SUKOT - Kohelet’e başlarken (1)

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
30 Eylül 2020 Çarşamba

Zamanımızdan yirmi sekiz asır önce yazılmış hâlâ geçerli, sanki mürekkebi bile kurumamış olan, uygulanabilir, bilgelikle dolu bir kitaptan söz ediyoruz. Bu kitabın ustasından bilgelik öğrenmeye gayret ediyoruz. Bu kitabın adı Kohelet. Sukot Bayramında Kohelet okumak gelenek olduğundan iki hafta boyunca bu kitabın giriş öğretilerine yer vereceğiz. 

Kitabın yazarı olan Şlomo Ameleh daha ikinci cümlesinde bu kitabın ana temasının ne olduğu öğretmektedir. “Evel avalim amar Kohelet akol evel / Kohelet boşların boşu diyor her şey boş.” Burada sözünü ettiği boşluk İbranicede ‘gaşmiyut’ dediğimiz fiziksellikten ibarettir. On iki bölümlük kitabının başında ve sonunda bu ifadeyi kuvvetlice kullanan Şlomo aradaki bölümlerde bunun kanıtlarını sorgulamakta ve bunların ne olduğunu paylaşmaktadır. Bu kitabı yazan kişinin Şlomo olması o kitabı daha da önemli kılmaktadır. Çünkü Kral Şlomo çok zengindir. Şlomo güçlü bir kraldır. Zamanında İsrael krallığı en parlak dönemini yaşar. Şlomo prestij sahibidir. Şlomo, David’in oğludur. David’in sahip olduğu ‘ruah akodeş’ onda da vardır. 

Kohelet, büyük toplulukları bir araya getiren, onlara seslenebilen demektir. Öyle ki Şlomo bu kitapta yer alan söylevlerini büyük topluluklara vermektedir. Kitabın ilk sözcüğü bile başlı başına önem taşır; ‘Divre’. Bilgeler eğer bir yerde ‘dibur’ varsa sert söylemlere, ‘amira’ varsa daha yumuşak söylemlere delalet olduğunu öğretirler. Her lafı, her konusu ayrı bir etik konu olan Kohelet elbette sert söylem ifade eden ‘divre’ sözcüğü ile başlamalıdır. 

Eğer bir kişi geniş topluluklara hitap edecekse kimliği çok önemlidir. Her önüne gelenin büyük toplulukları bir araya toplayarak söylev verme yetkisi de kapasitesi de yoktur. Şlomo daha ilk cümlede kimliğini “ben David – David’in oğlu” olduğunu ortaya koymaktadır. İlk cümlenin sonunda Yeruşalayim’de kral olduğu belirtilmektedir. 

O çağlarda iki önemli bilgelik merkezinden söz edilir. Bir tanesi Yunanistan’da Atina, diğeri Yeruşalayim. Atina daha ziyade ‘cismani’ konuların bilgelik merkezi iken Yeruşalayim ‘ruhani’ konuların merkezidir. Midraş Yeruşalayim’deki çocukların bile bilge olduklarını öğretmektedir. İşte Şlomo burada yer alan büyük topluluklara her şeyin boş olduğunu öğretecek söylevler vermektedir. 

Aşkenaz ve bazı Sefarad geleneği bu kitabın Sukot Bayramında okunması şeklindedir. Hayatın geçiciliğini en iyi anlatan Sukot Bayramı aynı zamanda ‘Hag Aasif – toplama bayramı’ olarak bilinir. Ürünlerini toplayan Bene Yisrael bundan elde ettikleri geliri de toplamışlar, ‘Zman simhatenu – sevinme zamanında’ bayram yapmaktadırlar. Rabiler insanların kendilerine gelmeleri ve paranın yaşamın tek hedefi olmadığını anlamaları için bu kitabın okunmasının gerekliliğini savunurlar. 

Öğretmen tahtaya büyük bir ‘sıfır’ çizer ve öğrencilere bunun değerini sorar. Öğrenciler beklendiği gibi değerinin olmadığını ifade ederler. Kohelet için ‘gaşmiyut’ bu değerdedir. Öğretmen daha sonra sıfırın önüne ‘bir’ rakamını ekler. Değeri olmayan sıfır birden bire değerini ona katlamıştır. Eklenen diğer ‘sıfır’ sayıları bu değeri yüz ve daha yukarı katlara taşıyabilir. Aslında Kohelet’in anlatmak istediği de budur. Para, gaşmiyut ve benzeri değerler Tanrı yolunda kullanıldığı zaman değerini bulur. Kimse para kazanmama taraftarı değildir. Burada amaç Tanrı’ya hizmet, araç ise ‘gaşmiyut’ olmalıdır. Fizikselliğin ruhanilik yolunda kullanılması hayatımızın esas hedefini ortaya koymaktadır. 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün