Teruma peraşası Mişkan dediğimiz çadırın inşasından ilk kez söz eder. Tanrı burada “Bana bir kutsal yer yapacaklar ve ben onların arasında ikamet edeceğim” ifadesini kullanarak içimizde barınacağını belirtmektedir. Defalarca söylediğimiz gibi Tanrı aslında hepimizin içinde kendi Mişkan’ımızı inşa etmemizi ister. O da içimizde barınacaktır. Tora bizlere bu tapınağın nasıl yapılacağının detaylarını verir.
Mişkan’da göze çarpan ilk eşya Aron Aberit olarak bilinen ahit sandığıdır. Bu sandıkta Moşe Rabenu’nun getirdiği iki tablet ile orijinal Sefer Tora yer almaktadır. Bunun ölçüleri de oldukça ilginçtir. Her ölçü yarım olarak verilmiştir. Bilgelere göre başarılı olmak ve mükemmelleşmek için ‘yarım’ olduğumuzu hissetmemiz gereklidir.
Bir insan kendini çok zeki hissediyorsa, çalışmak için çaba sarf etmeyecektir. Bir kişi zaten yeterince parası olduğunu düşünürse, kazanmak için işe koyulmayacaktır. Zenginlik, popülerlik, zeka, yakışıklılık veya başka bir varlık olsun, her şeye sahip olan insanlar kolayca motive olmazlar. Bize çok çalışma ve başarılı olma tutkusunu, güdüsünü, arzusunu, ateşini, enerjisini veren, tamamlanmamış olma duygusudur.
İnsanlar bazen başarısız olsalar da mücadeleyi bırakmadıkları için aslında başarılı kabul edilirler. Tam olabilmek için çalışmaları gerektiği düşüncesi onları motive eder ve yüreklendirir.
Her gün Amida duasının sonunda canımızın ‘keafar / toz gibi’ olmasını diliyoruz. Bu hem alçakgönüllü olmanın işaretidir hem de daha yapacak birçok şey olduğunun ilanıdır. Bu düşünce ve söylem bizleri motive etmekte ve başarmak için bir kamçı görevi görmektedir. Motivasyonumuz yoksa bozulan ve itilmesi gereken bir araba gibi yardım bekleriz. Motive olan insanlar ise durdurulamaz. Tutku ve ateşle doludurlar. Bunun için amacımızı ve hedefimizi şaşırmamalı daima motive olarak başarıya odaklanmamız gerekir.
