TikTok ne olacak?

Riva DUVENYAZ Köşe Yazısı
16 Eylül 2020 Çarşamba

15 saniyelik videoların paylaşıldığı bir platform ne kadar popüler olabilir? Son rakamlara göre TikTok’un 150 ülkede 500 milyondan fazla aktif aylık kullanıcısı var. 39 dilde yazılmış bu uygulama ücretsiz. 

TikTok’ta kullanıcılar video paylaşıyorlar. Videolarına özel efektler, çıkartmalar ve müzikler ekleyebiliyorlar. Bana göre epey anlamsız olan bu uğraş dünya yüzünde çok tutuldu. 1-2 video izlediğinizde size o tarzı çağrıştıran başka videolar öneriliyor. Youtube’daki gibi, hiç kimseyi takip etmeseniz bile ilgileriniz zaman içinde öğreniliyor. Arkadaş listeniz yok.

Kısa video paylaşımı denilince, ilk akla gelen uygulama aslında Vine’dır. 2012 yılında bu uygulamayı Twitter satın aldı. Ancak Twitter, kısa sürede 200 milyon kullanıcı barajını geçmesine kaşın 2016 yılında Vine’ı kapatma kararı aldı. O belki de vizyonsuz bir karardı. Zira ByteDance adlı Çin şirketi ABD’nin musical.ly uygulamasını da satın alıp, TikTok ile birleştirdi. Veri tabanları da birleşince ByteDance dünyanın en çok kazanan şirketleri arasına girdi. Bu sığ paylaşım şekli belli ki dünyada aldı başını yürüyor.

Her ne kadar son bir yılın en hızlı yükselen uygulaması olsa da, TikTok ile ilgili haklı endişeler var. TikTok’a getirilen en büyük eleştirilerden biri çocuklara olumsuz örnek olması yönünde. Sözde ayrımcılık ve nefret söylemleri yasak, ancak platformda paylaşılan videoların içerikleri bu kurala uymuyor.

Yine de son zamanlarda TikTok’un dikkatleri üzerine çekmesinin başka bir nedeni var. Trump, TikTok’un ana şirketine ültimatom çekerek, ABD’li bir şirkete satılmadığı taktirde artık ABD’de hizmet veremeyeceğini söyledi. Buna gerekçe olarak da,  Amerikan halkı ile ilgili datanın Çin hükümeti tarafından ele geçirilmesi, yani güvenlik endişesi gösterildi. 

Ancak biraz ticari bir kaygı da olduğundan endişelerim var. Şöyle ki, Facebook, Instagram gibi paylaşım uygulamaları Çin’de yasak. Çin’in nüfus potansiyelinden faydalanamayan ABD, kendi nüfusunun Çin kökenli bir uygulama tarafından kullanılmasını haksız buluyor. Bu yüzden de uygulamayı kendi vergi sınırlarına geçirmek istiyor. 

ByteDance şirketi iki dünya devi hükümetin baskısı altında kaldı. Şirket, Microsoft tarafından yapılan teklifi geri çevirdikten sonra Oracle ile el sıkışmaya meyilli görünüyor. Çin ise uygulamanın altyapısındaki algoritmanın paylaşılmasını yasaklayarak bu satışa mani olmaya çalışıyor. İki hükümet de güç gösterisi yaparak şirketin bir sonraki adımını belirlemeye çalışıyor.

Çin Hükümetinin kendi yapay zekâ teknolojisini paylaşmak istememesi anlayışla karşılanabilir. Ancak Trump yönetimi de uygulamanın ABD’den tamamen kaldırılmasına karar verebilir.

Bu kavganın bana göre nedeni büyük kitlelerin davranışını ve ilgi alanlarını etkileyebilme isteği. Her şeye yetişeyim derdindeki gençlerin takip gücünü kullanıp o gücü kendi menfaatine çevirmek isteyenlerin çatışması. 

Ben şahsen uzak duruyorum. Ve bir şey kaçırdığımı düşünmüyorum. Ancak algoritmanın çalışma şeklini Youtube sayesinde anlıyorum. Orada bana önerilen videoları şaşkınlıkla takdir ediyorum. Kavganın neticesini pek yakında hep beraber duyacağız…

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün