Sanki hiç burada olmamışız gibi

Selin SÜAR Köşe Yazısı
5 Nisan 2023 Çarşamba

Türk-Yunan Nüfus Mübadelesinin 100. yılı etkinlikleri 2023’e girdiğimiz ilk günden beri hız kesmeden devam etmekte. Tarihte neredeyse emsalsiz olarak görülmeye devam eden mübadelede 1923-1930 yılları arasında Yunanistan'dan Türkiye'ye yaklaşık olarak 463.534 kişi gelmiş ve Türkiye’den Yunanistan’a da ortalama 1.200.000 Ortodoks Hristiyan Rum gitmiştir. Hem yeni kurulan Türkiye’ye hem de Yunanistan’a göç etmek zorunda kalan mübadiller, gittikleri ülkelerde zorluklarla karşılaşmışlardır. Şüphesiz ki bu acıyı en derinden yaşayan Rumlar olmuştur. Fakirliğin ve öksüzlüğün en çetrefilli zorluklarını yaşayan mübadiller, savaş yenilgisi alan ülkenin bir üyesi olarak değil, o yenilginin sorumlularının bir parçası gibi görülmüşler, yerel halk tarafından aşağılanmışlar ve trajik olaylarla karşılaşmışlardır.

Ancak iki ülke için bu derin yarığa rağmen mübadelenin pek düşünülmeyen tarafları da var. Bunca tantana içerisinde geri kalan azınlığa neler oldu?

Yunanistan ve Yahudi nüfus denince elbette akla gelen ilk şehir Selanik… 1519 yılından itibaren, Yahudi kimliği, nüfus bakımından egemen hale gelmiştir ve dönem itibariyle Selanik’te 3143 Yahudi, 1375 Müslüman ve 1087 Hıristiyan ailesi vardır.  Yahudiler, güçlü ticari faaliyetleri nedeniyle, çok hızlı bir şekilde Makedonya ve Balkanların tüm kentlerine yayılmışlardır. Bu durum yalnızca ekonomik anlamda değil, kültürel olarak da kendini göstermiştir. Ancak 1821’de Yunanistan, Osmanlı’dan bağımsızlığını kazandığında Yahudilerin çoğu göç hareketine başlamıştır. John Hartley (1831) bu durumu, “(…) Yahudi kanı, Türk kanı ile birlikte karışıp sokaklarda aktı. Grek İhtilali sırasında İshakoğulları ve İsmailoğulları aynı ortak kaderde birleşmişti” olarak aktarır. Balkan Savaşları’nda Osmanlıya büyük yardımlar yapan Yahudi nüfus, Selanik’in kaybedilmemesi için elinden geleni yapmış; Selanik’teki Yahudi komitesi temsilcileri, Osmanlı ordusunun savaşmaya devam etmesi halinde Selanik’teki Yahudi bankalarının finansal yardım sağlayacaklarını vaat etmişlerdir.

Selanik’in kaybedilmesinden sonra sivillerin can ve mallarının korunacağına dair verilen garanti hiçbir zaman gerçekleşmemiş ve gerek Müslümanlar gerekse Yahudiler sudan sebeplerle (dükkânlarının yağmalanmasına karşı çıkmaları, üzerlerinin aranmasının istenmemesi, yalan haberlerin yapılması vs.) katledildiği gibi birçoğunun evi ve dükkânı yağmalanmıştır. Her ne kadar Venizelos, Yunanistan’da kalmayı başarabilen Yahudiler için belirli imtiyazlar tanısa da 1917’de Selanik’te çıkan büyük yangın Yahudi kültürünü ve mirasını tamamen yok ettiği için Yahudi Cemaati liderleri planın amaçlarından birinin Yahudileri kent merkezinden sürmek olduğunu ileri sürmüşlerdir. Nitekim yangından etkilenenlerin çoğu geçici dense de kentin dışındaki barınaklara yerleştirilmiş ve geri dönememişlerdir. Bu felaketzedelerin ezici çoğunluğu da Yahudi olduğundan, öne sürülen görüş doğru kabul edilebilir.

En nihayetinde 1923’ten 1930’lara değin süren mübadele süreci ile Yahudi-Yunan ilişkileri daha da gerilmiştir. Yunanlılar ve Rumlar, Yahudilerin Türkiye lehine çalıştıklarını, onların Türklerle iş birliği içinde olduklarını iddia etmişlerdir. Öyle ki Yahudi Karşıtı Gençlik Merkez Birliği kurulmuş ve 1931’de Maccabi bürolarının yağmalanması olayları baş göstermiştir. 29 Haziran 1931’de 220 Yahudi ailenin yaşadığı Campbell banliyösüne saldıran 2000 Rum, haham ve doktorun evleri de dâhil olmak üzere evleri, dükkânları, havrayı ve okulu yağmalamış ve buraları ateşe vermiştir (Campbell Pogromu). Alberte de Vidas (2000), bu olaylar esnasında Yunan polisinin dışarıda beklediğini ve yangın çevreye yayıldıktan sonra olaya müdahale ettiğini belirtmiştir. Sonraki beş yıl boyunca Yunanistan ve Selanik’teki Yahudiler antisemitizm nedeniyle günümüz İsrail toprakları olmak üzere Türkiye, Fransa ve Mısır’a göç etmişlerdir. Ancak Yunanistan’daki Yahudi varlığına en büyük darbeyi II. Dünya Savaşı yılları vurmuştur. Katherine Elizabeth Fleming (2008) ve Cengiz Mutlu’nun (2013) aktarımına göre 1943’ün Şubat’ında 56.000 Selanik Yahudi’si Baron Hirsch Gettosu’na toplanmış ve Auschwitz’e doğru çok az yiyecekle üç haftalık tren yolculuğu başlamıştır. Gettoların boşaltılmasının ardından bir kısım Yunan yağmacı, sürgüne gönderilenlerin geride bıraktıklarını yağmalamışlardır. Haziran ayı ortalarında neredeyse Selanik’teki tüm Yahudiler sürgüne gönderilmiştir. Auschwitz-Birkenau kayıtlarına göre, 1943 ilkbahar-yaz arası dönemde Kuzey Yunanistan’dan gelen 48.974 kişiden ancak 2000’i geri dönebilmiştir.

Tüm bunlara rağmen kentli azınlıkların ve tarihlerinin ne ulusal ne de yerel düzeyde Yunan tarihçiliğine girmemiş olması ilginç karşılanmaktadır. Öyle ki Robert D. Kaplan (1994: 237) şu şekilde belirtir: “Bugün Selanik'teki üniversitede ve enstitülerde Yahudiler -Türkler veya diğer topluluklar hakkında da bir bölüm, ders; hiçbir şey yok. Şehrin müzelerinde bir şey yok. Yunan kitabevlerinde neredeyse hiç kitap yok. Hiçbir şey… Sanki hiç burada olmamışız gibi.

KAYNAKÇA

Abatzopoulou, F. (1997) ‘The Holocaust: Questions of Literary Representation’. In Hassiotis, I.K. (ed.). The Jewish Communities of South Eastem Europe. From the Fifteenth Century to the End of World War II. Thessaloniki: Institute for Balkan Studies, pp. 1-21.

Bozdağlıoğlu, Y. (2014). Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi ve Sonuçları. TSA.18 (3): 9-32.

De Vidas, A. (2000). Modern Greece and the Sephardim of Salonica an Overview. Belleten, 64 (239): 161-186.

Fleming, K. E. (2008) ‘Greece a Jewish History’. New Jersey: Princeton University Press.

Hartley, J. (1831). ‘Researches in Greece and The Levant’. London: Seeley and Sons.

Gökbilgin, M. (1956). Rüstem Paşa ve Hakkındaki İthamlar. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, 8 (11-12). 11-50.

Kaplan, R. (1994). ‘Balkan Ghosts. A Journey Through History’. New York: Vintage Press.

Lewkowicz, B. (1999). The Jewish Community of Thessaloniki: An Exploration Of Memory and Identity in A Mediterranean City. (Yayımlanmış Doktora Tezi). UK: University of London.

Mutlu, C. (2013). Balkan Savaşları’ndan Sonra Selanik Musevileri (1912-1943). History Studies, 5 (6): 71-88.

Zürcher, E.J. (2003) ‘Greek and Turkish Refugees and Deportees, 1919-1924’. Leiden: Turkology Update Leiden Project, 2003; Halle (Saale): Universitäts- und Landesbibliothek Sachsen-Anhalt. chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://www.transanatolie.com/english/turkey/turks/ottomans/ejz18.pdf

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün