Ekspertokrasi

Riva DUVENYAZ Köşe Yazısı
22 Haziran 2022 Çarşamba

Fark ettiğiniz gibi, günümüzde gerek ekonomik, gerek kamusal gerek de eğitimsel kararların alınmasında konuların uzmanlarının görüşleri ve yönlendirmeleri ön planda tutuluyor. Ekspertokrasi diyebileceğimiz bu durumun neye evrildiğini ve sakıncalarını incelemek isterim.

Günümüz neoliberalizm çağı. Kelimenin başındaki neo eki her ne kadar eklendiği kelimeye ‘yeni’ anlamı katsa da neoliberalizm için liberalizmin yeni ve gelişmiş hali demek hayli yanlış olur. Kısaca tarif etmek gerekirse neoliberal düşünce, devletin işleyişe olan müdahalesini asgari düzeye indiren ve kuralsızlık teorisi ile özel sermayeye her türlü imkânı sağlayan düşüncedir. Neoliberal model için toplumun her fragmanında kendini hissettiren ve geri dönüşü imkânsıza yakın bir gidişat da diyebiliriz. Ekonomik açıdan bakınca devletin küçülürken kamusal alan özelleştirmelerini gerçek değerlerinin altında yapması zaten üzücüyken, aynı şekilde eğitim de bir meta gibi özelleşmiş durumda. Kentleşme de mekânlar arası rekabeti artırmak, yatırım ve işgücü çekmek için acıklı bir hal almış durumda. Her ne kadar neoliberalizm üretimin desteklendiği, serbest piyasa ve fırsat eşitliğinin ön planda tutulduğu bir model gibi başladıysa da günümüzde seçimle başa gelenlerin seçmene değil, neoliberal çarka hizmet ettiği bir döngüye dönüştü.

Şimdi gelelim eksperlerin bu çarktaki rolüne. Eksper, ‘değerlendirmesinin’ kabul görmesi için nasıl sunması gerektiğini bilen kişidir. Verdiği bilgiler ne kadar genellenebilir olsa da, bilgiyi sunarken özgün ve biricik gibi gösterip kendi markasını yaratmalıdır. Bu şekilde statüsünü sağlamlaştırır. Eksper, hangi bilginin faydalı hangisinin önemsiz olduğuna hükmeden yönetmendir. Artık adına ekpertokrasi denen yeni bir güç odağı var. Ve bu güç odağının bilgi çokluğu ile başa çıkamayan toplumu şekillendirme ve kapital yaratma kudreti var. Kavramı parasal harekete çevirebilir… Hiçbir anlam taşımıyor gibi görünen bilginin içinden çıkarsal önceliği olanlara anlam yükleyebilir…

Eksper bilim adamı değildir, araştırmacı da değildir. O sadece ‘bilimsel cehalet’ in savunucusudur. İşlevi olmayan ve pratiğe dökülemeyecek tüm bilgiyi kırpar, kendi sunacağı uzmanlığı heyecanla ve hevesle yutmaya hazır yeteneksiz kitlelerle etkileşebilecek hale getirir. Artık bilgi sofistike görünümlü bir üründür, pazarlanabilir, ve bir ticari değeri vardır.

Eksperlerin de hepsini yadsıyamayız… Bazıları sadece günü kurtaracak ve pazarlanabilir ürünler sunarken bazıları henüz toplum tarafından formüle edilmemiş sorunları kavramsal yetisiyle cisimleştirir, bunu teoriyle ve olası çözümlerle destekleyerek gerçek katkı sağlamaya gayret eder.

Neoliberalizmin kuralsızlık evreninde uzmanlıklar kurumsallaşamıyor. Çıkar grupları bilginin denetlenmesini ve bazı bilgilerin tamamen kullanım dışına itilmesini sağlayabiliyor… Bu da bilgi bolluğu gibi görünen evrende aslında büyük bir tehdit. Manipülasyona açık hevesli okuyucular olduğumuz aşikâr…

Bu sayede gerek ‘influencer’lar, gerek iş dünyasının sözde bilir kişileri bizleri uzmanlık adı altında manipüle ediyor olabilir. Yeni tür ağlar, yeni iş oluşturma paradigmaları ekpertokrasinin en olumsuz sonuçları…

Bu çarkın dışına nasıl çıkılabileceği konusunda oldukça umutsuzum… Galiba kuralsızlığın hükmettiği, ekonomik yeterliliğin yeni din kabul edildiği neoliberal evrende bu çarktan çıkmak aslında imkansız…

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün