Küresel ikinci el ekonomisinin yükselişi

Son yıllarda ikinci el ekonomisi, küresel ölçekte dikkate değer bir büyüme sergilemekte. Tüketim kültürünün dönüşmesi, sürdürülebilirlik kaygıları, ekonomik dalgalanmalar ve dijital platformların yaygınlaşması bu süreci hızlandıran başlıca faktörlerdir.

Nur Şaul BARAKAS Ekonomi
1 Ekim 2025 Çarşamba

İkinci el ürünlerin yalnızca ekonomik açıdan erişilebilirlik sağlamakla kalmayıp, kültürel bir bilinç ve çevresel sorumluluk bağlamında da değerlendirilmeye başlanması, konunun çok boyutlu niteliğini ortaya koymakta. Bu makalede, ikinci el ekonomisinin Avrupa, Amerika ve Asya’daki gelişimi ile Türkiye’deki mevcut durum karşılaştırmalı olarak incelenecek; ayrıca Y ve Z kuşaklarının bu konuya yaklaşımı ve ikinci el konseptinden en çok yararlanan sektörler analiz edilecek.

Avrupa ve dünyada ikinci el piyasasının gelişimi

Avrupa, ikinci el ekonomisinin kurumsallaşmış en güçlü pazarlarından biridir. Fransa’da geleneksel bitpazarları ile Vinted gibi çevrimiçi platformların yaygınlığı, Almanya’da eBay Kleinanzeigen’in uzun süredir kullanılıyor olması ve İngiltere’de ‘charity shop’ların kurumsal bir sosyal dayanışma ağı oluşturması, ikinci elin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir boyut kazandığını gösterir.

Amerika Birleşik Devletleri’nde ikinci el moda pazarı son on yılda hızlı bir büyüme kaydederken, ThredUp ve Poshmark gibi platformlar milyonlarca kullanıcıya ulaştı. ThredUp’ın 2023 yılı raporuna göre, ikinci el moda pazarının 2025 yılı sonu itibarıyla 80 milyar doları aşması bekleniyor. Bu durum, ikinci el ekonomisinin küresel moda endüstrisiyle rekabet edebilir düzeye geldiğinin göstergesi.

Asya’da ise Japonya ve Çin bu alanda öne çıkıyor. Japonya’da uzun ömürlü ürün kültürü tarihsel olarak mevcut olup, günümüzde gençlerin ilgisiyle yeniden canlandı. Çin’de ise ikinci el lüks ürünlerin çevrimiçi satışları önemli bir ekonomik segment yarattı.

Türkiye’de ikinci elin konumu

Türkiye’de ikinci el ekonomisi tarihsel olarak daha çok ihtiyaç temelli bir yaklaşım üzerine kurulmuşken, günümüzde kültürel ve estetik tercihlerle birlikte farklı bir boyut kazandı. Sahibinden, Letgo ve Dolap gibi dijital platformlar bu süreci hızlandırdı, bu sayede ikinci el ürünler geniş kitlelere erişebilir hale geldi.

Büyük şehirlerde açılan vintage mağazaları ve konsept butikler, ikinci elin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda estetik bir tercih olarak görülmeye başlandığını göstermekte. Türkiye’de özellikle genç kuşaklar, ikinci eli özgünlük arayışı ve sürdürülebilirlik bilinciyle ilişkilendiriyor. Bununla birlikte, ekonomik dalgalanmalar ve artan yaşam maliyetleri de ikinci el pazarının büyümesine katkı sağlıyor.

Y ve Z kuşaklarının rolü

İkinci el ekonomisinin gelişiminde Y ve Z kuşaklarının tutumları belirleyici bir rol oynamakta. Y kuşağı (1980–1995), ekonomik krizlere tanıklık etmiş, istikrar arayışı ve bilinçli tüketim anlayışıyla ikinci el ekonomisine yöneldi. Z kuşağı (1996 sonrası) ise doğrudan dijital çağda büyümüş, iklim krizi, sürdürülebilirlik ve çevresel sorumluluk gibi kavramlarla erken yaşta tanıştı.

Araştırmalar, Z kuşağının hızlı moda markalarına alternatif olarak ikinci el giyimi tercih etme eğiliminin arttığını ortaya koyuyor. Bu tercihin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda ekolojik ve kimliksel bir boyutu var. İkinci el ürünler, Z kuşağı için özgün tarzlarını yansıtmanın, çevresel duruş sergilemenin ve bireysel kimlik inşa etmenin bir aracı olarak görülmekte.

Sektörel analiz

İkinci el ekonomisinin en çok yarar sağladığı sektörler moda, elektronik, otomotiv ve mobilya olarak öne çıkıyor.

Moda: İkinci el ekonomisinin en hızlı büyüyen segmentini oluşturmakta. Vintage giyim, lüks markalara ait ikinci el çantalar ve aksesuarlar, genç kuşakların ilgi odağıdır.

Elektronik: Akıllı telefon, bilgisayar ve tablet gibi ürünler, teknolojik yenilenmenin hızı nedeniyle ikinci el piyasasında önemli bir paya sahip.

Otomotiv: İkinci el araç pazarı, Türkiye’de ve dünyada uzun süredir güçlü bir segment. Özellikle elektrikli ve hibrit araçların ikinci el piyasasında görünür hale gelmesi yeni bir dinamiği işaret etmekte.

Mobilya ve Ev Dekorasyonu: Özellikle kentli genç nüfus arasında uygun fiyatlı, fonksiyonel ve estetik mobilyalara yönelik talep, ikinci el pazarının bu alandaki büyümesini hızlandırmaktadır.

Küresel ölçekte ikinci el ekonomisi, yalnızca ekonomik değil kültürel ve çevresel boyutlarıyla da önem taşıyor. Avrupa ve Amerika’da kurumsallaşmış bir yapıya kavuşan ikinci el piyasası, Türkiye’de hızlı bir gelişim sürecinde. Y ve Z kuşaklarının bilinçli tüketim pratikleri ve dijital platformların sunduğu erişim kolaylığı, bu sürecin en önemli itici güçleridir.

Sonuç olarak, ikinci el ekonomisi yalnızca tüketim alışkanlıklarının değişimini değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik ve kimlik inşası gibi toplumsal süreçleri de yansıtmakta. Önümüzdeki yıllarda bu sektörün, hem ekonomik hem de sosyo-kültürel düzlemde daha da güçlenmesi bekleniyor.

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün