Holokost hafızasını kim koruyacak?

Elda SASUN Köşe Yazısı
2 Şubat 2022 Çarşamba

Bu hafta dünyanın çeşitli ülkelerinde her zaman hazin ve anlamlı geçen  Holokost anma törenleri içinden, birini sizlerle paylaşmak istedim.

Knesset Sözcüsü Mickey Levy, 27 Ocak Perşembe günü Uluslararası Holokost’u Anma Günü için ziyaret ettiği  Bundestag, Alman Parlamentosu’nda, İbranice yaptığı konuşmada Alman parlamento üyelerine Holokost ile olan duygularını iletti. Bu tarihi binada, yeni Almanya Başbakanı Olaf  Scholz ile görüşen ilk İsrailli siyasi kişi olan Levy, eski Şansölye Angela Merkel’e İsrail-Almanya ilişkileri uğruna yorulmadan çalıştığı için teşekkür etti. İsrail’in Scholz ile ilişkileri geliştirmeye devam edeceğine güvendiğini, gelecek nesilleri bu dehşet konusunda eğitmenin dünyanın önemli bir görevi olduğunu belirtti. Levy:”Bayanlar ve baylar, bu günlere kadar bu konuda yaptığımız kadar ve daha fazlasını yapmak da bizim yükümlülüğümüz olduğuna inanıyorum. İnsanoğlunu, Holokost’u sonsuza kadar hatırlamaya çağırıyoruz. Ancak hafıza ve zikretmenin yanı sıra, ortak değerlere dayalı bir geleceği birlikte planlamayı da yapmak gerekir. İsrail ve Almanya’nın paylaştığı demokrasi, özgürlük ve hoşgörü değerlerine dayalı bir gelecek umudunu paylaşmayı isteriz.  Gençlerimize, insan ruhunun en iyi şekilde yetiştirmesi, sırf öteki oldukları için ötekinin nefretine karşı uyarı yapmayı ve “ Bir daha asla!” demeyi hatırlamak istiyorum. Nazilerin Nihai Çözüm olan Avrupa Yahudilerinin toplu katliamını planladıkları 1942 yılından 80 yıl geçmesine rağmen, yılların yaraları iyileştirmeye yetmediğini söyleyen Levy konuşmasını, hayatını kaybedenlerin anısına, Kadiş duasıdan bir bölüm okuyarak bitirdi. Duayı, 22 Ekim 1938’de yeni Bar Mitzva yapmış bir Alman- Yahudi’si çocuğuna ait, Yad Vashem’den ödünç alınan dua kitabından okudu. Satırları okurken duygularına yenik düşerek gözyaşlarını tutamayan Levy boğuk bir sesle sözlerine son verdi. Uzun süre ayakta alkışlanan Levy’nin, Almanya parlamentosunda ölenler için dua okurken neler hissettiğini kaç kişi anladı acaba? Ben onun bu nutkunu dinlerken, hem birlikte ağladım hem de tarihin tekerrür etmeyeceğine yürekten inanmak istedim.  

Yine aynı gün, gözüme çarpan ilginç bir araştırma ise şöyle diyordu: Uluslararası Holokost’u Anma Günü vesilesiyle, Holokost’tan Kurtulanların Hakları Kurumu, İsrail’de hayatta kalanların durumuna ilişkin güncel verileri yayınlıyordu.

 İsrail’de Holokostan kurtulan 165.800 kişi yaşıyormuş... Bunu okuyunca doğrusu hem çok şaşırdım, hem de çok sevindim.

Kurumun bilgilerine göre, aralarından ortalama 42 kurtulanını,  neredeyse her gün aramızdan uğurluyormuşuz. Şu anda İsrail’de Holokost sırasında ortalama yaşları 85 üzeri olan bu 165.800 canın yüzde 19’u, 90 yaşın üzerinde ve 950’den fazlası ise 100 yaşını aşmış canlar. Bu insanlar Eski Sovyetler Birliği, Polonya, Romanya, Bulgaristan, Macaristan ve Alman Yahudileri yanı sıra, Yahudi karşıtı ırk yasalarına maruz kalan Kuzey Afrikalı vatandaşlarından oluşan Fas, Cezayir, Bağdat Yahudileridir.

Hayfa, 11.300 kişi sayısı ile Holokost’tan kurtulanların en fazla olduğu şehir olarak kayıtlara geçmiş. Ardından Kudüs, Tel Aviv , Ashdod , Netanya, Be’er Sheva,Petah Tikva ve Rishon Letzion şehirleri  geliyor. Bu bilgilerle ilgili olarak Bakan  Meirav  Cohen: Bizim vardiyamız son vardiya ve bu aslında büyük bir sorumluluk da getiriyor. Holokost’tan kurtulanların ortalama yaşı 85 ve onlara hizmet etmemiz gereken maalesef artık son yıllar. Onların huzur, haysiyetle yaşlanmaları için çalışmak ve mümkün olduğunca hikâyelerini belgelemek lazım. Çok yakında anlatacak kimse kalmayacak.

***

İnsan, kırın ağacıdır ..Devarim 20:19 onu kesme..

Peki bizler dünyada nasıl bir ağacız?

Bu yaşayan tarihin canlı belgeleri olan tüm insanlara rağmen Holokostu hâlâ inkâr edenler mevcut. Umarım ki, Holokost dehşetinde yaşananlardan insanlık, sonsuzluğa kadar bir ders çıkarmıştır.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün