Etz Ahayim Sinagogu´nda Sukot Bayramı, içsel neşe ve güvenin rehberliğinde kutlandı.
Rakel Meşulam
9 Ekim akşamı, Ortaköy Etz Ahayim Sinagogu’nun çatısında kurulan suka’da gerçekleşen özel buluşma, ruhları neşe ve şükranla besleyen bir akşam olarak hafızalarda yer etti.
Gecenin açılış konuşmasını yapan Leyla Haleva, sözlerine Etz Ahayim Sinagogu Başkanı Alber Elvaşvili ve yönetim kuruluna teşekkür ederek başladı. Sukot’un ‘Sevinç Zamanı’ olarak adlandırılmasına değinen Haleva, bayramın özündeki teslimiyet ve güven duygusunu içten bir dille anlattı: “Suka’da oturmak, belirsizlik içinde huzur bulmayı ve Tanrı’nın korumasına teslim olmayı öğretir. Neşe, mükemmel koşulların değil, güvenin ürünüdür” dedi.
Ardından söz alan Gila Şeritçioğlu, ‘JOYBeing’ kitabı etrafında şekillenen konuşmasında, yaşamın ritmiyle uyum içinde olmayı, içsel neşeyi beslemeyi ve zor zamanlarda bile dayanıklılığı güçlendirmeyi anlattı. Şeritçioğlu, neşeyi yalnızca bir duygu değil, varoluşun özü olarak tanımlayarak, “Neşe, dış koşullardan değil, içsel bütünlüğümüzden doğar,” dedi. Şeritçioğlu konuşmasında, kitabından da bazı satırları paylaştı. Yazar, konuşmasını zihni hizalamanın; enerjinin farkında olmanın ve bütünsel iyi oluş halini beslemenin önemine değinerek bitirdi.
Katılımcılar, suka’nın içinde, kalıcı bir huzuru ve toplulukla paylaşılan neşenin sıcaklığını birlikte yaşadılar. Gila Şeritçioğlu’nun kitaplarını imzalamasının ardından bayram kutlamasının her seneye nasip olması dilekleriyle gece sona erdi.
