ROŞ AŞANA: Rabi Hayim Palaçi’nin öğretilerinden

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
16 Eylül 2020 Çarşamba

Kaç yıl oldu bilmiyorum? Bu yazılarla bir arada olduğumuz günden beri bir şeyler yazmayı, paylaşmayı çok sevdim. Hep dediğim gibi bu yazılar bildiklerimin bir derlemesidir. Kendi düşüncelerimi yazacak kadar bilgili olmadığımdan Rabilerin, büyüklerimin sözlerini derledim durdum. Sizlere ulaşabildim mi? Kiminize ‘evet’ kiminize henüz ‘hayır’. Yanlışlarım oldu mu? Kimin yok ki? Kendim ile ilgili yazdığım satırlarımı yeni yılda yanlışlarımın daha az, doğrularımın daha çok paylaşıldığı nice öğretilere bir başlangıç olmasını diliyorum. Yeni yılın umutlarla karşıladığımız ve her şeyin çok güzel olmasını dilediğimiz bu ilk gününde doğduğum büyüdüğüm şehir olan İzmir’in büyük bilgesi Rav Hayim Palaçi (Z”L)’den derlediğim sözlere yer vermek istedim.  

Rabi Hayim Palaçi’ye göre Roş Aşana ve Kipur günü dualarının en önemli amaçlarından bir tanesi Geula’nın gelmesidir. Çünkü Galut ‘bemahaşakim oşivani’ cümlesinden dolayı koyu bir karanlık olarak tanımlanmaktadır. Teilim 27’de yer alan Tanrı için kullanılan ‘ori – ışığım’ ve ‘yişi – kurtarıcım’ sözcükleri sırasıyla Roş Aşana ve Kipur için söylenmiştir. RaMBaM İlhot Melahim’in son bölümünde neden Geula ve Maşiah’ın bu kadar istendiğine dikkat çeker. Amaç kavimlere hükmetmek, onlara üstünlük kurmak veya istediğimiz gibi yiyip içip eğlenerek günümüzü gün etmek değildir. Buradaki amaç Maşiah’ın gelişi ile yeşerecek huzur ve refah ortamında kendimizi çok daha fazla Tora öğrenimine vermektir. Rabi Palaçi buradan hareketle Selihot’larda söylenen E.loenu şebaşamayim piyutunda ‘karev lanu kets ageula – bize geula’nın zamanını yaklaştır’ cümlesi ile ‘karev lanu yom ayeşua – bizlere kurtuluşun gününü yakınlaştır’ cümlelerinin birleştirilerek söylenmesi gerektiğini yazar. Yani ‘karev lanu kets ageula veyom ayeşua – bizlere Geula zamanını ve kurtuluş gününü yakınlaştır.’ Bundan hemen sonra da bu günlere ulaşmanın temel nedeni olan cümle gelir; ‘karevenu laavodateha – bizleri Sen’in hizmetine yakınlaştır.’  

Bereşit sözcüğü ile ilgili olarak Rabi Hayim Palaçi Tişri ayının başında kâinatın yaratıldığını belirtmektedir. İnsanlar ve bütün yaratılanlar da kâinat ‘din – yargı’ özelliği ile yaratıldığından bu günde yargıya tabi tutulmaktadırlar. Aynı zamanda bu gün Talmid Haham’dan bir beraha almak için bulunmaz bir fırsattır. Çünkü kâinat Tora için yaratılmıştır ve Talmide Hahamim, Tora ile ilgilenmekte ve onu uygulamanın yollarını bizlere öğretmektedirler. Bereşit sözcüğünün harflerini alarak ortaya şu cümleyi çıkarmak mümkündür: “Berahot Rabot Akabel Şeanaşek Yad Tora – Tora’nın elini öpenler birçok beraha ile taltif olunacaklardır.” (Bereşit’in harfleri Bet – Reş – Alef – Yud – Tav) yad Tora yani Tora’nın eli bilgeler ve Tora öğrenenlerdir. 

Roş Aşana Şabat gününe denk geldiğinde bu yıl olduğu gibi ilk gün Şofar mitsvası icra edilmez. Rabi Hayim Palaçi’ye göre kişi bu günde çok daha içten bir teşuva yapmalıdır. Bu günde yapılan içten teşuva, Tanrı’nın merhametini on misli daha fazla uyandıracaktır. Hele bir de Şabat gününe gerektiği gibi riayet edecek olursa Tanrı’nın merhameti hepimiz için uyanacaktır. Bu günde Şofar mitsvası Talmide Hahamim tarafından alınan bir kararla yapılmamaktadır. Her ne kadar Şofar çalmak bir ‘melaha’ değilse de Şofar’ın taşınmasını engellemek amacı ile Tora’nın emri olan bir mitsva Rabilerin isteği ile yapılmamaktadır. Bu bize Şabat gününü korumanın ne kadar önemli olduğunu hele hele yargıda olduğumuz bu günde ne kadar büyük önem taşıdığını açıkça ortaya koymaktadır. 

Yine Rabi Hayim Palaçi Roş Aşana Şabat gününe denk geldiği zaman o ayda beş tane Şabat yaşandığını ve bunun da fazladan bir beraha demek olduğunu öğretir. İlk Şabat Roş Aşana’nın birinci günü iken ikinci Şabat Şabat Teşuva’dır. Sukot Bayramının ilk günü, üçüncü Şabat günü, Şemini Hag Atseret de dördüncü Şabat gününe denk gelir. Beşinci ve bu ayın Şabat günü Şabat Bereşit’tir. Bu günde Tora’nın beş kitabı okunmaya başlanır ve bu ayki Şabat günleri Tora’nın beş kitabını temsil eder. Onun için bu Şabat günlerinde daha fazla dikkat etmek gerekir.  

Melekler bir gün Tanrı’ya sorarlar: “Tanrı’m. Bene Yisrael neden Roş Aşana ve Kipur gününde Allel – yani teşekkür ve mizmorları okumazlar?” Tanrı cevap verir. “Efendileri yargı kürsüsünde oturup önünde yaşam ve ölüm defterleri açık iken kim teşekkür mizmorları okuyabilir?”

 

Yukarıdaki Midraş bizlere Roş Aşana ve Kipur’un neden Yamim Noraim – Ulu Günler olduğu konusunda bir fikir vermektedir. Tanrı bu günde yaratılanları yargılamaya başlar ve samimi olanları yaşam defterine kaydeder. Bayramlarda okuduğumuz duaların birçoğunda Tanrı’dan bizlere yaşam için onay vermesi teması işlenir. 

Kipur gününde okunan bir yakarışta Tanrı’nın bizleri günahlarımızdan arındırırken gümüşün üzerindeki pas ve kir ifadesi kullanılır. Yakarış şöyle devam eder. “Eğer gümüşü pastan arındırırcasına beni arındırmak istersen benden geriye hiçbir şey kalmayacaktır.”. Bu kadar karamsar bir tabloda öncelikle kendi kendimize sormamız gerekir; “Biz sene boyunca hangi hataları yaptık? Bunlardan kurtulabilmek için çaba gösterdik mi? Veya bunlardan gerçek anlamda arınmak istiyor muyuz?” İşte Tanrı bunlardan arınabilmek için bulunmaz bir fırsat ile karşımızdadır. Bu günlerde duyulan samimi bir pişmanlık, geleceğe ilişkin umutlu bir söz bizlere nice fırsatlar doğuracaktır. Bilginlerimiz mitsva yapmak isteyene mitsva yolunun yanlış yapmak isteyene de yanlış yolların açılacağını öğretirler. Kendimizi ve davranışlarımızı büyüteç altına aldığımız bu sürede mitsva sayısını arttırmak için çaba göstermek gereklidir. 

Fakülte dekanım bir zamanlar şöyle demişti: İnsan kendi kusurları için miyop başkalarının kusurları için ise mikroskop gibidir. Bu söz doğru bile olsa insan ilişkilerinde yapılan yanlışların zamanında tespit edilmesi ve bunlardan arınabilmek için ilgili kişilerden özür dilenmesi gerekir. Yani önce kendimize ait davranışları mikroskop altında incelememiz gerekir. Böylelikle Masehet Yoma’da dediği gibi hem Tanrı karşısında hem de insanların nazarında arınmamız mümkün olabilecektir.  

Ve yeni bir yılın eşiğinde olan bizler için tüm sevdiklerimizle birlikte öncelikle sağlıklı, mutlu, başarılı, bereketli, bol kazançlı, Tora ve iman dolu, mitsvaların aydınlığı ile yücelen bir yıl temenni ediyor, yeni yılın beraha ile başlamasını ve hep öyle devam etmesini Yüce Tanrı’dan diliyorum. 

TAHEL ŞANA UVİRHOTEA – YENİ YIL BERAHA İLE BAŞLASIN.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün