Fransız direnişinde bir sanatçı: MARCEL MARCEAU

Marcel Marceau, sanat dünyasının en önemli mim sanatçılarının başında geliyordu. Sahnelerde ‘Palyaço Bip’ olarak dünya çapında ün kazanmıştı. Yahudi bir genç olarak II. Dünya Savaşı’nın büyük bir bölümünü saklanarak geçirdi. Daha sonra Fransız direnişine katıldı. Binlerce Yahudi’yi Fransa dışına çıkararak hayatlarını kurtardı. Ağustos 1944’te Paris’in kurtuluşundan sonra ilk büyük performansını 3.000 askere verdi. Savaşın ardından dramatik sanat ve mim sanatının doruklarına yükseldi.

Sara YANAROCAK Kavram
12 Ağustos 2020 Çarşamba

Marcel Marceau (1923-2007), Fransa’nın Strazburg şehrinde, Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Esas soyadı Mangel olan sanatçının babası, Polonya’nın Bzindzin şehrinden göç etmiş bir kaşer et kasabıydı. Annesi Anne Werzberg, günümüz Ukrayna’sı Yabluniv’den geldi. Annesi tarafından, İsrailli ünlü şarkıcı Yardena Arazi’nin kuzenidir.

Marcel, Yahudi bir genç olarak II. Dünya Savaşı’nın büyük bir bölümünü saklanarak geçirdi. Daha sonra Fransız direnişine katıldı. Binlerce Yahudi yetişkin ve çocuğu Fransa dışına çıkararak hayatlarını kurtardı. Ağustos 1944’te Paris’in kurtuluşundan sonra ilk büyük performansını 3.000 askere verdi. Savaşın ardından dramatik sanat ve mim sanatının doruklarına yükseldi.

Fransa’nın Nazi Almanya’sı işgalinde, 16 yaşındaki Marcel, ailesiyle birlikte Limoges’a kaçtı. 

Fransa’daki Fransız Yahudi Direnişinin (Juive de Combat - OJC) üyelerinden, kuzeni Geoges Loingeri, Holokost sırasında onu, Yahudileri kurtarmak için Fransız Yahudi Direnişine katılmaya çağırdı. Dokuz gizli Yahudi ağından oluşan OJC, Holokost sırasında Fransa’da binlerce çocuk ve yetişkin kurtardı.

1944’te Marcel’in babası Gestapo tarafından yakalandı ve öldürüldüğü Auschwitz Toplama Kampına gönderildi. Marcel’in annesi hayatta kaldı.

Marcel ve erkek kardeşi Alain, Alman işgali sırasında ‘Marceau’ soyadını kabul ettiler. İki kardeş katıldıkları direniş örgütünde, çok sayıda çocuğu, toplama kamplarından kaçırıp kurtardılar ve Paris’in kurtarılmasından sonra, Fransız ordusuna katıldılar. Marcel, İngilizce, Fransızca ve Almanca dillerini akıcı olarak konuştuğu için, General George Patton’un 3. Ordusunda görev aldı.

Marceau’ya göre, beş yaşındayken annesi onun Charlie Chaplin filmini izlemeye götürdü. Bu da onu büyüledi ve mim sanatçısı olmasını tetikledi. Mimi ilk kez Fransa’nın işgalinden sonra, kaçırdığı Yahudi çocukları, tarafsız İsviçre tarafına geçirirken, onların sessiz kalmaları için uyguladı. 1945’ten sonra, Paris’teki Sarah Bernardt Tiyatrosunda Charles Dulli’nin Dramatik Sanat Okuluna öğrenci olarak kayıt yaptırdı. Okulda Joshua Smith, EtienneDecroux ve Jean-Louise Barrault gibi önemli öğretmenlerle çalıştı.

Sanat kariyeri

Marceau, Jean-Louise Barrault’un tiyatro grubuna katıldı ve kısa süre sonra ‘Baptiste’ adlı pantomimde ‘Arlequin’ rolünü aldı. Marcel’in performansı o kadar başarılı oldu ki, aynı yıl Bernhardt Tiyatrosunda ilk ‘Mimodrama’ ödülü olan ‘Praxitele’ ve ‘Altın Balık’ ödüllerine layık görüldü. Tüm ülkenin beğenisini kazanan Marcel, mim alanında sağlam bir kariyere sahip oldu.

1947’de Marceau, Paris’teki Theatre de Poche’da (cep tiyatrosu) ilk kez oynadığı ‘Palyaço Bip’i yarattı. Görünüşü çizgili bir kazak ve hırpalanmış çiçekli bir silindir şapka şeklindeydi. Kıyafet, hayatın kırılganlığını simgeliyordu. ‘Bip’, Chaplin’in canlandırdığı ‘Küçük Trump’ gibi, doruğa çıktı. Bip’in kelebeklerden aslanlara, gemilerden ve trenlerden, dans salonlarına ve restoranlara kadar her şeydeki sakar ve tuhaf maceraları sınırsızdı. Sırf pantomim stilisti olarak, Marceau, yaşsız ve kimsenin akranı olmayan bir kahraman olarak kalplere yerleşti. Marcel, Todd Farley ile televizyonda yapılan bir konuşma sırasında, Charlie Chaplin’in filmlerinde kullandığı mim tekniklerine saygı duyduğunu ifade ederek, Chaplin’in sadece sessiz film oyuncusu gibi kabul edildiğini, oysa onun usta bir mim oyuncusu olduğunu söyledi.

Bip dahil, onun sessiz hayali çalışmaları, ‘Kafes’, ‘Rüzgara Karşı Yürüyüş’, ‘Maske Yapımcısı’ ve ‘Parkta’ adlı canlandırdığı gösteriler, onun klasik görüntüleri oldu. Heykeltıraşlardan, matadorlara kadar her konudaki hicivleri deha eserleri olarak tanımlandı. Ünlü ‘Gençlik, Olgunluk, Yaşlılık ve Ölüm’de insanın yaşlarını özetlemesinden sonra, bir eleştirmen onu şöyle tanımlıyordu; “Çoğu romancının ciltlerle yapamayacağı şeyleri, iki dakikadan daha kısa sürede başarıyor.” 

1987 yılında CBS ile yaptığı röportajda Marceau, mim oluştururken içsel duygularının bir kısmını ‘Sessizlik Sanatı’ olarak adlandırıyordu. 

Marceau, “Sessizlik Sanatı, ruh gibi, müzik gibi, komedi, trajedi ve romantizm yaratarak sizi ve hayatınızı kapsar… Sahnede bütünüyle bir gösteri yaparak karakter ve mekan yaratmak, hayatlarımızı, hayallerimizi, beklentilerimizi göstermektir” diyordu.

Dünyada ünlü oldu

Marceau, ‘Sessizlik Sanatı’nı yaymak için dünyanın dört bir yanında sahne aldı. 1955 ve 56’da ABD’yi ziyaret ettiği zaman onu tanıyan çok az bir kitlenin dışında, pek fazla tanınmıyorken, giderek kapalı gişe oynamaya başladı. Yaptığı ABD turnesinde seyirciler yer bulamadıklarından onu ayakta izlemeye razı oluyorlardı. Daha sonra 2003’te Güney Amerika, ABD, 2005’te Avrupa ve 2006’da Avustralya’da sahne aldı. Dünyanın en tanınmış sanatçılarından biriydi. Marceau’nun sanatı birçok televizyon programı sayesinde milyonlara ulaştı. 

Bir yazar olarak Marceau çocuklar için iki kitap, ‘Marcel Marceau Alfabe Kitabı’ ve ‘Marcel Marceau Sayı Sayma Kitabı’nın yanı sıra bir sanat kitabı olan ‘Paris ve Dünyanın Baladı’ adlı kitabını yayınladı. Şiir ve illüstrasyonlar yayınlandı. 1966’da yazdığı ‘Bip’in Hikayesi’, yanında poz verdiği resimler ve kendi çizimleriyle yayınlanan bir diğer kitapla birlikte, birçok müze koleksiyonunda satışa çıkarıldı.

1978’de Marceau kendi okulunu kurdu; Ecole Internationale de Mimodrame de Paris Marcel Marceau (Paris Uluslararası Mimodrama Okulu) kurdu. 1996’da ABD’de mim sanatını teşvik etmek için Marceau Vakfını kurdu. 1995 yılında yaklaşık 20 yıldır Marcel ile arkadaş olan megastar Michael Jackson, onunla birlikte bir konser planladı, ancak Jackson’ın hastaneye kaldırılması yüzünden konser iptal edildi. Jackson, bir röportaj sırasında Marceau’yu her zaman huşu içinde izlediğini anlatmış, “O yıllarda tiyatro provalarına gizlice girer, seyirci koltuğunda oturup, havaya adım atıyormuş gibi, yerçekimi yasalarına nasıl meydan okuyacağını izlerdim. Bu hareketlerden bazılarını alıp hareketli ritim ve danslarıma dâhil ederdim” demişti.

Kişisel yaşamı

Marceau üç kez evlendi. Hugette Mallet’le olan evliliğinden, Michel ve Baptiste adlı iki oğulları oldu. İkinci evliliği Ella Jaroszewich’le ve üçüncüsü ise Anne Sicco ile oldu. Bu evlilikten, iki kızı Camille ve Aurelia dünyaya geldiler. Sanatçı ve mimik Paulette Frankl, 4 Ağustos 2014’te ‘Marceau, Marcel & Ben’ ile, on yıllardır süren ilişkisi hakkındaki anılarını ‘Aşk, Şehvet ve İllüzyon Anıları’ adıyla yayınlandı.

Ölümü

Marceau, 22 Eylül 2007’de, 84 yaşındayken, Fransa’nın Cahors kentindeki bir huzurevinde öldü. Cenaze töreninde Mozart’ın 21 no’lu piyano konçertosunun ikinci bölümü çalındı. Çünkü bu müzik uzun zamandır zarif bir mim rutini için ona eşlik ediyordu. Marceau, Paris’teki Pere Lachaise Mezarlığında defnedildi.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün