“İnsanın plastik yapısı ve varlık kargaşası beni her zaman etkilemiştir…”

Formal bir sanat eğitimi almayan Sinan Saül, yeni eserleriyle izleyici karşısına çıktı. 2018 yılındaki, ´The Gamut of Darkness /Karanlığın Tüm Katmanları´ adlı ilk sergisinden sonra, ikinci kişisel sergisi ´Paradox of Plasticity/ Plastisitenin Paradoksu´nu Sevil Dolmacı İstanbul´da açtı. 30 Haziran´a kadar devam edecek etkinlik, sanatseverleri yaratım ile yıkım arasındaki ilginç ilişkiyi düşünmeye davet ediyor. Saül ile eserleriyle ilgili konuşmak üzere Oto Sanayi´deki atölyesinde buluştuk.

Mirey NASİ Sanat
18 Haziran 2025 Çarşamba

Galerinin sergi bülteninde Sinan Saül’ün sanatı, şu sözlerle ifade ediliyor:

“Sinan Saül, resme şiir ya da şarkı yazmak gibi nazik bir ifade biçimi olarak değil; içgüdüsel, vahşi bir arınma alanı olarak yaklaşır. Üretimi, bilinçdışının filtresiz ve çelişkili yansımalarıyla şekillenir. Bu yönüyle Saül’ün pratiği, Nietzsche’nin ‘Sanat, yaşamın trajik yükünü taşımamıza yardım eden yalandır’ sözünü hatırlatır; çünkü burada sanat, güzelliğe değil, gerilime dayanır. Tuval artık sadece bir yüzey değil, Saül’ün çatışmalarının ve arayışlarının şekillendirdiği, paradoks dolu bir plastisite haritasına dönüşür — anlamla anlamsızlık, biçimle çözülme, kontrolle taşkınlık arasında salınan, çözülmekte olan bir yüzey.”

Mürekkep ve yağlıboya kullanarak gerçekleştirdiği işleri aracılığıyla edebiyat, müzik ve popüler kültür bilgisini izleyiciye aktaran Saül, sözlerinden ziyade sanatıyla konuşan biri…

Okuyucularımız için kendini tanıtır mısın? Sinan Saül kimdir?

1989 İstanbul doğumluyum, Saint Benoit Fransız lisesi mezunuyum, sonrasında İtalya’da Bocconi Üniversitesinde finans eğitimi aldım. İstanbul’da yaşamakta ve üretmekteyim.

Sanatla ilgilenmeye, hayatını sanatçı olarak devam ettirmeye nasıl karar verdin?

İspanyol sanatçı heykeltıraş ve doğa aktivisti Cesar Manrique’in bir sözü var: “Sanat bir iş olamaz bir kişi sanatın içine doğar.” Bende de böyle oldu diyebilirim, sanat benim için her anımda olan bir olgu, onu yapmak için kendimi zorlamama gerek duyduğum bir iş değil.

Finans eğitimi almış olmanın üretimine ve sanat yolculuğuna olan etkisini paylaşır mısın?

Açıkçası aldığım eğitim sanatıma herhangi bir etki yapmadı ama bir işin başlangıcından en son haline gelmesinde bana bir disiplin kattı diyebilirim.

İNSANIN VARLIK KARGAŞASI

Sıradanlığı reddeden bir tarzın var, eserlerinle anlatmak istediğin nedir ya da şu şekilde sorayım eserlerinin çıkış noktası nedir?

Eserlerimin tek bir başlangıç ve tek bir bitiş noktası var, o da insan. İnsanın plastik yapısı ve varlık kargaşası, beni her zaman etkileyen ve üzerine düşündürten bir konu olmuştur. Takıntılı bir şekilde başka herhangi bir konuyu veya özneyi çalışmak ya da irdelemek istemiyorum.

İnsan öğesi/doğasının senin için önemli olduğunu ifade ediyorsun bu sanat üretiminin içinde nasıl bir yer alıyor?

Şöyle düşünün, hayatında resim yapmamış herhangi bir insanı bir odaya kapatın ve yüz gün içinde yüz resim yapmasını isteyin. İlk on resim belki hayal edebileceğiniz konularda olabilir ama geçen zaman ve üretimin ilerleyişiyle son on resmin ne kadar daha derin ve ne kadar daha mikro kozmik olacağını hayal bile etmemiz çok zor, işte benim de dert ettiğim şey bu! Delicesine irdelenmiş, alev alev olan derin düşüncelerin plastik yapıya dönüşümü…

Maslak Oto Sanayi’de Saul’s adını verdiğin bir atölyen var; atölyenin adı neden Saul’s? Bu tip bir alanda sanatçı atölyesinin olmasının nasıl bir artısı ya da eksisi var?

Aslında atölyeye bu ismi kız kardeşim koydu onunla ortak kullandığımız için. Maslak bence çok merkezi ve büyük tuvaller için kullanışlı bir yer, onun dışında üzerimdeki etkisi sadece resimlerin bittikten sonra birkaç kez tozunu almam gerektiği.

İsminden de yola çıkarak bize sergin ile ilgili bilgi verir misin?

Sergim, Sevil Dolmacı Galeri’de, 31 Mayıs tarihinde açıldı, ismi ‘Paradox of Plasticity’. Bu ikinci solo sergim ve üzerinde uzun süre çalıştım. Yine çekirdeğinde insan öğesinin olduğu, yaratmanın ve form değişiminin paradoksal yapısına değindiğim, enteresan ölçeklerde ve medyumlarda gerçekleştirdiğim bir sergi oldu.

Sanat eğitimi almamış olmana rağmen aslında kısa zamanda hem eserlerinle net bir duruş sergiliyor hem de sanat camiasında çok iyi tanınan bir galeri ile çalışıyorsun. Kendini yolculuğunun neresinde görüyorsun?

Çok ama çok başındayım, daha bebek bile değilim diyebilirim ama sanat üretimi ve sanatçı olmak zaten çok uzun ve derin bir yolculuk… Hiç acelem de yok.

Sanat pratiğini etkileyen sanatçılar var mı kimlerdir?

Evet, var ama tek bir sanatçı diyemem, özellikle Alman ekolünün sanatçıları beni etkiliyor. Bir iş veya bir sanatçı adı vermem gerekirse ya da evimde asılı olmasını isteyeceğim bir iş dersek Georg Herold’un ‘Geld Spielt Keine Rolle’ sergisindeki balık yumurtasıyla yaptığı işler diyebilirim.

 

 

Etiketler:

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün