“Enflasyon meseleydi, gerçeğimiz oldu...”

Emre ALKİN Köşe Yazısı
9 Şubat 2022 Çarşamba

Oldukça yüksek açıklanan enflasyon oranlarına geçmeden önce, sebeplerine dair bir hatırlatma yapmayı uygun görüyorum.

- Döviz kurları (üretim girdilerinin ithalattaki yüksek payı, dövize endeksli fiyatlandırma alışkanlığı)

- Yüksek dolaylı vergiler (Bir mal ya da hizmete eklenen vergi diğer malların da fiyatını yükseltiyor)

- Dış ticaret rejimi (Gümrük ve dış ticaret uygulamaları üreticinin maliyetlerini artırıyor, enflasyon yaratıyor)

- Tarım kesimindeki haksız kazançlar (Üreten, satan ve tüketenin mutsuz olduğu ama birilerinin hep kazandığı başı bozukluk)

- Ekonomik şartlar ile beraber ticaret ahlakının bozulması.

Bu bahsettiğim ve düzeltmek için henüz doğru adımlar atılmamış sorunları çözmeden yola devam etmek, uzun vadede tekrar sorun yaratacak. Nitekim TÜFE ve ÜFE'de rekorlar kırar hale geldik. Bu fiyat artışlarıyla uğraşma metodu ise, üzülerek söylüyorum doğru değil. 

Kamunun harcama iştahı ve ayrıcalıklı sektör ya da iş insanı yaratma telaşı sebebiyle tüm maliyetler vatandaşların sırtına yükleniyor. Giderek keyifli bir yaşam sürmenin çok uzağına sürüklenen, sadece yaşamsal harcamaları için yaşayan bir topluma dönüşme tehlikemiz var. "Boğaz tokluğuna yaşamak" asla bir milletin kaderi olmamalı diye düşünüyorum.

Çok ciddiye almamız gereken bir gerçek...

TÜFE'nin %50, ÜFE'nin de %100'e yaklaştığı bir durumda, "hangi ürünlerin fiyatı artmış" şeklinde bir analiz yapmanın gereği olduğunu düşünmüyorum. Ancak dikkatimi çeken şu: TÜFE madde sepetinden 6 madde çıkarılmış, yeni madde eklenmemiş. Böylelikle madde sepeti içeriği 415 kalemden 409'a düştü. En dikkat çekici artış gözlem sayısında olmuş. 2021'de 1,7 milyon olan gözlem 2022'de 3,1 milyona çıkmış. Yani "Daha fazla bakalım ki fiyatların ortalaması belki düşer" gibi bir yaklaşım olabilir. Eğer fiyatların doğru tespiti için yapılıyorsa sıkıntı yok. Ancak rakamlara eziyet etmek için yapılıyorsa, bizi doğru yere götürmez.

Son olarak, bazı mal ve hizmetlerdeki aylık fiyat artışları %25 ile %70 arasında gerçekleşmişken, bundan sonraki aylarda bu derecede bir fiyatlamanın olmayacağını düşünebiliriz. Ancak enflasyon, döviz kurları gibi "bekleyelim de sakinleşsin" şeklinde yaklaşılacak bir gelişme değil. Müdahale etmemiz gereken yerlere değil de başka yerlere müdahale edip enerjimizi boşa harcamamalıyız diye düşünüyorum.

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün