Atölye Maçka

Bilgiye aç olan herkesi güzel değişimlere sürüklüyor...

Miryam ŞULAM
6 Nisan 2011 Çarşamba

Günlerden Çarşamba, saat 12.30. Güneş tam tepeden gülümsüyor. Maçka’nın o nostaljik eski binalarından birine elimde lap top’umla giriyorum. Sibel Hazan’ın sıcacık karşılamasından hemen sonra ve Leyla Baybura ile röportaja başlamadan önce etrafı inceliyorum. Kapalı balkonda, uzun bir masa etrafında öğrenciler, pür dikkat kendilerine konuşan kişiyi dinliyorlar. Yaş ortalaması 30 ile 50 arasında, hepsi de belki anne, anneanne olmuş ancak öğrenmeye hala hiç doyamamış mutlu yüzler... Büyük bir keyifle bir müddet onları izledikten sonra Baybura ile masa başına geçiyoruz.

Atölyenizde hangi konularda dersler veriliyor? Eğitim sona erdiğinde özel bir sertifika alınıyor mu?

Atölye Maçka, bilgiye aç olanlar için ideal bir seçim. Bugün atölyemizde, Felsefe’den Klasik Müzik’e, Dinler Tarihi’nden Fotoğraf’a, Yazım Atölyesi’nden Uluslararası Sinema derslerine; Osmanlı Tarihi gibiçok çeşitli dersler mevcut. Fotoğraf ve Klasik Müzik derslerimizin sonunda öğrencilerimize sertifika veriyoruz. Bu arada, daha çok çekim ağırlıklı İleri Fotoğraf Atölyesi de var. İstanbul’un değişik semtlerinde fotoğraf çektikten sonra bunlar atölyede analiz ediliyorlar. Hele bir de bahar ve yaz mevsimine rastlarsa, bu uygulamayı atölyenin arka bahçesinde yapıyoruz. Kurslarımızın hepsi Ekim ayında başlar, Mayıs sonunda kadar devam eder. Bunların içinde bir tek İzzet Keribar ve Mario Levi’nin atölyeleri 10–15 derslik paketlerle uygulanıyor.

Konusunda uzman hocaları seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?

Atölye Maçka olarak en önem verdiğimiz konulardan biri, kendi alanlarında Türkiye’deki en iyilerini davet etmemiz. Mesela Erdoğan Mitrani sinema eleştirmeni hocamız, haftalık Şalom gazetesinin Kültür Sanat sayfasında tiyatro ve opera üzerine yazılar yazıyor. Rusya, Fransa, İtalya gibi dünya ülkelerinin sinemaları ve ünlü yönetmenlere ait filmleri atölyemizde izliyoruz, ardından film okuması yapıyoruz.

Mario Levi de malum, sıcak ve sempatik kişiliğiyle Yazım Atölyesi dersini eğlenceli hale getiriyor. Farklı şekillerde yazmaya meraklı olup da yaşama geçirememişler için ideal bir ders. Hem yazım teknikleri, hem felsefe, psikoloji, edebiyat gibi yaşama dair her unsuru kapsıyor. Levi, Yeditepe Üniversitesi’nde ayrıca yazı yaratma dersleri de veriyor.

Doçent Kürşat Demirci, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi. Dinler Tarihi hocamız, Yahudilik, Hıristiyanlık, İslamiyet ve Doğu Dinleri tarihini verirken aslında, sadece ritüelleri değil, bütün o dönemleri kapsayan Dünya Tarihini de öğretiyor.

Prof. Erhan Büyükakıncı, Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi’dir. Atölyemizde Harem’de yaşam, Osmanlı’nın çöküş dönemi ve kadınlar saltanatı konusunda dersler vermekte.

Galatasaray Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Doçent Dr. Nami Başer, Yunan’dan günümüze Batı Felsefesi Tarihi dersleri veriyor. Kendisi çok renkli bir kişilik olup, 2001’de 100. ölüm yıldönümü olan ünlü filozofa ışık tutma açısından önemli bir araştırma kitabı olan LACAN’ın da yazarıdır.

Recep Ayılmaz, İstanbul Devlet Opera Balesi rejisörüdür. Hoffman’ın Masalları, Saraydan Kız Kaçırma, Don Pasquale gibi önemli operaları sahneye koyuyor. Yüksek Müzik Eğitimini İTÜ’de gördükten sonra, ikinci yüksek müzik eğitimini Paris Sorbonne Üniversitesi’nde almış. Büyük ustalardan eğitim görmüş hocamız, atölyemizde ilk çağlardan günümüze Müziğin Tarihçesi derslerini veriyor. Bir eseri dinlerken, ünlü kompozitörlerin yaşam hikâyeleri ve farklı eserleriyle de tanışıyoruz. Ayrıca ayda bir  kez de, hep birlikte opera izlemeye gidiyoruz.

Bir de tasavvufla ilgili dersleriniz var. Hatta gezileriniz…

Araştırmacı, yazar Ali Canip Olgunlu’dan hem tasavvuf dersleri alıyoruz, hem de birlikte Konya, Edirne, Mardin, Doğu Karadeniz gibi yerlere çeşitli geziler düzenliyoruz. Ali Canip Bey gezdirdiği yerleri çok iyi bildiğinden, bu geziler farklı yaşanıyor.

Tek seferlik seminerleriniz de varmış...

Örneğin, kısa bir zaman önce, birçok güzelliğe imza atmış, zevk sahibi Leyla Usta ile ZEST (çeşni) Sofra Düzeni ve Misafir Ağırlama ile ilgili bir atölye çalışmamız oldu. Ayrıca, Nisan ayı içinde, Kürşat Demirci ve Esra Mehmetoğlu ile bir kerelik, 1945 – 1960 seneleri ve daha sonrasında sinemanın siyasallaşması ile ilgili bir seminerimiz olacak.

Öğrenciler hangi yaş gruplarına ait?

Katılımcılarımızın yaşları çok çeşitli. Kendini geliştirmek isteyen, merak eden herkese ve her yaşa açığız. 7’den 70’e derler ya; biz de 17’den 70’e diyebiliriz. Atölyemiz her gün 11.00’den itibaren ikişer saatlik dersler vermeye devam ediyor. Çalışan kesim için, haftanın iki günü, akşam derslerimizde üç farklı seçenek var. Felsefe, Fotoğraf ve Yazım Atölyesi.

Atölye Maçka’nın farkı nedir diye sorsam?

Amatör ruhla çalışırken, aslında içeriğimiz çok profesyonel. Ayrıca, atölyemizin atmosferi çok güzel. Bize gelen herkes burada olmaktan çok mutlu. Aynı ilgi alanları sayesinde, burada başlayan ve gelişen birçok yeni dostluklara da vesile olduğumuzu fark ediyoruz.

Slogan cümleniz?

“Yarın, bambaşka bir insan olacağım diyorsan, neden bugünden başlamıyorsun!’’ Aslında buraya gelenler, katıldıkları çeşitli dersler sayesinde, farklı perspektifler kazanıyorlar.  Bu da onlara yaşama dair derinlik ve zenginlik sağlıyor. 

Atölyenizin mevcut programına dâhil etmek istediğiniz yeni konular var mı?

Var tabii, ancak onu gelecek kış sezonuna saklıyoruz. İki çok keyifli ilavemiz olacak. Şimdilik sürpriz kalsın.

Size ulaşmak için ne yapmalıyız?

Web adresimiz www. atolyemacka.com’dan hakkımızda daha detaylı bilgi edinilebilir.

Atölye Maçka’nın hikâyesi

15 sene önce İrfan Korkmazlar’ın atölyesinde, Leyla Baybura heykel dersleri almaya başlar. Beş sene kadar Sibel Hazan’la birlikte orada heykel yaparlar. Bir süre sonra, Leyla Baybura kendi atölyesini açma kararı alır. İlk zamanlar, arkadaşlarını davet eder ve kendi atölyesinde grupça İrfan Hoca’dan ders alırlar. Sonraları, sanat tarihi dersleri görmeye başlarlar ve bugüne uzanan süreç içerisinde farklı konularda dersleri de ekleyerek, Atölye Maçka kendini ve oraya öğrenmeye gelen herkesi bir adım ileriye taşır.