Kozmik bilinç

Riva DUVENYAZ Köşe Yazısı
5 Şubat 2020 Çarşamba

Son günlerdeki gelişmeler, insanın hayvanla ve doğa ile ilişkisinin doğru gitmediğini iyice ayyuka çıkardı. Örneğin, Avustralya’da nüfusları 1 milyonun üzerine çıktığı için tüfekle havadan vurularak itlaf edilen develer. Tamam, endemik değiller, 19. yüzyılda İngilizler tarafından kıtaya getirildiler ve şu anda bütün su kaynaklarını tüketecek kadar çoğaldılar. Klima sularını bile içmek için insana yaklaşır oldular. Ancak yine de farklı çözüm bulamazlar mıydı diye düşünmeden edemiyorum. Nitekim bir gün sonra Avustralya kıtası sele boğuldu. Bir başka örnek, şehrin her yanının betona dönüşmesi sonucu İstanbul’da sitelerde yılan kümeleri ve yuvalarına rastlanması. Doğal hayat ister istemez insana sığınıyor.

Son örnek de, 10 binde bir ihtimalle mutasyona uğrayan corona virüsünün, ilk defa yarasadan insana yapışıp enfeksiyona dönüşecek yapıya kavuşması ve insanda ağır zatürreye neden olması.

Son yıllarda hayvanlardan insanlara evrim geçirerek geçen ve salgın hastalıklara neden olan virüslerin artmasının nedeni, hayvanların yaşam alanlarının yok olması ve onların yeni yaşam tarzı arayışında çaresiz kalarak insanlarla iç içe kalmaları. Zira onlara da beslenecek kaynak kalmadı. İnsan her yerde. Doğal hayat insana yanaşıyor, onun çöpünü didikliyor. Ona sığınıyor.

Bilim sayesinde insan uzun yaşamı keşfedip bir de hızla çoğalmaya devam edince, besin kaynakları yetmemeye başladı. R. Malthus adlı İngiliz teorisyenin nüfus kuramına göre doğadaki besin kaynakları ve nüfus aynı oranda artmamakta: Bu yüzden ara ara insan popülasyonunda ‘düzeltme’ olması kaçınılmaz. Kurama göre, popülasyonda bazı toplumlar toplu ölümlere maruz kalır ve bir denge sağlanır. Dolayısıyla savaş, kıtlık, salgın iyidir, olumludur. Savaşta selamet, açlıkta bereket, salgında sağlık vardır Malthus’a göre. Gerçi Malthus’un öngördüğü sefalet ve açlık teknoloji sayesinde bugüne kadar hep bertaraf edilmişti, ancak yavaş yavaş insan hayvanla ve doğayla ilişkisini gözden geçirmek zorunda… Kuram doğru çıkıyor…

Bütün verdiğim örnekler, insanın kendi hayvan doğası ile barışmadığının göstergesi. İnsanın yaptığı bütün müdahaleler ve taarruzlar, henüz hayvanla ve doğa ile bir bütün olduğunun kozmik bilincine varmamış, şuursuz davranış şekli. İnsan, doğa ile arasındaki gerilimi aşıp uyum içinde davranan bir hayvan olmayı başarırsa ancak hayatta kalabilir. Var oluşun ilk koşulu var olma savaşından vazgeçmek…

Kozmik bilinç adlı kavramdan bahsetmek isterim. Maurice Bucke her canlının sonsuzluğun bir parçası olduğunu ilk dile getiren batılı yazar tahminim. Var olan her şey birbiriyle bağlantılıdır ve birbirini dener, yaratır, biçimlendirir, yönetir. Canlı cansız tüm varlıklar bir sinir ağı gibi birbirleriyle bağlıdır. Her hareket sonsuzlukları etkileyebilme gücüne sahiptir. Bucke insanın düşünerek kavrayamayacağı bir bilinç düzeyini ifade etmeye çalışmış.

Evren bir şeyle savaşmayı bırakınca dengeye kavuşuyor.  Çözümü uç noktalarda ve uzakta değil, sorunun içinde arayınca ve teslim olunca kozmik ahenk devreye giriyor.

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün