İstanbul´daki 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi, kapılarını anlamlı bir sergiye açıyor.
‘Dünden Bugüne Antakya: Yıkımın Kıyısında – Antakya’nın İzinde’ başlıklı sergi, 18. İstanbul Bienali paralel etkinlikleri kapsamında sanatseverlerle buluşacak.
Hatay’ın kadim kenti Antakya’nın 6 Şubat 2023 depremleriyle sarsılan hafızasına odaklanan sergi, bir yandan yıkımın izlerini görünür kılarken, diğer yandan iyileşme ve yeniden inşa sürecine tanıklık etmeyi amaçlıyor.
Serginin koordinatörlüğünü Rubi Asa ve Nisya İşman Allovi üstlenirken, Mimar Rubi Asa ve Liza Cemel, Antakya’ya dair güçlü görsel hafızayı aktaran fotoğraflarıyla projeye katkı sunuyor. Piyanist ve besteci Renan Koen ise ‘ses hafızası’ üzerine kurguladığı enstalasyon çalışmalarıyla serginin duygusal derinliğini artırıyor.
Ziyaretçileri Antakya’nın geçmişinden bugününe uzanan çok katmanlı bir deneyime davet eden sergi, dört tematik eksen etrafında şekilleniyor:
Hatırlamak: Deprem öncesi yaşam, sesler, kokular ve inançlar
Sarsılmak: Yıkım anı, kayıplar ve sessizlik
Duyumsamak: Eksilen duyular ve geçmişin yankıları
İyileşmek: Direnç, dayanışma ve yeniden kurma çabası
Küratöryel anlatımda Antakya, ‘Üçayaklı bir kediye’ benzetiliyor; dengesiz ama kararlı adımlarla yürümeye devam eden bir şehir olarak resmediliyor. ‘Dünden Bugüne Antakya’ sergisi, sadece bir sanat etkinliği değil; aynı zamanda kolektif bir hafıza çalışması ve iyileşme sürecine katkı sunan bir tanıklık alanı olarak öne çıkıyor.