Yeni nesil yapay zekâ her şeyinizi elinizden alabilir

İvo MOLİNAS Köşe Yazısı
3 Mayıs 2023 Çarşamba

Konvansiyonel yapay zekâ programlarının insan hayatını kolaylaştırdığı tartışılmayacak kadar doğru bir gerçek. Diğer yandan, insanı, yaratıcılarının hedeflediği yöne sürükleyebilme kabiliyeti konusunda da artık tartışmaya gerek olmayacak şekilde dünyada büyük bir konsensüs var.

Evet, insan tarafından çok hızlı olarak verilemeyecek kararlar, yapay zekâ tarafından son derece hızlı bir şekilde verilebiliyor. Yine insan tarafından kolayca çözülmesi zor olan karmaşık problemler de yapay zekâ programları sayesinde son derece kısa sürede çözümlenebiliyor.

Bu gelişme yazının icadı kadar önemli bir devrim olarak kabul ediliyor.

İnsan zekâsının yarattığı bir algoritmanın, insanlığın ilerlemesini hızlandıracağı öngörülürken onu yeni ama bilinemez kimi noktalara taşıyacağı da varsayılıyor. Örneğin belki de ölümcül pankreas kanserine çözümü yapay zekâ bulacak veya iklim değişikliğinin sonuçlarını öngörümüz ötesinde bize bildirecek. Tüm bunların insanlık tarihinin olumlu gelişmeler hanesine altın harflerle yazılacağı aşikâr.

Lakin yapay zekâ programları artık bir üst seviyeye geçmiş durumda.

Yeni nesil yapay zekâ programına örneğin, “İvo Molinas’ın topluma faydası var mı veya topluma faydaları nedir?” diye sorduğunuzda, muhatabınızın aklınızın alamayacağı kısa bir sürede tahmin edilemeyecek boyutlarda ve nitelikte cevap vermesi, akıl alır gibi değil ama karşımızda saf beyaz kıvamında yeni bir gerçek var artık.

Kamuoyu önünde bir göreviniz veya faaliyetiniz varsa, kendinizle ilgili her türlü analiz yeteneğine ihtiyacı olan soruya cevap vermekle kalmıyor, insanlar, ülkeler, toplumlar ve dünya ile ilgili olarak, arama motorlarındaki bilgilerin ötesinde, bunları harmanlayarak bir düşünce ve yorum dünyası yaratıyor. Herhalde bu gelişme, internetin icadından sonra dijital dünyanın en büyük devrimi olsa gerek.

***

Ünlü yönetmen Spike Jonze’ın yönettiği 2013 yapımı ‘Her’ filmi, kurgu bilim türünde sayılabilecek, depresyonda olan bir insanla kadın sesli bir yapay zekâ robotunun sohbeti üzerinden aralarındaki ilişkiye dayanan çok özel ünlü bir filmdi.

Filmin kahramanı, yapay zekâ robotuyla yaptığı uzun süreli sohbetlerden sonra ona neredeyse aşık olur, hayatına onsuz devam edemeyecek kadar bağlanır. Ayrıca günlük her türlü maddi ve ruhsal sorunları için ondan çözüm önerileri alır. Ama sonuçta karşısındaki yapay bir robottur ve yapay zekânın kimliğine yazılan kodun algoritması sonucu, aşık olunan kadın sesi bir gün ‘elveda’ deyip bilinmezliğe doğru gider ve yeryüzünden izini sonsuzluğa değin siler. 

Filmi büyük bir hayranlıkla izledikten sonra, “Acaba böyle bir şey olabilir?” mi sorusuna karşı, pek de mümkün olamayacağına karar verip meseleyi zamana bırakmıştık, sadece on yıl önce.

Ama bugün yapay zekâda gelinen noktaya bakıldığında filmin büyük bir öngörüyle yaratılmış olduğuna kanaat getirmek pek mümkün.

Yaşadığımız çağın ünlü tarihçi ve düşünürü Yuval Harari, yeni nesil yapay zekâ uygulamalarının artık insanı yönlendirme safhasından, onunla samimi ilişki kurma safhasına geçmesi nedeniyle hayatı büsbütün değiştirebileceğini iddia ediyor ve hatta insanın kendine egemen olma tarihinin sonuna gelinebileceği noktasında tüm dünyayı uyandırmaya çalışıyor.

Yapay zekâ programları veya robotları bugüne kadar, siyasetçilerin veya reklam verenlerin veya kimilerinin amaçlarının gerçekleştirmelerine yönelik istedikleri sonuçları almaları bağlamında insanı etkilemek, manipüle etmek üzere programlanmış, her alanda çok ‘başarılı’ sonuçlar almıştı.

Ama artık yapay zekâ programları bir üst ama çok daha etkili bir seviyeye geçmiş durumda. İnsanlık tarihi, Harari’ye göre, mitlerle yaratılmış kutsal dünyanın egemenliğinden sonra artık insan, kendisinin yarattığı ama kurbanı olabileceği yepyeni bir egemenlik gücüyle karşı karşıya.

Dile hakimiyeti sayesinde, yeni nesil yapay zekâ, insanlarla yakın ve samimi ilişkiler kurabiliyor ve yakınlığını, fikirlerimizi ve dünya görüşlerimizi değiştirmek için kullanabilecek güçte. Zira söz konusu olan, yönlendirme misyonundan daha çok, kullanılan çok başarılı bir dil ve kurgusu üzerinden karşısındakini kodlanmış yeni bir yaşam biçimine sürükleyebilen yeni bir tür Tanrı figürüdür artık.

Harari şöyle diyor bir makalesinde:

Yeni yapay zekâ araçlarının fikir ve dünya görüşlerimiz üzerinde muazzam bir etkisi olacaktır. İnsanlar tek noktadan, her şeyi bilen bir kâhin olarak tek bir yapay zeka danışmanı kullanmaya başlayabilir. Google'ın korkmasına şaşmamalı. Kâhine sorabilecekken neden arama zahmetine gireyim? Haber ve reklam endüstrileri de korkmalı. Kâhinden bana en son haberleri anlatmasını isteyebilecekken neden gazete okuyayım ki? Ve kâhinden bana ne satın alacağımı söylemesini isteyebildiğimde, reklamların misyonuna ne olacaktır?”

Harari’ye göre yeni nesil yapay zekâ insanlık tarihinde yepyeni bir dönem yaratabilir. Ancak bunun iyi mi, yoksa kötü sonuçlar mı doğuracağını anlamak için, yeni üretilen ilaçların uluslararası bir kurumun onayından geçtiği gibi, yeni zekâ ürünlerinin de benzer kurumlar tarafından kontrolünün şart olduğunu ileri sürüyor.

Harari haklı, zira özellikle otokrat ve diktatöryal yönetimlerin elinde yaratılacak yeni nesil zekâ algoritmaların insanlığa faydadan çok zarar pekâlâ da savlanabilir.

Asıl mesele, bu zararın, diğer bir deyişle, insan eliyle yaratılmış bu sinsi kötülüğün, insanlık tarihinin kazanımlarında ne derece dönüşü olmayan bir tahrip yaratacağı olmalı.

Umutlu olmamak için çok neden yok mu?...

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün