Kışa hazır mısınız?

Sami AJİ Köşe Yazısı
18 Ağustos 2021 Çarşamba

Ağustos ortasında sıcaktan bunalırken, dünyadaki tüm medya kuruluşları küresel ısınmadan bahsederken ve hele hele bizim sevimli beyaz ayılarımızı yeniden ufak buz parçalarının üzerinde gezindiklerini gösteren filmler yayınlanırken kıştan bahsetmek de neyin nesi…

Efendim, bazılarınız hatırlar, ağustos ayı başlayınca evde hafif telaşlar başlardı… Kışlık odun ve kömür alınıp depolara konması gerekirdi.

Genelde temmuz ve ağustos ayları en kurak ayları olduklarından, Kuruçeşme kömür deposundaki kok kömürünün rutubeti düşük olurdu. Aynı sebeple odunlar çok daha kuruydu. (Babam bazen dikkatimizi çekerdi… Oduncuya dikkat edin kantara odunu koymadan evvel sakın sulamasın!)

Günümüzde böyle bir sorun yok… Doğal gaz var… Klimalar harıl harıl çalışıyorlar…

“Hangi hazırlıktan bahsedeceksin?” diye sorabilirsiniz.

Önce bir anımı anlatayım. 1970’li yılların başı; kış çok şiddetli seyrediyordu. O yıllarda moda küresel ısınma değil küresel soğumadan bahsetmekti (global cooling demek daha bilgiççe oluyordu).

İşim dolayısıyla Ankara’da bir devlet dairesine gitmem gerekiyordu. Uçak Esenboğa Havaalanına zar zor indi. Oradan şehre gitmek de mesele olmuştu.

Daireye girdim. Manzara gerçekten mizahi idi. Müstahdem, memur, kim varsa, en yakın müdür odasına müdürle beraber sobanın etrafında toplanmışlar ısınmaya çalışıyorlardı. İşi olan odadan çıkıyor, çabucak işini bitirdikten sonra koşar adım odaya dönüyordu.

Genel müdürün odasına bu ortamda girdim. Adamcağız kaşkol ve eldivenle oturuyordu. Tabii gülüştük. Bana “Samiciğim çay ikram edemeyeceğim. Çaycıdan buraya gelinceye kadar buz gibi oluyor,” diyerek şakalaştı. Ben de mümkün olduğu kadar görüşmeyi uzatmadan derdimi anlattım ve işi bitirdik.

Müdür beni kapıya uğurlarken yine şaka yollu, “Bir daha asla yazdan şikâyet etmeyeceğim. İsterse kafamın üzerinde yumurta pişirecek kadar sıcak dalgası gelsin ağzımı açarsam namerdim,” dedi.

Uzun bir girizgâh oldu…

Konumuza dönelim ve önümüzdeki kışa dönelim.

Bugünlerde özellikle yabancı basında çıkan yorum ve makalelerde önümüzdeki kış için çeşitli ihtimaller ortaya atılmaktadır.

Öngörülen senaryolara göre ‘La Niña’1 adı ile bilinen ve okyanuslarda sürekli gelişen hava akımları ve bunlara bağlı olarak deniz suyu sıcaklığının artması veya düşmesi mevsimlerin şiddetini artıyor veya eksiltiyormuş.

Yine tahminlere göre, ekim ayından itibaren ciddi düşmeler bekleniyormuş. Bu yüzden önce ABD’nin batısından başlayarak gittikçe kuzeye yönelen kar fırtınaları beklenebilirmiş.

Bu sistem daha sonra yavaş yavaş doğuya dönerek bir yönden Sibirya’yı bir yönden de Batı Avrupa’yı etkisi altına alacakmış.

Hatta başta Grönland olmak üzere bütün kutup bölgesini buzulları yeniden bir araya gelebileceklermiş… (Sevimli ayılarımız artık rahat bir şekilde yürüyerek diledikleri yere gidebilecekler.)

Hepsi güzel de bize ne?

Yukarıda arz ettiğim tahmin tutarsa işimiz iş…

Radyo ve televizyonlarda saat başı dinlediğimiz hava raporları soğuk hava dalgalarının bilhassa Balkanlar üzerinden bize geldiğini ama ara sıra da Sibirya’dan hücum ettiklerini de ifade ediyor.

Balkanlar’a bir dereceye kadar alışığız.

Sibirya’ya karşı dikkatli olmamız lazım. Zira kuzey rüzgârlarına çok açığız. Karadeniz boyunca uzanan sıra dağlar bu şiddetli esintileri kısmen de olsa önleyebilmektedir.

Ancak Marmara Bölgemiz böylesine akımlara tamamen açık. O kadar ki Sibirya’dan gelen bulutlar ancak Ege’de Bozdağlar kesiminde durdurulabilir.

İki olayın aynı anda gerçekleşmesi de düşünülebilir. Balkanlardaki soğuklar Tuna Nehri ve ona dökülen akarsuları dondurursa, birden Boğazımız buz hücumuna uğrayabilir. Sibirya’dan gelen Yıldız rüzgârları bizleri kımıldatamaz hale getirebilir.  

Eyvahlar olsun demeyin…

Meteoroloji uzmanlarının iyimser senaryoları da var: La Niña etkisini ABD ve Kanada ile sınırlarsa, o zaman da biz normal bir kış mevsimi geçiririz; ortalama ısımız artı 1 veya 2 derece civarında oluşabilir. Doğu Anadolu’da da normal seviyelerinde gelişebilir.

Özetle siz siz olun yine de kış için hazırlıklarınıza başlayın. Binanızın cephelerini yalıtır mısınız… Jeneratör mü alırsınız. Var ise, bakımını bir daha mı yaptırır mısınız… Arabanızın kar lastiklerini yeniler misiniz… Biraz kuru gıda stoklar mısınız… Yoksa, “hele bir kasım ayını görelim, sonra düşünürüm” mü dersiniz…

Karar sizin…

Şimdilik yazdan istifadeye devam…

---

1 La Niña (ninya diye okunur) İspanyolca kız çocuk demektir.

Kaynakça- Bu yazımda Andrej Flis’in 25 Temmuz 2021 tarihinde ‘Severe Weather’ adlı sitesinde yayınlanmış çok detaylı makalesinden yararlandım…

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün