İlkokul müfredatına okutulan Yurttaşlık, Ahlak ve Din Kültürü dersleri zamanla isim değiştirdiyse de anlayış hep aynıdır. Ama, toplum içinde bireylerin etik değerlere, sosyal sorumluluklara, insan haklarına saygı duymaları öğretilir.
Toplumda güven ve asayişin sağlanmasında temel taş kurallara saygılı davranmaktır. Uyulmadığı takdirde de verilecek cezanın can yakması yani yanlışı unutturmayacak kadar ağır olması, caydırıcılığın bir yoludur.
Ne üzücüdür ki, düzen bir kere bozulunca, kurallar kuralsızlık üstüne kurulur. Bu davranışlar tekrarlanır ve bir yaşam şekline dönüşür.
↔↔↔
Okulların sömestr tatiline girmesiyle kayak merkezleri canlanır, oteller tam kapasite ile çalışmaya başlar. Çocuklar kar ve kayak heyecanı, ebeveynler ise ailece bir tatil geçirecekleri için mutludur.
Kartalkaya, Bolu Grand Kartal Oteli de aynı bekleyiş içindeydi. Hangimiz otel rezervasyonu yaparken, yangın merdiveni var mı, söndürücüler çalışıyor mu veya otel yıllık denetlemesini yaptı mı? gibi soruları aklına getirir? Bunlar yasal gerekliliği olan doğal yaptırımlardır. Ne acıdır ki, sömestr tatilinin ilk yarısında, 21 Ocak 2025’te sabaha karşı otelde çıkan yangında 78 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.
Yangın alarmı ve duman sensörlerinin dahi çalışmadığı tahta binada söndürme çalışmaları uzadıkça uzadı.
Vurdumduymazlıkla bilinçsizliğin iç içe girdiği faciayı ekranda izlerken, tanık olduğumuz görüntüler tüyler ürperticiydi. Çığlıklar, cesetler, DNA ile kimlik tanımı… Ve bu arada sorumlular ortada yok. Her bir yetkilinin zincirleme tamlama gibi suçu birbirine atması… Sonrasında gelen yorum, “Soruşturma devam ediyor; sorumlular en ağır şekilde cezalandırılacak…”
Facianın üstü bir süre sonra kapanacak mı?
Bu süreçte Bolu otel yangınında/katliamında hayatını kaybetmiş olanların yakınları, kurtulabilmiş olanlar bir araya gelip hukuki mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladılar.
Üç kişinin paylaştığı odadan sağ çıkabilen iki kişinin otelin yangın sırasındaki durumuyla ilgili anlattıkları medyaya yansıyan haberlerin çok ötesinde; dehşet verici. Bu olayın kapatılmasına hep birlikte izin vermeyelim diyen gençler için kâbus bitmiyor.
↔↔↔
Y kuşağı, Z kuşağı, Alfa kuşağı… Sürdürebilirlik, teknoloji, bireysel deneyimler… Güncel hayatta yaptırım gücü olsa da, kimilerinin sadece ‘trend’ olduğu için kullandığı sözcükler. Çocukların anlamını bilmeden cümle arasına sokuşturdukları, kimi ebeveynlerin ‘neler de öğrenmiş’ diye böbürlendikleri sözcükler… Bir genelleme değil tabii ki ama merak ettiğim günümüz ebeveynlerinin çocukları hangi etik değerlerle büyüttüğü ve okulda tamamlayıcı bilgi olarak ne öğrendikleri.
Kartalkaya’daki otel yangının ardından, onca kayıp, onca keder varken, az ötesinde çocuklar ve ebeveynleri nasıl kayak yapmayı sürdürebildiler?
Yurttaşlık dersi müfredattan kalkmış olabilir, yine de öğrenilecek/alınacak dersler vardır.
Sağlıkla kalın.