Bear – Behukotay Sinay ve Sina (Nefret)

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
10 Mayıs 2023 Çarşamba

Yazılarımızda haftanın Tora parçası ile açıklamalara yer verirken din ve dindar insanların karakter analizi konusunda konuşmaya pek yer vermedik. Aslında dünyada ‘din’ kavramının iki yüzü olduğu söylenir. Bir tanesi kutsallık, idealizm, özveri ve benzerlerini içerir. Nedense diğer yüzünde ise kin, gaddarlık, bencillik ve kendini düşünmeyi de görebilmek mümkündür. Dini dünyada ibretlik, örnek insanları bulabileceğimiz gibi engizisyonda Tanrı adına kurdukları sözde mahkemelerle insanları ölüme gönderenleri, din adına terör yapanları da görebilmek olanak dışı değildir. Dini ve Tanrı’nın ismini kullanarak savaşan, masum insanları otobüslerde bombalayan, evleri basanlar yakın tarihimizin acı olaylarıdır. Aslında bu tip insanların ne dinle, ne insanlıkla ne de dinin vermek istediği etik değerlerle ilgileri yoktur. August Strinberg tarafından yazılan ‘Baba’ adlı oyunda geçen şu söz bazı insanların dine bakış açılarını ortaya koyabilmektedir.   “Tanrı ve sevgi hakkında konuşmaya başlar başlamaz sesinizin sertleşmesi ve gözlerinizin nefretle dolması garip.”

Bu hafta okuduğumuz Bear peraşası “Tanrı Moşe’ye Sinay Dağında konuştu” ifadesi ile başlar. Rabilerimizin öğretilerine göre Sinay Dağı Tora’nın verildiği yer olarak seçilmiştir ve bunun nedeni Sinay Dağının yüksek bir dağ olmamasıdır. Yeryüzünde ihtişamlı sayısız dağ bulunmasına rağmen Tanrı özellikle bu dağda Bene Yisrael’e Tora vermeyi seçmiştir. Tora’yı alma onuruna erişenlerin alçakgönüllülüğün değerini takdir etmeleri ve kibir dediğimiz yanlış bir edimden kaçınmaları onlara bu dağın seçimi ile verilen bir mesajdır. Gemara Masehet Şabat 89’a göre Sinay sözcüğü ile nefret anlamına gelen ‘sina’ sözcüğünün kökenleri aynı yerden gelir. Sinay Dağının öğretilerini ve ideallerini takip edenler dinin yukarıda sözünü ettiğimiz güzel yüzünü ortaya koyanlardır. Ancak buradaki öğretilerden payını almayanlar ‘sina’ dediğimiz nefretin tuzağına düşerek kıskanç ve nefret dolu bir batağa saplanırlar. Sinay sözcüğü ile ‘sina’ sözcüğü arasında çok ince bir sınır, çizgi vardır. Sinay öğretileri içimizdeki iyiyi ve güzeli ortaya koyar. Diğer taraf ise kötülüğün ta kendisidir. Sinay, pozitif, sorumlu düşünce ve eylemini, Sina ise negatif, yıkıcı enerjiyi temsil eder.

Sinay insanlara şüphe etmenin olumlu taraflarını gösterendir. Doğruyu bulmak için tartışmayı, saygı içinde karşısındakinin fikrini dinlemeyi öğretir. Sina ise suçlar ve kusur bulur. Sinay bizi şikâyette bulunmadan, suçlamadan önce gerçekleri elde etmeye çağırırken, sina gerçeklere sahip olmadığımızda veya hikayenin tüm yönlerini bilmediğimizde bile bizi şikayet etmeye ve suçlamaya teşvik eder.

Birkaç yıl önce New York Times, Profesör Adam Grant'in ‘Ahlaki Bir Çocuk Yetiştirmek’ başlıklı bir makalesini yayınlar. Bu makale Sinay/Sina ikilemine ışık tutar.

Profesör Grant’a göre bir çocuğu disipline ederken ebeveynlerin kullandığı sözcükler çok önem arz eder. Önemli olan çocuğu değil varsa olumlu olmayan davranışlarını eleştirmek ve düzeltmek için çaba göstermektir. Çocuğa ‘sen kötüsün’ demek hatalıdır. Çocuğun yanlış davranışını ‘bu davranışın doğru değil’ şeklinde uyararak dikkat çekmek daha olumlu sonuç verecektir. Profesör Grant aradaki farkın ne olduğunun üzerinde durur.

Bir ebeveyn, öğretmen veya eğitmen çocuğa ‘kötü’, ‘aptal’ veya ‘inatçı’ olduğunu söylediğinde zaman içinde çocuk bu özellikleri içselleştirir. Ancak davranış eleştirildiğinde verilen mesaj çok daha farklıdır: “Sen gerçekten iyi bir çocuksun ama davranışın doğru değil ama bunu düzeltebilmemiz mümkün.” Bu tip bir söylem çocuğun kendine olan saygısını korumaya yöneliktir. Çocuk bu şekilde kendini olumlu bir yere çekebilir. Çocuk, doğası gereği kötü, aptal veya inatçı olduğuna dair olumsuz bir benlik imajıyla damgalanmaz.

Sinay öğretilerinin yaklaşımı gelecekte çocuktan doğru davranışlar beklemek ümidiyle yanlışı eleştirmek ve düzeltmeye çalışmaktır. Sina ise çocuğun gururunu yerle bir eder, yıkar. Aslında bu sadece çocuklarla olan ilişkilerimizde değil insan ilişkilerinde de davranış şekillerini ortaya koyar. Yetişkinler de eleştirilirken olumsuz etkilerin verilmemesi gerekir. Bunun yerine eleştirilen kişinin iyiliği düşünülmeli ve hakkında olumlu görüşler belirtilmelidir.

Rabi Marc Angel’in öğretilerinin ışığında Sinay ile Sina arasındaki bir başka farka bakalım. Sinay alçakgönüllü olsa da hâlâ bir dağdır. Ağırlığı, gücü ve görkemi vardır. Sina ise bedensiz bir duygudur. Değişkendir. Sinay alçakgönüllülüğü, ama aynı zamanda doğruluğa sımsıkı sarılmayı, olumsuzlukların güçlerine karşı bir dağ gibi durmayı da öğretir. Sina, sakin, makul, ahlaki cesaretin tam karşıtıdır. Sina, negatif enerjiyi karıştırmak, anlaşmazlık ve karışıklık yaratmak için kullanır.

Sinay ve Sina, dinin iki yüzünü, hayata iki yaklaşımı temsil eder. Şavuot Bayramına yaklaştığımız bu günlerde Sinay öğretilerine kalbimizde yer açmayı öğrenmemiz gerekir.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün