Toledot - Akıl Oyunu

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
15 Kasım 2023 Çarşamba

Peraşamız Rivka’nın zorlu hamilelik devresiyle başlar. Bebekler farklı yer ve zamanlarda çok hareket etmektedirler. Rivka zamanın en büyükleri olarak bilinen Şem ve Ever’e danışır. Onların söylediği birbiriyle sürekli mücadele edecek iki toplumun bu bebeklerle şekilleneceği biri düştükçe öbürünün yükseleceğidir.  Rivka bu bilgiyi aldıktan sonra şikâyetleri bitmese de onları daha farklı karşılar. Artık neden bunun olduğunu bilmektedir. Bu bilgi Rivka’nın sıkıntılarını sona erdirmese de duruma bir netlik kazandırmıştır. Artık Rivka rolünün ne olduğunun bilincindedir. Bugün netlik sağlamak için kehanetler kadar sağlam bir anahtarımız var; ‘Emuna.’ Tanrı’nın yaptığı her şeyin iyi olduğuna, karşılaştığımız her durumun Tanrı tarafından bize gönderilen bir fırsat olduğuna kesin olarak inandığımızda, sıkıntılarla başa çıkmak çok daha kolay hale gelir.

Birkaç pasuk sonra hayatını netlik duygusu olmadan yaşayan amacı ve mesajı anlamadan sadece zorluklara odaklanan birini Esav’ı görürüz. Tora, Esav’ın yorgun ve aç geldiğini ‘veu ayef’ sözleriyle verir. Basit bir anlatımla Esav bütün gün av peşinde koşmuştur. Yorgun ve açtır. Yaakov’dan pişirdiği yemeği kendisiyle paylaşmasını ister. Ancak biraz daha derine indiğimizde ‘veu ayef’ ifadesi duygusal aşınma ve yıpranma anlamına gelir. Kişi inançsız, amacın farkında olmadan yaşadığında kolay telaşlanır, sinirlenir, hüsrana uğrar ve mücadeleyi bırakır. Günlük yaşamın zorlukları içinde enerji dolu ve mutlu olduğumuz an zihnimizin anlamlı bir odaklama yaşadığı zamandır. Yoksa ‘ayef’ olmak işten bile değildir.

Hepimizin yaşayabileceği bir hikâyeye bakalım. Arabanızla kemer takmadan seyahat ederken yanınızdan bir polis arabası geçer ve kısa zaman sonra sizi durdurur. Ehliyet, ruhsat işlemleri ve sonunda ceza yazmak için polis arabasına gider. Bu sırada iki farklı tepki verebiliriz. Ya bizi durdurduğu için polise arkasından ağzımıza geleni söyleriz ya da kemeri takmak için Tanrı’nın bir polis aracılığıyla bize yardım ettiğini düşünürüz. İlki doğal fiziksel bir tepki gibi görünse de inanç sahibi insan kendi hatasından dolayı ortaya çıkan bu durumda bile şükretmesini bilir. Emuna ve netlik hayatımızda büyük değişiklikler yaratabilir. Yorgun ve uyuşuk olmak yerine daha canlı ve pozitif yaklaşımları ortaya çıkarabilir. Bu da gerçek mutluluğu yakalamak için bir fırsattır.

Yapılan en büyük yanlışlardan biri tepkilerimizin otomatik olduğunu, deneyimlerimizin kendiliğinden bir duygusal tepkiyi tetiklediğini ve bu konuda elimizden hiçbir şey gelmediğini sanmaktır. Üzgün, öfkeli, hüsrana uğramış veya gergin hissediyorsak, bunun üzerinde hiçbir kontrolümüz olmayan koşullarımızdan kaynaklandığını varsayma eğiliminde oluruz. Duygusal tepkilerimiz tamamen deneyimlerimizi gördüğümüz ‘gözlüklere’ bağlıdır. Netliğe sahipsek, o zaman her şeyi daha olumlu, yaşam yolculuğunun önemli ve değerli bir parçası olarak görürüz. Arabamız çekilse, müdürün ofisinden bir telefon gelse, önemli bir müşterimizi kaybetsek de, her şeye emuna netliğiyle baktığımız için daha olumlu bir gün geçirebiliriz.

Bilgelerimiz Pirke Avot’ta bu dünyayı ‘gelecek dünyaya giden bir koridor’ olarak tanımladılar. Olam aba’daki payımızı kazanmak için çalışarak bu dünyadan geçiyoruz. Sorun şu ki, bu ‘koridorda’ sadece biz değiliz. Milyonlarca insan bizimle birlikte bu koridordan geçiyor ve çoğu zaman yolculuğumuzu karmaşık ve rahatsız edici hale getiriyorlar. Çevremizdeki insanların söylediklerinden veya yaptıklarından dolayı cesaretimizi kırmak ve üzülmek çok kolaydır. Küçümseyici bir yorum,  otoyolda yolun kesilmesi, kronik bir şikâyetçi gibi hayatımızda bizi rahatsız eden insanlar var.

Emuna'nın netliği, bu günlük sıkıntıların üstesinden gelmemize yardımcı olur. Bizi kenara çeken polis gibi, hayatımızdaki her insan bir amaç için gönderilir. Zor ya da nahoş insanlarla uğraşmak, yolculuğun bir parçasıdır, sonsuz dünyada payımızı kazanmak için çalışırken geçirdiğimiz yaşam boyu büyüme sürecinin bir parçasıdır.

Sağlıklı bir zihin bizi sağlıklı bir hayata götürür. Etrafımızdaki koşulları her zaman değiştiremeyiz, ancak onlara bakış açımızı her zaman değiştirebiliriz. Nitekim ‘hayat bir akıl oyunudur’ denildiği gibi ve o oyunu kazandığımızda hayatımız gerçekten güzelleşecektir.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün