LEH LEHA

İçimizde gizlenen Avraam

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
13 Ekim 2021 Çarşamba

Tora’nın ilk iki peraşası gerek işlediği zaman ve gerekse verdiği detay açısından sonra gelen peraşalara benzemez. Bu iki peraşada yaklaşık yirmi nesle hızlı bir şekilde bakılmış, alınması gereken dersler insana öğretilmiştir. Leh Leha peraşasından itibaren ise Yahudi toplumunun inşasının öğrenimi başlar. Artık her detay çok daha önemlidir. Tora’yı gelecekte Sinay Dağında Tanrı’nın elinden alacak toplum Avraam’ın hayatıyla şekillenmeye başlamıştır.

Aslında Avraam’ın yolculuğu Tanrı’nın emrinden önce başlamaktadır. Babası Terah ‘Ur Kasdim’ olarak bilinen yeri terk ederek Kenaan topraklarına doğru yola çıkmıştır. O halde Tanrı’nın Avraam’a verdiği ilk emirde nasıl bir yenilik görmek mümkün olacaktır?

Rabiler bunun cevabını verirken Tanrı’nın Avraam’a bir yer göstermediğine dikkat çekerler. Aynı zamanda Avraam’ın yolculuğu sadece fiziksel bir yolculuk değildir. Yahudi toplumunun şekillenmesi için öncelikle kendisinin bazı denemelerden geçmesi ve kendini geliştirmesi gerekir. Doğduğu yerde veya putperestliğin merkezi gibi olan baba evinde bu gelişimi göstermesi mümkün değildir. Onun için Avraam’ın yolculuğu hem fiziksel hem de manevidir. Rabi Hayim Dynowitz “El aarets aşer areka / Sana göstereceğim diyara” ile ilgili dikkat çekici açıklamalar yapar.

Rabi’nin cümlede dikkatini çeken şey Tanrı’nın o ülkeyi Avraam’a ‘gösterecek’ olmasıdır. Ülkenin ruhani anlamdaki yüceliğini, kutsallığını Tanrı göstermeye hazırdır ancak etrafta görecek göz yok gibidir. İşte Avraam’da bunu görecek bir göz ve hissedecek yürek olduğu için Tanrı ifadesini net bir şekilde kullanır.

Avraam’ın hayatı aslında gelecekte Bene Yisrael’in yaşayacağı hayatın bir prototipi gibidir. Yaşamındaki her aşama gelecek kuşaklara bir ders niteliğindedir. Bu dersler Yahudi yaşamının ışık kaynağıdır.

Haftanın peraşasının Aftara bölümü olarak okuduğumuz ‘Lama Tomar’da pek kimseye nasip olmayan çok özel bir sıfatla Tanrı Avraam’a seslenir: “Avraam auvi / Sevgili Avraam”. Bu özel sıfat sadece onu değil onun nesillerini de özel kılmaktadır. Bu özellik bir ayrıcalıktan ziyade sahiplenilmesi gereken bir sorumluluğun işaretidir.

Her gün üç kez okunan Amida duasının ilk berahası “Magen Avraam / Avraam’ın kalkanı” sözleriyle biter. Beraha ‘avot’ atalar ile ilgili olmasına rağmen berahanın finali Avraam ile ilgilidir. Çünkü hepimizin içinde bir Avraam gizlidir. Bu da zaman zaman yerine getirdiğimiz ‘hesed’ dediğimiz iyi edimlerle kendini gösterir. Avraam’ın bu sayede yaymayı görev edindiği Tek Tanrı imajı hepimizin bu uğurda neler yapmamız gerektiğini de göstermektedir. Teilim, dünyanın iyi davranışlar üzerinde inşa edildiğini belirtir. Avraam, yirmi nesle yakın insanın gösterdiği başarısızlığı silerek ‘hesed’ sayesinde yepyeni bir dünyanın temellerini atmıştır.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün