Nilüferlere sarılı bir kral

Selin BARLAS Köşe Yazısı
19 Temmuz 2023 Çarşamba

Oldum olası liderlerin, ‘tek adam’ların, güçlü profillerin niye ve nasıl vücut bulduğunu merak etmişimdir…

Zeitgeist mı dersiniz, karizma mı dersiniz bilemiyorum ama galiba bu insanın tabiatında var olan bir refleks…

Güce tapıyoruz…

Bu yeni bir mesele değil elbet… Lider vasfı taşıyan insanların ve çevrelerinin bu kaideyi iyi bilmeleri sebebiyle binlerce yıldır insanoğlu bu düzende hayatını sürdürüyor.

Tarihin çoooook erken zamanlarına gitmek, 66 yıl 2 ay hüküm sürmüş kızıl saçlı, uzun boylu bir lideri incelemek istedim…

19. Mısır Hanedanın efsanevî firavunu Ramses yaşarken ve ölümünden binlerce yıl sonra hala güç, iktidar ve ihtişamın sembolü…

Peki asıl mesele onu bu derece meşhur, kuvvetli ve ölümsüz kılan neydi?

Doksanlarına kadar yaşamış, dünyanın ilk yazılı barış anlaşmasına imza atmış, Hititlerle mücadelesinde ve yenilgisinde muzaffer bir lider olarak tanımlanmış Ramses aynı zamanda diplomasi ile ticaretin de etkin ve başarılı olmasında rol oynadı. Dönemin mimarî ve edebî eserleri halen bugüne tanıklık ediyor.

Ramses’in ölümünden 700 yıl sonra derlenmiş Tevrat’ta bile adı geçen bu lider, tarihin babası sayılan Bodrumlu Herodot’un da yazıtlarında firavunun şöhretinden bahsedilmiştir…

Herodot’un dikkat çeken anlatımlarından biri ise Antik Mısır Krallığının başkenti Memfis’in inşasının tasviridir.

İlginçtir ki Herodot’un kaleme aldığı ve anlattığı Ramses halen günümüzde muazzam bir kudret sembolü…

Firavunun mimari eserlerinden Ebu Simbel Tapınağı 1960 yılında UNESCO’nun bir kampanyasıyla Nübye’de bulunan Nasır Gölünün sinsice yükselen sularında yok olmasın diye kurtarma operasyonu ile yine tarihe geçti…

1976’da Fransız arkeolog ve araştırmacıların Firavun Ramses’in mumyalanmış na’şını özel bir uçakla Paris’e getirmesi tarihte unutulmayanlar listesinde yerini aldı. Le Bourget Havalimanında askeri törenle karşılanan mumya tam bir yıl sonra aynı havalimanından Kahire’ye yolcu edilirken tabutunun sarılı olduğu nil mavisi kadife örtü nilüferle süslenmiş ve altın papirüslerle işlenerek Aşağı ve Yukarı Mısır’ın sembolize edildiği törenle efsanevi firavuna veda edildi…

Gazetelerin, televizyonların canlı olarak verdiği ve günlerce belki haftalarca konuşulan tören(ler)in yanı sıra Firavun’a pasaport çıkartıldığı, meslek bölümüne ise “müteveffa kral” olarak işlem yapıldığı dahi konuşuldu.

Tarihin sayfalarında kaybolan nice isim ve lider varken Ramses onlardan olmadı. Neden?

Efsane olmasının sebebi ne idi?

Evvela dönemi incelemek lazım.

Mısır’ın en verimli, görkemli ve bereketli zamanında hüküm süren Ramses, taaa Suriye’den Nil kıyılarına kadar olan topraklara hakimdi.

Lübnan’ın çamları, Sina Yarımadasının bakırı, Nübye’nin altın madenleri, Akdeniz ve Yakındoğu’nun bütün ticaret yollarının hakimiyeti Mısır’ın zenginliğine zenginlik kattı.

Asker bir dedenin ve babanın ailevi geleneğini sürdürdü. Savaşçı/Firavun Ramses’in askeri seferleri ve stratejik Kadeş şehrini topraklarına geri katmak istemesi tarihe damgasını vurdu.

Hititlerin Anadolu’dan yavaş yavaş Yakındoğu’ya uzanan genişlemesi Mısır’ın sınır güvenliği için tehlike teşkil etmeye başladı.

Ramses için askerî olarak Kadeş Savaşı tam bir facia idi. Gelişmiş istihbarat tekniğine sahip Hititlerin casusları Mısırlı diplomatları oyuna getirmekle kalmamış aynı zamanda cephede karşılaşan askerlerin yüce Firavunlarını bırakıp kaçmaları ve son anda dönen küçük bir birliğin zar zor kurtardığı Ramses’i yenilgiye teslim ettiler.

Ancak o her büyük liderin yaptığı gibi kendi hikayesini yazdı…

Bu yenilgiyi bir propaganda unsuru olarak kullandı ve küllerinden doğan bir adam olarak kayıtlara geçti…

Tek başına bir orduya karşı savaştığını ve canlı çıktığını duvarlara, piramitlere ve taşlara yazdı…

Adı silinmesin diye derin kazılmış ismi günümüze kadar geldi… Hikayesi aktarıldı…

Mazinin ve bugünün güçlü liderleri gibi kendi propagandasını yaptı, kendi hikayesini yazdı ve bıraktığı anıtlarla hatırlanmak için yaşadı…

Belki de eski Mısırlıların dediği gibi “onursuz yaşamaktansa ateşten yanmak” ebedî şöhreti ona bahşetti…Yenilgilerde “yanmadı” ama onurlu bir kahraman olduğunu anlattı… Tarih ise bu anlatıya sarıldı ve bırakmadı…

Ünüyle ve ihtişamıyla yaşayan bir lider olmaya devam ediyor, mumya olsa da olmasa da…

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün