Düt düüt… Seferler iptal

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
10 Kasım 2021 Çarşamba

Y

andex’i sadece yön bulmakta değil, hangi istikamete kaç dakikada ulaşılacağını öğrenmek için kullanacağımızı ve bunun günlük hayatın bir vazgeçilmezi olacağını düşünebilir miydik?

Çaresiz kaldığımız yoğun trafikte, kimileri telefon görüşmelerini yaparak kaybolan zamanı değerlendirirken, kimileri ise yol boyunca çantasında bulundurduğu kitabı çıkarıp okumayı sürdürüyor.

Aynı gün içinde, farklı yerlerde üç kez tanık olduğum görüntüler içimi acıttı. Trafikte sıkışan, sirenlerini acı acı çaldıran ambülanslar… Kimse yolu açmak için bir girişimde bulunmuyor. Beklemediğimiz anda karşımıza çekici çıkartan trafik polisi böylesi acil durumlarda ortada yok. Daha da üzücüsü, insanlara bir gömlek gibi yapışmaya başlayan bencillik ve umursamazlık. Tıpkı ara sokakta rastladığım ambülansın önünde durup kola kolileri boşaltan kamyon şoförü gibi… Bu kadar mı tepkisiz olduk!

↔↔↔

Şehrin karmaşasından biraz olsun kurtulmak için hafta sonunda Ada’ya gitmeyi kararlaştırdık. Yanımızda mümkün olduğunca az eşya götürmeyi hedeflesem de bir türlü o disiplini edinemedim. Giysinin yanı sıra kahvaltı, ana ve ara öğünler için koyduğum takviyeleri de sayarsam, kabin boyu çek çek tıka basa dolarak nefessiz kaldı. Kara trafiğinden sıyrılıp, Kabataş’tan 10.05 Adalar seferi yapan Şehir Hatları vapuruna bindik. Biraz uzun sürse de, en azından Yandex gerekmiyor. Kaçta varacağımız belli. Arka açıkta oturabilmenin keyfiyle eşim gazeteyi ben de kitabımı okumaya başladık. Vapur Kadıköy’e yanaşınca şaşkınlıkla etrafıma bakındım.

Üçüncü boyutta yaşıyor gibiydim. Sis bir anda bastırmış, iskele hayal meyal fark ediliyordu. Az sonra da anons yapıldı, “Sis dolayısıyla seferlerimiz süresiz olarak iptal edilmiştir.” Vapurdan indik; görevli arkadaştan Bostancı’da havanın güneşli olduğunu öğrendik. Ver elini Bostancı… Vardık ki meydanda bir yoğunluk… Dentur da iptal. Hiç istifimizi bozmadık, en yakın çay bahçesinde beklemeye koyulduk. Bir saat sonra kıpırdanmalar başlayınca iskeleye doğru gittik. Bilet kuyruğu uzadıkça uzamış... ‘65+’ olanlar hemen turnikelerden geçtik. O anki coşkumu anlatamam. Malum elimizde ‘statü’müzü belgeleyen bir kart var. 65 yaş altındakiler sıra bekleyebilirdi.

↔↔↔

Ada’ya varınca telefonum çaldı. Biz gelmeden evin ısınması için doğalgazı açmasını rica ettiğim komşumuz, “Abla elektrikler kesik. Doğalgaz çalışmıyor” dedi.

Yılmadık…

Akşam 19.30’da tamamlanan trafo çalışmasının ardından kaloriferin ısınmasını bekledik. Bu süre içinde konforlu evimizde üst üste üç kazak, iki çift çorap giyerek, televizyonu açtık. Ne izlediğimizi tahmin edemezsiniz! Netflix’te, ‘Kulüp’.

‘Kulüp’ her açıdan mükemmel bir dizi. Kurgudan müziğine, oyuncu kadrosuna, 1950’lerin yaşantısının objektif bir açıdan yansıtılmış olması ile övgüye değer.

↔↔↔

Bu yazıyı hafta sonunu nasıl geçirdiğimi anlatmak için yazmadım elbette. Kara ve deniz trafiği karşılaştırmasını yapmayı da hedeflemedim. Sadece teknolojinin en üst seviyelerine de ulaşsak, ‘doğa’nın gücüne asla yetişemeyeceğimizi hatırlamak içindi.

Sağlıkla kalın.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün