Emor peraşasının en bilinen bölümlerinden biri sene boyunca kutladığımız bayramların toplu halde zikredildiği parçalardır. Bu bölüm bir bayram olmaktan ziyade özel bir gün olan Şabat günü ile başlar. Burada Tora Şabat için ‘mikra kodeş’ dediğimiz kutsal bir olay olarak çağrılan veya belirtilen gün olarak söz eder. Diğer bayramlar için de aynı ifade kullanılsa da bunun neden Şabat için kullanıldığına yakından bakacağız.
Mikra kodeş dediğimiz ifade sadece o günün kutsiyetine gönderme yapmaktan daha fazlasını gösterir. O günde ‘mikra’ dediğimiz okuyacaklarımızın ‘kodeş’ kutsal olması gereken bir zamandır. Şabat ‘iş yapma’ yasağı olduğundan hafta boyu sıkıntılardan, stres dediğimiz darlıktan ve yerine getirmekle yükümlü olduğumuz birçok sorumluluktan uzak kaldığımız bir gündür. Bu nedenle kendimizi daha fazla Tora okumaya ve çalışmaya adama şansımız vardır. İşte ‘mikra kodeş’ dediğimiz terim burada zamanı nasıl kullanmamız gerektiği üzerine bir ipucu vermektedir. Bu günde Tora ederlerini okumak, çalışmak ve anlamak yapılması gereken önemli bir görevdir. Zamanı boş şeylerle geçirmemek, kutsiyetle ilgisi olmayan şeylere odaklanarak bu günün kutsiyetinden uzaklaşmak anlamsızdır. Günümüzde sadece İbranice veya İngilizce değil birçok dilde bol miktarda Tora ile ilgili belge ve öğretiye ulaşmak mümkündür. İşte Şabat günü bu seçeneği değerlendirerek daha kutsal metinleri okumaya kendimizi alıştırmak ve ‘mikra kodeş’ dediğimiz terimi hak eden bir günü yaşayabilmek mümkün olacaktır.
Peraşamızın Şabat ile ilgili bölümü “Behol moşevotehem/ Bütün ikametlerinizde” şeklinde sonlanmaktadır. Şabat yaşanan bir yerde o günün bazı konutlarda yaşanması, bazılarında yaşanmaması zaman açısından akla uygun değildir. Bir yerde Şabat her yerde yaşanıyor demektir. O halde Tora neden bu ifadeyi kullanmıştır sorusunun yanıtını ‘Hida’ olarak bilinen Rabi Yosef Hayim David Azulay’ın öğretilerine bakarak bulmaya çalışacağız.
Rabi, Tora’nın bize Şabat'ı kutsal bir gün ve manevi bir meşguliyet zamanı olarak sadece sinagogda değil, aynı zamanda evlerimizde de yaşamamız gerektiğini hatırlattığını açıklar. Şabat'ın özel kutsallığı sadece sinagogda yapılan dualar ve derslerle değil, aynı zamanda evlerimizde yaşanmalıdır. Sinagog, maneviyatı yakalayabilmek için elbette bir fırsattır ancak evde olduğumuzda da özellikle Şabat gününü bir öğrenme ve kutsal metinleri okuma gününe çevirebilmek şansı vardır ve bu şansı kullanmak o günün kutsallığına nitelik kazandıracaktır.
