VAYHİ - Günlerin sonu

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
30 Aralık 2020 Çarşamba

“Yaakov oğullarını çağırdı. Onlara ‘toplanın günlerin sonunda size olacakları söyleyeceğim’ dedi.”

İnsanlar Tora sözcüklerini dinlemek için bir araya geldiklerinde kalplerine ruhani bir sıcaklık girmeye başlar. Günümüzde Yaakov Avinu’nun dediği gibi kalbimiz soğuk. Pasuk  “Günlerin sonunda neler olacağı” demektedir. Kalplerimiz ‘kar’ yani soğuk iken onları ısıtmak için gelecekte neler olacağını ‘yikra’ sözcüğü ile okumak ve bilmek gereklidir. Pasuk “İkavetsu veşimu / Onlar toplandı ve dinlediler” şeklinde devam etmektedir. İşte bu da kalplerin ısıtılması için gerçek bir çare niteliğindedir. Bizler Şabat akşamları toplandığımızda Teilim 133’de yazan “İne ma tov uma naim şevet ahim gam yahad / Ne güzel ve ne iyidir ki bütün kardeşler bir aradadır” cümlesinin gerçekleşmesini sağlamaktayız. Şabat sözcüğü her ne kadar ‘iş bırakma’ anlamına gelen ‘lişbot’ fiilinden türese de etimolojik olarak konut sözcüğü ile ilintilidir. Konutlarımıza giren Tora sözleri sadece konuta değil kalplerimize de sevgi ve sıcaklık verecektir.

Yukarıda sözünü ettiğimiz pasukta Raşi Yaakov’un günlerin sonunda neler olacağını oğullarına aktarmak istediğini fakat Tanrı’nın ondan ayrıldığını ifade eder. Yaakov’un isteği Maşiah’ın günlerinde olacakları çocuklarına bildirmektir. Ancak Tanrı buna izin vermez. Midraş burada Yaakov’un oğullarından dolayı sıkıntı hissettiğini ve herhangi birinin bir günah işleyip işlemediğini sorguladığını öğretir. Oğulları ona “Şema Yisrael Ad... E.loenu Ad... ehad” cümlesi ile bir arada cevap verirler. Yaakov huzur bulur ve “Baruh şem kevod malhuto leolam vaed” cümlesi ile bunu ifade eder.

Rabenu Bahye kabilelerin isimlerinde ‘het’ ve ‘tet’ harflerinin olmadığını öğretir. Bu harfler ‘het – hata’ sözcüğünün iki harfidir. Bu harflerin onların isimlerinde olmaması onların artık günahtan uzak olduklarını gösterir. Bu yüzden Yaakov günlerin sonunu onlarla paylaşmak ister. Ancak kabilelerin isimlerinde ‘kuf’ ve ‘tsadi’ harfi de yoktur. Bu da onların ‘ket’ yani günlerin sonunu önceden bilmeye hakları olmadığını gösterir. Aslında biraz daha derinde Yaakov’un ilk olarak iletmek istediği Mısır esaretinin nasıl son bulacağıdır. 

Rabi Hayim Palaçi (Z’Ts’K’L’) Kaf Ahayim kitabının hemen girişinde bir Yahudi’nin bir mitsva yapmadan önce ‘Leşem Yehud’ ile başlayan bir girişi okuması gerektiğini söyler. Bu o kişide hangi mitsvayı yaptığına dair bilinç geliştirecektir. Gerçekten de bir mitsva yerine getirmek Tanrı ile iletişime geçmek demektir. Buna karşılık ‘avera’ yapan bir kişi Tanrı ile olan iletişimini koparacaktır.

Yosef kardeşleri tarafından Mısır’a satıldığında Tanrı’nın kutsal isimlerinden birine zarar verirler. Bu isim sayısal olarak yirmi bir sayısına tekabül eden ‘E – YE’ ismidir. Yaakov Avinu bundan dolayı Mısır sürgününün dokuz kez yirmi bir sayısına denk gelen yüz seksen dokuz sene süreceğini öngörmüştür. Bu olayda Reuven ve Binyamin günaha dâhil değildir. Ancak Yosef de yaptıklarıyla bu satılma olayında nedenlerden biridir. Bu yüzden Mısır esareti on kez yirmi bir sene yani iki yüz on sene devam etmiştir.

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün