Bir kez daha ve sonsuza kadar ´BİR DAHA ASLA´

2005 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunca kabul edilen 27 Ocak Uluslararası Holokost Kurbanlarını Anma Günü vesilesiyle Türk Yahudi Toplumu tarafından bir çevrimiçi etkinlik düzenlendi.

Toplum
2 Şubat 2022 Çarşamba

Sara Chitrick’in keman dinletisiyle başlayan anma töreni Türk Yahudi Toplumu Başkan Vekili Moris Levi’nin açılış konuşmasıyla devam etti. Kamp içerisinde çekilmiş yürekleri burkan mini bir film gösteriminin de olduğu etkinlikte Kler Kampeas, Türk Yahudi Toplumu Eşbaşkanı İshak İbrahimzadeh, Uluslararası Holokost Anma Birliği (IHRA) Heyet Başkanı Büyükelçi Nevzat Uyanık ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy birer konuşma gerçekleştirdiler. Bakan Mehmet Nuri Ersoy yaptığı açıklamada, ‘‘6 milyon Yahudi ile Romanlar ve engellilerin de aralarında yer aldığı Holokost kurbanı yaklaşık 11 milyon insanı saygıyla yâd ediyorum. Hatıraları insanlık vicdanında asla kapanmayacak bir yara, herkes için adil, eşit, müreffeh bir dünya kurmak zorunda olduğumuzu daima hatırlatan bir ders olarak yaşamaktadır(…)Ancak üzülerek ifade etmek isterim ki sayımız hâlâ az. İnsanlık maalesef kendini yok etme çabasından bir türlü vazgeçmiyor(…) Günümüz dünyasında bir bakalım ve kendimize karşı dürüst olalım. II. Dünya Savaşının son bulmasının üzerinden geçen 77 yılda dünyayı daha iyi bir hale getirebildik mi sorusunun cevabını herkes kendi vicdanında versin(…)Bakınız başta İslamafobi olmak üzere dini ve etnik kökenlere dayalı ötekileştirme anlayışını devlet politikası haline getirenler bugün Holokost üzerine, ayrımcılık ve dünya barışı üzerine söylemler sıralayacaklar. Sonra da anıtlara çiçek bırakıp kurbanların hatıralarına saygılarını sunacaklar. Ben o 11 milyon insanın hatırasına yapılabilecek daha büyük bir haksızlık ve saygısızlık maalesef düşünemiyorum. Eğer o kurbanların hatırasına değer veriyorsak bugün daha fazla kurban verilmemesi için çalışmak, aksi yönde adım atanların karşısına da kararlılıkla dikilip gerçekleri yüzlerine vurmak zorundayız. Biz İspanya’dan sürgün edilen Yahudilerin, mezhep savaşlarından canını kurtarmak için kaçan Hıristiyanların merhametinden ve adaletinden emin oldukları bu yüzden de tereddütsüz sığındıkları Osmanlı Medeniyeti’nin mirasçısıyız. Biz Selahattin Ülkümen, Necdet Kent, Behiç Erkin, Namık Yolga gibi diplomatlarımızın kararlılığını, cesaretini ve iradesini emanet alanlarız(…) Anmak, hatırlamak, unutmamak önemli ancak doğru ve değerli olan hatırladıklarımızın rehberliğinde yaşamak. Holokost gibi tarihin en karanlık ve en dehşet verici suçunu hatırlayan herkes, dini, dili, mezhebi, kökeni fark etmeksizin tüm canlara saygı duymak ve korumakla doğru ve değerli bir hayatı yaşamış olacaktır(…)’’ sözlerine yer verdi.

Piyanist Jerfi Aji, Çellist Yelda Özgen Öztürk, Soprano Linet Şaul ile Sandro Roy ve Jermaine Landsberger sundukları müzik dinletileriyle etkinliğe katıldılar. Anma töreni Hahambaşı Rav İsak Haleva’nın duası ve kurbanlar anısına yakılan mumlarla sona erdi.

Aynı gün Dışişleri Bakanlığı da yayınladığı mesajında şu sözlere yer verdi: “Tarih boyunca dünyanın farklı bölgelerinde zulüm görmüş Yahudiler dâhil milyonlarca insanın sığındığı huzurlu bir liman olan Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye, II. Dünya Savaşı sırasında da Nazi mezaliminden kaçan çok sayıda Musevi’ye kucak açmıştır. Bu dönemde, çok sayıda Yahudi temerküz kamplarına gönderilmekten Türk Hükümetinin kararlılığı ve Türk diplomatlarının insanüstü çabaları sayesinde kurtulmuştur. Mağdurlara yardım eli uzatan diplomatlarımızın hatıralarını da bu vesileyle yâd ediyoruz(…)Türkiye, antisemitizme, yabancı düşmanlığına, ırkçılığa, İslam karşıtlığına ve her türlü hoşgörüsüzlüğe karşı sergilediği tavizsiz tutumunu sürdürmekte ve nefret temelli söylem ve suçlarla mücadeleye yönelik uluslararası işbirliğine katkı sağlamaktadır.”

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün