Nelli Gavriyeloğlu’ndan doğa esintili takılar

Deneyimli takı sanatçısı Nelli Gavriyeloğlu, FLOREAL başlıklı sergisini sanatseverlerle buluşturuyor

TUNA SAYLAĞ Sanat
20 Mart 2019 Çarşamba

Deneyimli takı sanatçısı, alanında sayısız öğrenci yetiştirerek sektöre kazandıran Nelli Gavriyeloğlu, 6-26 Nisan tarihleri arasında Ayşe Takı Galerinde FLOREAL başlıklı sergisini sanatseverlerle buluşturuyor. Nelli’nin düş dünyası ve el becerisinden ortaya çıkan takılar arasında ipek kozasından üretilenler, renkleri ile adeta bahara hoş geldin diyor. Nelli Gavriyeloğlu ile son sergisini konuştuk.

 

Yılların takı sanatçısı Nelli Gavriyeloğlu, mesleğine tutkuyla bağlı, yeni şeyler yaratma hevesini hiç kaybetmemiş bir isim. Kariyeri boyunca birçok sergi açan ve takı dünyasına yeni yüzler kazandıran sanatçı, özgünlükten yana hep bildiği yolda ilerlemiş. Şimdi ise yeni sergisinin heyecanı ile durmaksızın çalışmaya ve üretmeye devam ediyor.

İstanbul’dan ayrılıp Mudanya’ya yerleştin. FLOREAL sergin için bu güzel kıyı kasabası sana nasıl ilham oldu?

Mudanya’nın havası çok güzel ve sağlıklı; sahili, denizi, sakinliği çok dinlendirici. Çok defa sahilde yürüyüş yapıp fotoğraf çekiyorum. Köyleri var, her fırsatta onları gezip görmeye çalışıyorum. Çiçek yetiştiriyor, sitedeki kedilerle ilgileniyorum.

Kitap okuma grubuna dâhilim. Kaliteli kitaplar okuyor, tartışıyor ve yazarları ile tanışıyoruz.

İstanbul’da hep hayal edip bulamadığım ipek kozası kursu ile karşılaştım burada. İlk şoku o zaman yaşadım. Çünkü çok istediğim bir malzeme idi.

Bir yıl kadar ipek kozası kursuna gittin; neler öğrendin burada? İpek kozası gibi nazik bir malzeme nasıl takıya dönüşüyor?

İpek kozası, adı üstünde, Bursa’nın olmazsa olmazı. İpek fularlar, kumaşlar, halılar ipek kozasının ipliği ile dokunuyor. Bir koza, 5000 metre iplik veriyor.

İkinci şoku ise ipek kozasını kesip içindeki ölmüş böceği çıkartmak gerektiğinde yaşadım. Feryadı basarak elimden fırlattım. İki ders boyunca sınıf arkadaşlarım ipek kozasını kesip bana öyle verdi.

Daha sonra, “Bu böyle olmaz” dedim ve evde büyük bir cesaretle, korkmadan kesmeye devam ettim. Nazik bir şekilde kesip, kat kat ayırıp - ben yedi kata kadar erişiyorum - el becerisi ile biçimlendiriyorsunuz. Kurs, çiçek ağırlıklı ve her çiçek için öğretmen model gösteriyor. Göründüğü kadar kolay değil; mutlaka kendinizden bir şey ilave edeceksiniz ki, bir farklılık olsun. Kurs dekoratif obje yapmak üzere kurulmuştu; duvar süsü, kapı süsü vs… Ben kursa başlarken ilerde takı yapımında kullanmak istediğimi ifade ettim ve bol bol çiçek yapıp kumaş boyası ile boyadım. Önce evdeki vazoları doldurdum, sonrasında yavaş yavaş takı yapımına geçtim.

Takılarını tasarlarken günün trendlerini göz önüne alıyor musun, yoksa ilham perinin peşinden mi gidersin?

Sanatla tanıştığımdan beri trendlerle pek bir ilgim olmadı. Kendime göre bir yolum var ve onu takip ederim. Malzeme olarak gümüş; tasarım olarak yalınlık; çağdaşlığı ve benim için bir anlam taşıyan fikirleri soyuttan somuta taşıyarak taşınır bir heykelciğe dönüştürürüm.

Tabii ki sanat kollarının birçoğu ile ilgilendiğim ve çok araştırma yaptığım için, yeni teknikler, yeni akımlar bana destek olmuştur. Müzik dâhil görsel sanatlar, yeni bir şey yaratmak için en güzel besin kaynağım.

Kesinlikle sipariş almıyorum. Sevdiğim takıları kullanmak müthiş bir iç huzur kaynağı oluyor.

Takılarımı tasarlarken içgüdüm, hayallerim, anatomik durum hepsi bir arada gelişir. Neticede kulağımıza, boynumuza, parmaklarımıza hatta kıyafetlerimize zarar vermemesine dikkat ederim. Aynayı çok kullanırım, önce kendim beğenmeli, sevmeli ve emin olmalıyım. Mesela ufak bir ayrıntı, küpe ağırlığında 7 gramı aşmamaya gayret ederim. Büyük boylarda çalıştığım için çok dikkatli olmam gerekiyor. Tasarımdan sonraki teknik işleri de kendim yaptığımdan tarzım dışımda, gerçekleştiremeyeceğim biçimlerle hiç uğraşmam.

Şu an Türkiye’deki takı piyasası hakkında ne düşünüyorsun? Kadınlar sence takı kullanımını becerebiliyor mu? Takı kullanımı ile ilgili bakış açın nedir?

Sanatta markaya karşıyım. Beni ilgilendiren sanatçıdır. İnsanlar çok hırslı, ille ön plana çıkmak istiyor ve internet de buna yardımcı oluyor.

Tasarlamak zaman alıyor, çok beslenmek gerekiyor. Vitrinlere bakmıyorum; herkesin kollarında, kulaklarında aynı takılar. Yakışanı yakışmayanı da... Bir de çok fazla takı kursu, pinterest vs olduğu için tezgâhlar aynı şeylerle donanıyor.

Çevremde çok güzel tasarımlar yapan arkadaşlarım var. Hatta takı eğitimi verdiğim öğrencilerimin arasında çok başarılı olanlar var; onlarla ve biraz da kendimle gurur duyuyorum. Onların başarıları aşıladığım bu yaratma tutkusundan. Biliyorum, kopyaya karşı olduğum için sayemde yaratmayı çok sevdiler. Mütevazı biriyim ama bunu söyleyebiliyorum, zaten onların söylediklerini tekrarlıyorum ve bu beni çok mutlu ediyor.

 

SEVEREK YAPTIĞINIZ BİR ŞEYİ PAYLAŞMAK GÜZEL...

İpek kozasının dışında ne gibi malzemeler kullandın? Sergide ne gibi takılar göreceğiz?

Bu sergimde ipek kozası ile gümüş kullandım ve renklendirdim. Tam yaza hazırlık yaptım. Kamelyalar, orkideler, mügeler, lavantalar, menekşe ve papatyalar göreceksiniz.

Nedense küpe üzerine yoğunlaştım ve çok az yüzük yaptım. Hâlbuki en sevdiğim takılar, broş ve yüzüktür!

 Tasarlamış olduğun bir takıyı bir kadının boynunda ya da kulağında görmek nasıl bir duygu?

Yakıştırmış ise çok güzel bir duygu. Neticede severek yaptığınız bir şeyi paylaşmak güzel bir his. Tahmin edersiniz ki, 50 sene boyunca tasarladığım takılarla birdenbire karşılaşmak çok tuhaf oluyor. Bazen inanamıyorum, “Ben mi yapmışım bunu” diyor ve geçmişe dalıyorum.