´Acta Diuma´

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
30 Kasım 2022 Çarşamba

WhatsApp’ı gerekli, gereksiz haberleri alıp, biraz da görseller için kullanırım. YouTube’da ise daha seçici olup, gerçek anlamda bilgilenmek için takip ederim. Geçenlerde YouTube’da daha önceleri yayınlanmış, ‘Tarih Tarih’ adlı programı izledim. Ahmet Özgür Türen’in Aron Nommaz’la yaptığı bir söyleşiydi. Nommaz’ın bir cümlesinden çok etkilendim, “Önemli olan bilgi yüklemek değil, ilgi uyandırmaktır.”

↔↔↔

Kimi zaman bazı okurlar, “Neden daha uzun yazmıyorsun?” diye serzenişte bulunur. Belli bir formatın içinde kalmaya hep özen gösterdim. Kısa yazmak daha zordur, ama okuru daha çok içine çeker. Bilindiği üzere gerçek bilgi sonradan akılda kalandır. Yazının uzunluğu nitelikle orantılı değildir.

Günlük gazetelere baktığınızda, az sayıda ünlü/değerli olanlar hariç, sayfanın başından başlayıp sonuna kadar devam eden uzun köşe yazılarının okunurluğu tartışılır. Göz ve zihin belli bir yere kadar odaklanır, sonra dikkat azalır. Köşe yazılarına, ‘şöyle bir göz atmak’ ise büyük hata. Ara bağlantılar kaybolduğunda yazı önemini yitirir, yanlış anlamalara yol açar.

Neden köşe yazılarının uzun olmamasında bu kadar ısrarcıyım? Günümüz koşullarında gazete okuyanların sayısı giderek azalıyor. Yoğun çalışma temposu içinde olan gençler ya okumuyor ya da internetten takip ediyor. Haberleri dış basından almayı yeğleyenler için internet bir nimet. Dolayısıyla basılı gazeteyi cazip kılmak bir gerekliliktir.

Ekonomik şartlar azınlık gazete abonelerini zorluyor. Gazete elden ele geçerek okunuyor. En üzücü olan ise poşetleri açılmadan bir kenarda duran gazeteler…

Bir şekilde abone olup içeriğiyle ilgilenmeyen, aidiyeti pek de önemsemeyen kişileri tenkit etme hakkına sahip değilim. Sadece çocuklarını bazı değerlerden yoksun bıraktıkları için üzülüyorum. Amaç sadece gazetenin tirajını arttırmak değil.

Konuyu toparlamam gerekirse, bugün Şalom’un en sadık okurları, belli bir olgunlukta olup gazeteyi elinde tutarak okumayı yeğleyenlerdir. Kâğıdın büyüsü bambaşka bir olgudur. Birçok ülke internet gazeteciliğine doğru yol aldı. Kâğıt maliyetinin artması, kârlılığın azalması interneti öne çıkaran ögelerden bazıları.

Her ne olursa olsun gazetenin sayfalarını çevirmek alışkanlıktan öte bir tutkudur.

↔↔↔

Dünyanın en eski günlük gazetesi MÖ 131’de (yaklaşık 2150 yıl önce) Roma İmparatorluğu’nda ‘Acta Diuma’1 adıyla çıkartıldı. Romalılar gazeteyi metal ve taş üzerine yazdırırdı. İçeriğinde; doğum, ölüm, festival, kraliyet ailesinin seyahatleri, savaşlarla ilgili haberlerin yanı sıra yönetimin duyuruları vardı.

Matbaadan çıkan ilk kâğıt gazete ise 1605’te Johann Carolus tarafından Almanya’da yayınlandı2.

Şalom’a gelince, 1947’den günümüze haftalık olarak çıkmaya devam ediyor. Bilişim alanında yaşanan gelişmeler sonrası gazete internet sayfasını bir süre sonra aynı mecraya İngilizce ‘Şalom Turkey’yi de ekleyerek yayınlamaya başladı. Teknoloji gözbebeğimiz, baskıdan gelen sayfalar ise vazgeçilmezimizdir. Genel Yayın Yönetmeni İvo Molinas’ın 75. yıl özel sayısında yazdığı üzere, “Şalom’u son nefesimize kadar basılı çıkarma uğraşısında olacağız.”

Romalılar 2000 yıl kadar önce taşı kazıyarak gazete çıkartabildilerse, biz de kâğıt üzerinde yazmayı sürdürebiliriz. Yaşatmak ise okurun takdiri.

Sağlıkla kalın.

 

1 Acta Diuma, günlük haberler anlamına gelir

2 Milliyet gazetesi arşivi

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün