En Büyük Kazanım

Ferhat ATİK Toplum
24 Ocak 2018 Çarşamba

Bir gece bir rüya gördüm ve sabaha karşı kalkıp notlar almaya başladım.

Yazdıkça yazdım. Gerçek kaynaklara ulaştım. Yüz yüze görüşmeler yaptım. Dinledim. Anladım ve yeni romanımı yazdım.

Profesör Vamık Volkan’ın ön sözü ile basılan ‘Kristal Gece’ romanı yayımlandığından bu yana, oldukça iyi bir satış grafiği yakaladı. Nazi zulmünden, Holokost’tan kaçan iki Yahudi ailenin acı dolu kaçış serüvenlerini anlatan roman elbette gerçeğe dayalı bir içerik taşıyor.

Ancak benim için kitabın yayımlanması ya da satış rakamlarından çok fazla bir kazanım olduğunu özellikle paylaşmak istedim. Bu kazanım, okurların tepkileridir.

Okurlar kitapla ilgili olarak öylesine çarpıcı değerlendirmeler yazıp, paylaştılar ki, sanırım en büyük kazancım bu.

Bir okur romanı tamamlar tamamlamaz sosyal medya aracılığı ile şöyle bir mesaj yayınlamış:

“Yahudilerin her anlamda kötü gösterilmeye çalışıldığı bir dünyada yaşıyorken, Kristal Gece bana çarpıcı bir şekilde haklılıklarını ve çektikleri acıları anlattı. Ne acıdır ki, bugüne kadar Yahudilerin başına gelenleri çok sığ biliyormuşum. Artık daha detaylı anladım.”

Diğer bir okurun çarpıcı paylaşımı ise şöyle:

“Holokost’un düne ait değil geleceğe ait olduğunu vurguluyor bu romanda yazar. Bunu hiç anlamamıştım. Romandan sonra çok iyi anladım. Geçmişte kalsa da Holokost, gelecekte bir yerde bizi bekleyen bir dehşet gibi. Eğer yeterince farkındalık yaratılmaz ve konu hatırlatılmazsa, bir gün bir yerde birileri gelecekteki Holokost’a erişebilir.”

***

Yaşam kısa. Geçmişimizi anlamak ondan tecrübe çıkarmaktır. Yoksa tarih boynumuza asılı bir yük gibi taşınır insanlık üzerinde. Oysa ne olduğunu bilir, bunu unutturmazsak, gelecekte tekrar edebileceğini de bilir ve engel oluruz.

Sadece 4 ayda gelinen satış miktarı ile konuya gösterilen önemi de fark etmek mümkün.

Dünyanın hemen her yerinde, provakasyonlarla ve özel örgütlenmelerle beslenen antisemitizm, aslında “aşırı faşizmin” beslediği ve aynı faşizmin beslendiği bir, çift yönlü manipülasyon.

Bu konuda kötülük öylesine kol geziyor ki, Holokost’u anlatmak, hissettirmek ve empatiye yardımcı olmak, her bir bireyin görevi haline gelmiş durumda.

Üstelik bunu, aklanacak bir dün için değil, temiz bir yarın için yapmalı insan.