştı İdil Hazan Kohen. Kitaplığımda görünce yeniden okumak geldi içimden. ‘Şezlong Savaşları’, hayatla ilgili önemli ipuçları saklıyor içinde. Ne kadar önden şezlong kapabildiğiniz üzerinde düşünmeye başlayacaksınız kitabı okuyunca. Öyle ya, deniz kenarının en büyük zaferidir önden boş şezlong bulup bütün gün kumsalın tadını çıkarmak.

Peki ya hayatın kıyısında bu başarıyı göstermek gerekiyorsa?

Ne kadar başarılısınız bu işte?

Farklı karakterle süslenmiş hikayede Dila’nın yaşadığı hayat kavgasına eğlenerek şahit olacaksınız. Tatlı bir üslup, nefis bir gözlemcilik, keyifli bir dil… Yazar, kitabının tadını önce kendi çıkarmış bence…

Kendime kaçış amaçlı yarattığım okuma saatlerinin bir başka kitabı da kendini tanıma kitaplarından biri ‘Kafdağı’nın Pusulası’Kitabı, Didem Moralıoğlu kaleme almış.

Hiç merak ettiniz mi? Nerede bu Kafdağı? Var mıdır gerçekten?

Bu dağ, masalların dağı… Belli bir yeri yok çünkü dünyayı çevrelediğine inanılıyor. Dağın arkasında cinler ve perilerin olduğu düşünülüyor. Zümrütten yapılmış, Zümrüd-ü Anka kuşunun yaşadığı yer. Bu kuş senede bir kere uçuyor, talihli olan birinin başına konuyor. İran Mitolojisine göre Kafdağı bu.

Peki insan psikolojisine göre neresi?

Bizim Kafdağımıza giden yol nereden geçiyor?

İşte bu soruların cevabı, bu kitapta.

“İnsan olmanın yol haritası...
Kendi içine yapılan yolculuktur ancak gerçek yolculuk.
Gerçeğe yapılan yolculuktur gerçek yolculuk...
Ne Zümrüdüanka olmayı göze almadan mutlu olabiliriz ne de benliğimizi esir alan yanlarımızı fark etmeden başarıya ulaşabiliriz. Şimdi her birimiz için gökyüzünde süzülme zamanı. Yeter ki bunu isteyelim ve o ilk kanadı çırpacak azmi ve cesareti kendimizde bulabilelim.
İnsanın kanatları gayretidir.”

diyerek pusulayı insanın kendisine çevirmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Dünyanın da pusulasını artık kendine çevirmesinin zamanı geldi bana göre… Mavi, aydınlık, barış, iyilik ve sevgi dolu bir gezegen olduğunu hatırlayarak eski haline geri dönmeyi seçmesi lazım…

Yoruyor üzerinde yaşayanları… Eski, kadifemsi, ılık, yumuşak, sakin halinden eser yok… Arayıp bulması lazım kendini… Bizi hayattan kaçmak için değil, sadece okumak istediğimiz için kitaplarla buluşturmalı yeniden…

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün