“Dinle kardeşim”

Ferhat ATİK Toplum
3 Mayıs 2017 Çarşamba

Onu tanıyanlar konuşmaya başlar başlamaz ilk cümlesinin çoğunlukla “dinle kardeşim!” olduğunu anlatırlar. İlk kez konuştuğuna, hep tanıdığına, kabalığa uğradığı anlardaki bir kaba kişiye dahi hitabı böyleydi.

Hayatının tamamını insan emeğinin değerine, insan sevgisine, bütün halkların kardeşliğine inanarak yaşadı.

En zor anlarında bile, bu inançla bağlı olduğu sarsılmaz duygularını, kendine özgü anlatımıyla hep aktardı insanlara.

İradesinin çelik gibi gücü yanında, kırılgan, sevgi dolu kalbiyle tanıdı herkes onu.

Yaşadığı hayat, yaşanan birçok hayattan çok daha zor olmasına rağmen o, bu zor hayatını bile çok sevdi ve sevgi ile anlattı her zaman.

Kimi bu kadar sevgiyle anabilirim ki?

Nazım Hikmet’i elbette!

***

Paşa torunu, romantik bir komünist...

Ama öyle bizim zamanımızda yaşanmakta olan yozlaşmış bir siyasi akım gibi değildi komünistliği. Çekirdeğine kadardı o.

Bugün onu dahi dillerine dolayan solcular gibi değil, has bir komünistti o. Kalbiydi vicdanının terazisi.

Romanlarında, şiirlerinde ürettiği, kaleme aldığı her eserinde yansıttığı büyük hasret, büyük aşk, büyük insan sevgisi, sadece aklından süzülen edebiyat değil, kalbinin derinliklerinde yaşanan duyguların eseriydi.

***

Emekçiyim

Sevdayım tepeden tırnağa,

Sevda: Görmek düşünmek, anlamak

Sevda: Doğan çocuk yürüyen aydınlık,

Sevda: salıncak kurmak yıldızlara, [...]

***

Her satırında hissettirdiği bu derinlikti Nazım Hikmet’in. Onu anlamak gayreti bile hoş. Bir siyasi söyleme malzeme yaparak kirletmeden, gündelik sıradan yalanlarımıza alet etmeden anlamaya çalışmak, ne güzel.

Aslında çok ışık tutuyor insanlığa hâlâ.

Çünkü tüketen bir dünyada bu denli hızlı akarken zaman, gündelik hayatımızda anlamları sıradanlaştıran bir çark var. Bizi kolayca çiğneyip ömrümüzden çalıyor. Ne anı, ne zamanı, tadamadan geride bırakmamıza neden oluyor.

Nazım Hikmet’i bu noktada anlamak, mücadelenin ortasında yılmamayı, cephenin büyüklüğünü anlamayı, bu cephenin hep sıcak ve saldırgan olduğunu kavramayı anlamak demek aslında.

Üstelik insan sevgisi ile dolu bir kalple mücadele edebilmeyi anlamak demek.

***

İncelikten, nezaketten ödün vermeden, mücadeleyi yeni ve beyaz bir sayfayı kirletmeden yapmak asıl olan. Çünkü beyaz bir sayfayı kararttıktan sonra, o sayfa sizin zaferinizi yazsa da okunmaz!

[...] Şiir, telif hakkı nedeniyle eksik yayınlanmıştır. Yazarın eserlerini orijinal kitaplarından okumanızı öneririm. Söz konusu şiir, Nazım Hikmet’in ‘Yaşamak Ne Güzel Şey Be Kardeşim’ isimli romanında hayat bulan, kahramanı Ahmet Kadri’nin ağzından dökülen, yine yazara ait bir şiirdir.