Tek kalp, tek aşk: Megilot ve Arie Kohen

İsrail Ölü Deniz’deki minerallerden faydalanarak, dünyaca ünlü bir kozmetik markası haline gelen Ahava’nın kurulmasında ve gelişmesinde büyük rol oynayan Arie Kohen, İstanbul doğumlu, Türkiye kökenli bir İsrailli… Artık yerel yönetimde ve siyasette adını duyurmaya başlayan Kohen ile Şişli’den Ölü Deniz’e uzanan hayat hikayesini konuştuk.

Elda SASUN Söyleşi
1 Temmuz 2020 Çarşamba

İstanbul’da doğdun. Bu şehirden anıların nedir?

1960 yılında İstanbul’da dünyaya geldim. Yazları, o zamanların sayfiye yeri Suadiye’de geçirir komşuların teknesi ile denize açılırdık. Zihnimde çocukluğumun İstanbul’undan hep iyi anılarım var. Çocukluğum Şişli’de geçti, ilkokul eğitimini Dost Okulunda tamamladıktan sonra ailece İsrail’e taşındık. Halen İstanbul’daki akrabalarımı ziyarete geliyorum, Burgazada’da beni çocukluğumdan beri tanıyan kişilerle karşılaşıyor, ailemle sık sık Türkiye’de tatil yapıyoruz.

Türkçeyi unutmamışsın, gayet iyi konuşuyorsun. İsrail’de ilk senelerin nasıl geçti?

İlk Holon şehrinde yaşadık, daha sonra Ramat Aviv’e taşındık. Alliance Okuluna gittim. İlk senelerde herkes gibi bir çocuk olmak istediğim için daha çok İbranicemi ilerletmeye çaba gösterdimOkuldan mezun olduğum senelerde, İşçi Partisine bağlı Ha Noar Haoved ya da gençlerin katıldığı çalışma kollarında yer aldım. 20 yaşlarında gelince de tek başına yola çıkıp bir kibutza yerleşmeye karar verdim. Ölü Deniz, Ein Gedi bölgesi yakınlarındaki Megilot Bölgesine bağlı Mitspe Shalem Kibutzuna yerleştim.

Kahol Lavan Başkanı olduğu aylarda Benny Gantz, Moshe Yaalon, ve sağında Arie Kohen 

Bu bölgede, daha sonrada tüm dünyada ün yapan bir kozmetik markasının kuruluşuna öncü oldunuz: AHAVA…

İbrani Üniversitesinde ekonomi ve işletme okudum. Aynı zamanda bu bölgede oturan biri olarak da yaşadığım bölge için bir sanayi kaynağı, bir fabrika kurma olanaklarını araştırmaya başladım. Ölü Deniz’den çıkarılan çamur vücuda sürülünce cilde şifa veren niteliklere sahipti fakat tek ürün sadece Ölü Deniz çamuru idi. Bir gün, bir SPA teknisyeni, kadın turistlerin eve götürmek için çamur topladığını izledikten sonra Ölü Deniz çamurunu pazarlama fikrini ortaya attı. Bu üründen yola çıkarak denizdeki minerallerden daha geniş bir şekilde yararlanmayı düşündüm. Ölü Deniz’den çıkan çamuru pazarlayan fabrika Mitspe Shalem kibutzuna taşınınca, bunu fırsat bilip ona yeni bir kimlik verecek bir isim aradık. 

Tasarım ve grafikçi arkadaşlar bu bölge ve Ölü Deniz’in Kleopatra’nın SPA bölgesi olduğundan esinlenerek bulacakları ismin içine Mısır, piramitler ve egzotik bir ad aradı. Çizimlerlerle birlikte hem piramidi andıran A harflerini içeren, hem de İbranicede aşk, sevgi anlamına gelen AHAVA ismine karar verildi. 

AHAVA (İbranice: אהבה, Aşk), Ölü Deniz’den çamur ve mineral esaslı bileşiklerden yapılmış cilt bakım ürünleri üreten bir İsrail kozmetik şirketi olarak çeşitli malzemeler üzerinde çalışmaya başladı. Bir Ölü Deniz laboratuarı olarak ciddi bir gelir kaynağı oldu. Şirketin ana üretim tesisi ve showroom bizim Mitzpe Shalem’de, Batı Şeria’daki Ölü Deniz’de bulunan kibutzda yer aldı. 

Her Ein Gedi ve Ölü Deniz gezilerimizde dünyaca en kaliteli kozmetik markalarından biri olarak bilinen AHAVA’nın küçük ama inanılmaz çeşitli ürünleri içeren fabrikasında alışveriş yapmak için geziye mutlaka ara verirdik. Çantalar hem kendimize hem de hediye olarak aldığımız ürünlerle dolu, oradan inanılmaz bir mutlulukta ayrıldığımızı çok iyi hatırlıyorum. 

1985’ten 2015 yılına kadar, şirketin yönetim kurulu başkanlığını yaptım. Ahava hücre ve organ kültürü için kendi laboratuvarlarına sahip. 2010 itibariyle, Ahava İsrail hükümeti tarafından lisanslı olarak Ölü Deniz’de hammadde çıkarmaya yasal olarak izin verilen tek kozmetik şirketi. Bir kısmı yurt dışında olmak üzere, 200 çalışanı bulunan şirket çeşitli ürünleri ile dünyaca tanınan kaliteli bir markaya dönüştü. Firma 2015 yılında cazip bir teklifte bulunan Çinli firma Fosun International’a satıldı.

Şimdi karşımızda Megilot Bölge Konseyi Başkanı Arie Kohen var. Bizim ilçe belediye başkanımıza benzer bir görev mi bu? Bu göreve nasıl seçildin?

Aslında 1996-99 yıllarında, Binyamin Netanyahu’nun ilk seçimleri zamanında, İşçi Partisinden Knesset üyesi ve daha sonra Netanyahu hükümetinde bakanlık yapan Avigdor Kahalani ile birlikte seçimler için çalışmam olmuştu. 2006 yılında oğlum Nimrod, askerlik görevi esnasında Lübnan sınırında vuruldu. Onu kaybettikten sonra hayatıma anlam verecek, daha derin, anlamlı bir şeyler yapmak istedim. Çalışma hayatımda edindiğim yönetim bilgilerini ve tecrübelerimi, yaşadığımız bölgenin kalkınması için kullanmayı arzuladım. Bunları amaç edinerek, bölge başkanlığına aday olmaya karar verdim.

Yaşadığın büyük bir trajedi! 19 yaşında şehit düşen gencecik oğlunu kaybedeli 14 yıl oldu. Yolunuza devam ederken, kendi tabirinle ‘yaşam için yeni bir anlam arayışında’, Bölge Konsey Başkanı olmak istedin ve seçildin Megila kelimesinin çoğulu olan Megilot ismi, Ölü Deniz Parşömenlerinin, konseyin yönetim bölgesi içinde yer alan ve Kalya yakınlarındaki Kumran’da keşfedildiği gerçeğini ifade eden parşömenlerinden almış. Belediye Başkanı Arie Kohen’e göre Megilot nasıl bir yer?  

Megilot, yedi yerleşim bölgesinden ibaret. Megilot Bölge Konseyi, aynı zamanda Megilot Ölü Deniz Bölge Konseyi, Ölü Deniz’in batı kıyılarına yakın bir bölgesel konseydir. Ekonomi açısından gelir kaynaklarımız tarım ve turizme bağlı bir bölge. Birçok çeşitli ürünlerimizin yetiştiği Megilot yerleşim bölgelerinde tarım yapılan kısımlarda hurma, domates, patlıcan gibi sebzelerin yanı sıra fesleğen gibi bitki ve baharatlar da yetiştiriyor. Bunların bir kısmı ülke pazarında satılıyor, bir kısmı da ihraç ediliyor.

Son seçimlerden hemen önce Benny Gantz bu bölgeyi ziyaret etmiş, basında birlikte çıkan resimlerinizi görmüştük. Bu yakınlık nasıl başladı?

Geçmişte Ölü Deniz Bölgesi için hükümetten tarım sorunlarımız için para desteği istemiştik. Ülkenin merkezine uzak olduğumuz için daha önce irtibatta olduğumuz Knesset üyesi, Yeş Atid Partisi Genel Başkanı Yair Lapid ile görüşmelerimiz sonuç vermemişti. Kahol Lavan kurulunca, Parti Başkanlığına gelen Benny Gantz ile görüştük. Tarım için destek alan bölgelerin listesine bizi de eklemesini istedik. Gantz bölgeyi ziyarete geldi ve bizleri ilgiyle dinledi. Gantz her zaman ilgi alanı ve yardım alan merkez dışında kalan periferik için yardım desteği için çalışacağını belirtti. 

Gelecekte bu bölge için ne tür proje ve hayaller var? 

Hayallerim, umudum ve tabii ki çabam bu bölgeyi geliştirerek bir gün uluslararası açıdan turistik ve kültürel bir bölge olarak görmek.

Bu sohbet bana Arie Kohen hakında yazıların bir makalede hatırlatılan bu şarkıyı tekrar çağrıştırdı:

One love, one heart  (Tek aşk, tek kalp)

Let’s get together and feel all right (Hep birlikte toplanıp iyi hissedelim)

(Bob Marley’nin ‘One Love One Heart’ şarkısından)

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün